Adıyaman TTB: Hastane krizi, temel ilaçlar bile eksik, bazı köylere hala ulaşılamadı

Kahramanmaraş’ta meydana gelen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerden sonra can kaybı 7 bin 108’e yükseldi. Depremin enkaz haline getirdiği illerden biri de Adıyaman oldu.

Adıyaman, hem iletişim hem de ulaşım anlamında oldukça zorlu saatler geçirdi. Adıyaman TTB, ildeki iki günlük deprem sonrası duruma ilişkin değerlendirme raporunu paylaştı. Depremde şehrin büyük bir bölümünün zarar gördüğü, şehrin tümünde elektrik ve doğalgazın kesildiğini, halen de sağlanamadığını bildirdi.

Adıyaman’da hastane krizi: Vatandaşlar diğer illere gönderiliyor

İlk gün depremin hemen sonrası il tabip odası ve sağlık emek örgütleriyle iletişime geçilerek TTB Merkez Konseyi’nden de iki kişilik bir heyet çeşitli yaşamsal malzemelerle yola çıkıldığının belirtildiği değerlendirme raporunda, şunlar aktarıldı:

“Ulaşım yollarının kapanması ve hava muhalefeti nedeniyle ancak gece geç saatlerde Adıyaman Merkeze ulaşılabilmiştir. İstikamet üzerinde Kahramanmaraş Pazarcık ve Adıyaman Gölbaşı Devlet Hastaneleri de ziyaret edilmiş, hekim ve sağlı emekçileriyle görüşülmüş; ilk gözlem ve değerlendirmeler yapılmıştır. Pazarcık Devlet Hastanesi’nin hasar görmüş ve kullanıma kapatılmış olduğu görülmüştür. Yalnızca acil servisi çalışır olan hastanede ağırlıklı triaj yapıldığı ve hastaların ağırlıklı çoğunluğunun Gaziantep olmak üzere çevre illere sevk edildiği öğrenilmiştir. Gölbaşı Devlet Hastanesi’nde de benzer durum gözlenmiş olup hastaların ağırlıklı çoğunluğunun da Şanlıurfa’ya sevk edildiği öğrenilmiştir.”

Organizasyon sorunu

Adıyaman’da ikisi özel beş hastaneden yalnızca Adıyaman Eğitim Araştırma Hastanesi’nin çalıştığının aktarıldığı raporda “Hastaneye çevre illerden gönderilen hekimlerin organize edilmesi ve kendi uzmanlık alanlarında hizmet sunması ciddi anlamda organizasyon sorunu nedeniyle sorun yaşanmaktadır” denildi.

‘Hastane sistemleri çalışmıyor’

Bir diğer sorunun ise hastaların kayıt ve takibi konusu olduğu aktarıldı:

“Halen hastane sistemleri çalışmamaktadır. Çoğu hasta başka illere sevk edilmektedir. Birinci basamak sağlık hizmeti verilecek Aile Sağlığı Merkezleri ve Toplum Sağlığı Merkezi kapalıdır. Sağlık Müdürlüğü il binası tamamen yıkılmış; ek binasının da bir tarafı tamamen yıkılmış diğer tarafı da kullanılamaz haldedir. AFAD ve 112 Komuta Kontrol Merkezi tamamen yıkılmıştır. Temiz su ve sıcak yemek iki gün boyunca sunulamamıştır. Seyyar tuvaletler kurulamamış, şehir şebekelerinden sular da akmamaktadır. Halen ulaşılamayan köylerin olduğu da iletilmiştir.”

Sahra hastanesi poliklinik hizmeti için bile yetersiz

Öte yandan ilk toplanma alanı olarak belirlenen Eğriçayır’da kurulduğu söylenen sahra hastanesinin poliklinik hizmeti vermek için bile yetersiz kaldı. Açıklamada şunlar aktarıldı:

“Aynı bölgede oluşturulan çadır kentin zemini çamur/çimen halinde, eğimi bulunmayan, kış koşulları için hazırlanmamıştır. 112 ekiplerinin getirdiği cenazelerin orada bulunan taş yapıdaki binanın odalarına konulup teslim edildiği ve morg özelliği olmadığı da gözlenmiştir. Ceset torbaları da ciddi ihtiyaç olarak tarafımıza iletilmiştir. Sütur malzemesi, tetanos aşısı, idrar sondası, yaşlı alt bezi, çocuk ateş düşürücüler, çocuk ishal ilaçları, erişkin ağrı kesici ve kas gevşeticiler, antibiyotikler, hipertansiyon ilaçları gibi temel ilaçların dahi eksik olduğu tarafımıza iletilmiştir.”

Isınma sorunu çözülmedi, organize olunmazsa hastalığın artması kaçınılmaz

Adıyaman TTB’den yapılan açıklamada son derece hayati olan şu sorunlara işaret edildi:

“Yerel sağlık-emek ve meslek örgütleri, sivil toplum örgüleri ile toplum temsilcileri birlikte ikinci gün sabah hızla oluşturulan kriz masası çalışmasına başlamış; öğlen ve akşam sıcak yemek çıkarmayı başarmış; temel sağlık çalışmaları da başlatılmıştır.

Temiz su ve battaniye dağıtımını da ilk gün kriz masası kısıtlı da olsa sağlamış, yaşanan soğuk hava şartlarıyla mücadele edilmeye çalışılmıştır.

Şehirde ikinci günün sonunda da yalnızca devlet hastanesinde elektrik sağlanmıştır. Doğal gaz sağlanamadığı gibi ısınma sorunlarına karşı da herhangi bir çaba gözlenmemiştir. Sağlık hizmetlerinin hızla organize olamaması durumunda acil vakalarda yaşanan yetersizlik gibi akut enfeksiyöz hastalıkların hızla ortaya çıkması, kronik hastalıkların tedavisiz kalması ve teşhislerin gecikmesi gibi sorunlar kaçınılmaz olacaktır.”