Bütün karşı çıkışlara ve protestolara rağmen Türkiye’nin ilk nükleer santralının yapılması için çalışmaların sürdüğü Mersin Akkuyu’da şirket-devlet işbirliğiyle yapılan propaganda faaliyetleri hız kesmeden devam ediyor.
Öte yandan konferansın içeriği muhafazakârlıktan öte bir şeyleri de akla getirmiyor değildi. Yoksa santral çalışmaya başladıktan sonraki kazalardan ve radyoaktif sızıntılardan sonraki “iletişim” mi kastediliyordu?
Atomu parçalarız, ama aileyi asla!
17 Ocak günü Akkuyu Nükleer A.Ş. ve Gülnar Kaymakamlığı işbirliğiyle, Gülnar Belediyesi Çok Amaçlı Salonu’nda düzenlenen “Aile İçi İletişim Konferansı”na ağırlıklı olarak Kaymakamlık ve Belediye Başkanlığı çalışanlarından oluşan yaklaşık 600 kişi katıldı.
Şirket ve Kaymakamlık yetkilileri düzenledikleri konferansla atomun parçalanmasıyla ortaya çıkan radyoaktif atıklar ve radyasyonun çevreye ve insan sağlığına zararları ile ilgili pek bir şey bilmeseler de, ailenin bütünlüğü konusunda epey bilgili olduklarını göstermiş oldular.
Radyasyona karşı Türk aile yapısı!
Etkinliğin açılışında Gülnar Kaymakamı İsmail Pendik, Akkuyu Nükleer A.Ş. ile birlikte düzenledikleri konferansın, ailenin toplumun temeli olması dolayısıyla önem taşıdığını söyleyerek “Aileyi geliştirip yaşatmak hepimizin üzerine düşen en büyük vazifedir” dedi.
Akkuyu Nükleer A.Ş. Büyükeceli Bilgilendirme Merkezi Müdürü Lütfi Sarıcı ise ailenin toplumun bütünleşmesini sağlayan, aynı zamanda da toplumu geleceğe taşıyan en küçük ama en etkili birim olduğunu söyledi.
Radyoaktif ışınlar kadar parlak bir gelecek
Türkiye’deki krizlerin kolay aşılmasının ve ciddi toplumsal kaoslarının olmamasının, güçlü Türk aile yapısına bağlandığını hatırlatan Sarıcı, aile içi iletişime vurgu yaptı: “İletişim aile içerisinde başlar ve ailedeki iletişim, tüm toplumu etkiler.”
Çocukların Akkuyu nükleer santralından yayılan radyasyona maruz kalmaları halinde aile içinde çocuklarla iyi iletişim kurulursa bunun sorun olmayacağı mesajını da vermek istediğini tahmin ettiğimiz Sarıcı “Çocuklarımızın aydınlık yarınlara hazır olması bizlere bağlı. Bugün bu amaçla bir araya geldik. Türkiye’nin yeni enerjisine imza atacak olan ve ilk Nükleer Güç Santrali’ni gerçekleştirecek olan Akkuyu Nükleer A.Ş, bu coğrafyaya saygılı ve bölgede yaşayan halkımıza karşı sosyal sorumluluğunun da bilincinde olan bir şirkettir” diye konuştu.
Biz bir aileyiz!
Gülnar Kaymakamlığı ve Akkuyu Nükleer Şirketi, bu konferansla yeni nükleer santralların demokrasilerde değil, ancak ataerkil ve otoriter rejimlerde, devlet baskısıyla dayatılabileceğinin, sorunların da ancak bu yollarla halktan gizlenerek kabul edilebilir hale getirilebileceği mesajını incelikli bir şekilde vermiş oldular. Özellikle Güney Kore gibi ülkelerde nükleer santral kazalarının bu yollarla halktan gizlendiği bilinen bir gerçek.
Kaymakamlığa ve şirkete, bir sonraki konferanlarında Akkuyu’da yaşanacak olası bir nükleer felaket sonrasında halkın nasıl sesini çıkarmadan evinde oturması ve kaderine razı gelmesi gerektiğini, bu kez Diyanet İşleri Başkanlığı’nın da desteğiyle anlatılmasını öneriyoruz.
Haber: Pınar Demircan – Ümit Şahin (Yeşil Gazete)
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…