İran’da nüfus artışı geçtiğimiz yıllarda bir hayli yavaşladı. 1981 -1991 yılları arasında, İran nüfusu 18 milyon artış kaydetti. Bu yaklaşık yüzde 3,5 ile 4 arasında bir artış anlamına geliyor. 1991’den sonraki yıllarda ise nüfus artışı yüzde 1,3 civarında seyretti. Almanya ile kıyaslanacak olursa aslında iyi bir rakam sayılır. Zira Almanya’da nüfus yüzde 0,1 oranında azalıyor. Ancak İran’daki gidişat yönetimi endişelendiriyor.
Ahmedinejad yönetimi, nüfus artış hızının azalmasından doğum kontrol yöntemlerinin yeniden uygulanmaya başlamasını sorumlu tutuyor. Doğum kontrol yöntemlerinin kullanımı önceki hükümetler tarafından kabul edilmiş ve Sağlık Bakanlığı’nca hayata geçirilmişti. O dönem, yetkililer ev ev dolaşıp, insanlara korunmanın önemini anlatmaya çalışmıştı.
Sosyologlar da doğum kontrol politikasının nüfus artış hızındaki gerilemeden sorumlu olduğu görüşünde. Bunun yanı sıra kırsal bölgelerden kentlere göçün artması ve kadının toplumda yeni bir rol edinmesinin de nüfus artışının durmasında etkili olduğu kabul ediliyor. İran’da gittikçe daha fazla sayıda kadın çalışma hayatına katılıyor ve ya az sayıda çocuk sahibi olmayı tercih ediyor ya da hiç çocuk yapmıyor. Dolayısıyla geçmiş yılların kalabalık aile yapısı yerini yavaş yavaş çekirdek ailelere bırakmaya başladı.
Çekirdek aileleri eleştirdi
İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad, bu gelişmeleri oldukça kaygı verici buluyor. Nüfus artışındaki yavaşlamanın İran için bir tehlike teşkil ettiğini belirten Ahmedinejad, geleceğini koruyabilmek için bir ulusun “dinamik ve doğurgan” olması gerektiğini kaydetti. Ahmedinejad, az çocuklu aileleri eleştirdi. Çekirdek ailelerin Batı’dan etkilendiği ve Batı yaşam tarzını temsil ettiği eleştirisinde bulunan İran Cumhurbaşkanı, ulusun güçlenmesi için nüfusun artmasının gerekli olduğunu kaydetti.
İran’ın dini lideri Ayetullah Hamaney de gidişattan memnun değil. Genç, eğitimli neslin İran’ın gelişimi için önemli olduğunu söyleyen Hamaney, artış hızındaki yavaşlama nedeniyle şu ana kadarki doğum kontrol politikasının yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini belirtti. Hamaney, büyüme hızı şimdiki kadar düşük kalırsa bunun İran’ın geleceği için büyük bir tehlike teşkil edeceğini kaydetti. İranlı yetkililer, nüfusun en az 150 milyon olmasını istiyor.
Sosyologlar farklı görüşte
Sosyolog ve İran gençlik ve eğitim uzmanı Said Peyvandi, siyasî ve dinî liderlerin görüşlerine şüpheyle yaklaşıyor. Peyvandi, “Ülkede şu anda 13 milyon öğrenci var ve onlar için yeterli 21’inci yüzyıl standartlarına uygun eğitim kurumu yok. Bu ülke 13 milyon kişiye gerekli koşulları sunamıyorsa daha fazla insana nasıl sunacak?” diyor.
İran okullarının dörtte birinde öğrenciler sabahçı ve öğlenci olmak üzere ikiye ayrılıyor. Aksi takdirde öğrenciler için boş yer bulmak mümkün değil.
Sosyolog Peyvandi, Ahmedinejad’ın nüfus artışı ve bir ulusun gücüne ilişkin açıklamalarını ise doğru bulmuyor: “Nüfus artışıyla bir ülkenin gücü ya da kalkınması arasında herhangi bir bağlantı yoktur. Halkın gerekli sağlık ihtiyacının karşılanamadığı, okula gidemediği ya da iş bulamadığı bir ülkede nüfus artışı, kalkınma ya da güç işareti olamaz.”
İnsanî gelişme endeksinde 88’inci
İran BM’nin yıllık olarak yayınladığı insanî gelişme endeksinde 88’inci sırada yer alıyor. Şu anda 75 milyon nüfusa sahip olan İran’ın hâlihazırda mücadele etmesi gereken pek çok sorun var. Örneğin su ihtiyacı büyük bir problem. İranlıların beşte biri yoksulluk sınırı altında yaşıyor. İşsizlik oranı çok yüksek. Uzmanlar, nüfus artışının var olan sorunları daha da kötüleştirebileceğini söylüyor.
DW Türkçe
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…