Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, 2020 yılı ağustos ayı kadın cinayetleri raporunu kamuoyuyla paylaştı. Rapora göre ağustos ayı içerisinde 27 kadının erkekler tarafından öldürüldü, 23 kadının ise şüpheli şekilde ölü bulundu.
Türkiye’de İstanbul Sözleşmesi’nin tartışmaya açılmasıyla beraber sözleşmeye yönelik saldırıların arttığı ifade edilen raporda “Kadınları yaşatan İstanbul Sözleşmesi’nin tartışmaya açılması bir yana, Sözleşme’nin tam ve etkin uygulanması için kadınlar mücadeleye devam ediyor” denildi.
Raporda kadınların öldürülme gerekçeleri şu ekilde ifade edildi:
Öldürülen 27 kadından 16’sının neden öldürüldüğü tespit edilemedi, dördü ekonomik bahaneyle, yedisi de boşanmak istemek, barışmayı reddetmek, ilişkiyi reddetmek gibi kendi hayatına dair karar almak isterken öldürüldü.
16 kadının hangi bahaneyle öldürüldüğünün tespit edilememesi, kadına yönelik şiddetin ve kadın cinayetlerinin görünmez kılınmasının bir sonucudur.
Katillerin ise sekizi evli olunan erkek, altısı birlikte olduğu erkekti, dördü eski eş, dördü tanıdık, ikisi akraba, biri baba, biri kardeş biri de oğuldu. Kadınların 15’i evinde, beşi sokak ortasında, üçü arazide, biri arabada, biri işyerinde, biri diğer bir kamusal alanda öldürüldü. Kadınların 14’ü ateşli silahlarla, yedisi kesici aletle, üçü boğularak, ikisi darp edilerek, biri de yakılarak öldürüldü.
Raporda ayrıca kadın cinayetlerinde kadınların çalışma durumunun önemine dikkat çekildi ve bununla ilgili verilere yer verildi:
Bu ay TÜİK’in açıkladığı verilere göre, “ev işleriyle meşgul” kadınların sayısı bir önceki yıla göre 971 bin azaldı. Böylece TÜİK’e göre işgücü dahi sayılmayan kadınların sayısı Mayıs 2020’de 10 milyon 216 bin oldu. TÜİK’in verileri bu şekilde açıklaması, kadın işsizliğinin gerçek boyutunun üzerini örtmeye çalışmaktır.
Çalışma hayatına alınmayan ya da istihdamdan uzaklaştırılan kadınlar toplumda oluşan toplumsal cinsiyet temelli ayrımcılık, şiddet ve kadın cinayetleri tehlikelerine karşı daha korunmasız hale gelmektedir. Ulaşılabilen veriye göre kadınların 3’ü bir işyerinde çalışıyor ve 23 kadının çalışma durumu bilinememektedir.
Raporda AKP’nin İstanbul Sözleşmesi‘nden çıkılacağı yönündeki ifadeleri ve “yerli ve milli” bir sözleşme yapılabileceği yönündeki sözleri de hatırlatıldı ve iç hukukta bir düzenleme yapılacaksa, bunun 6284 sayılı koruma kanunun yapılması gibi, evrensel değerleri temel alan İstanbul Sözleşmesi’ne göre yapılması gerektiği ifade edildi.
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…