Türkiye, Avrupa‘nın plastik atıklarının en büyük alıcısı haline geldi. AB’nin plastik ihracatlarının yüzde 28’i, yıllık yaklaşık 659.960 ton Türkiye’ye ihraç ediliyor. Bu atıkların büyük bir kısmı işlenmeden kalıyor ve ciddi çevre sorunlarına yol açıyor. Birlik sınırları içinde “iyi atıkları” geri dönüştürürken, daha az yönetilebilir atıklar Türkiye gibi ülkelere dış kaynak olarak veriliyor ve bu da yasadışı çöplüklere ve kontrolsüz kirliliğe yol açıyor.
Mathias Kessler ve Ahmet Civelek, bu ay plastik ithalatının Türkiye’deki en büyük odaklarından, Adana’ya gidecek. Amaçları, Avrupa’dan Türkiye’ye artan miktarda ihraç edilen plastik atıkların çevresel ve siyasi etkilerine dikkat çekmek.
İstanbul‘daki OG Gallery‘de, Christina Elsaesser’in rehberliğinde düzenlenecek bir haftalık kamusal performans kapsamında sanatçılar, yerel zanaatkarlar ve gönüllülerle birlikte toplanan atıklardan sanat eserleri yaratacak; dokudukları halılar ve ikonik eserlere atıfta bulunan heykelsi nesneler ile geri dönüşüm sürecini yeniden yorumlayacak.
Yaratım sürecinin sonuçları, 28 Kasım 2024’te İstanbul’daki Avusturya Kültür Ofisi’nde sergilenecek ve ardından 28 Şubat 2025’te Viyana’da Künstlerhaus Wien’de izleyicilerle buluşacak.
Sanatçılar, herkesi bu sanat projesine katılmaya ve birlikte küresel atık krizine çözümler geliştirmeye davet ediyor.
Kessler ve Civelek, çalışmalarında Avrupa kaynaklarından gönderilen atıkları estetik nesneler üretmek için kullanarak izleyiciyi atılmış malzemelerin yolculuğunu yeniden düşünmeye davet ediyor. Performans kapsamında dokunacak halılar hem gerçek hem de sembolik bir eylem olarak kurgulanıyor ve çevresel bozulma, endüstriyel üretim ve Avrupa’nın atık sorunlarının Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelere aktarılması gibi konuların iç içe geçmesini sağlamayı hedefliyorlar.
Projede; bir tersine dönüşle, çöpün Avrupa’ya geri dönerek sanatsal üretimler yoluyla tüketici döngüsüne yeniden girmesi ve atığın tüketici kültürü ve küresel sömürü arasındaki bağlantıya dair bir yorum görevi görmesi hedefleniyor.
Greenpeace‘nin Nisan 2021’deki saha araştırmasında, çoğunluğu İngiltere ve Avrupa Birliği ülkelerinden ithal edilen plastik atıkların Adana’da yasa dışı olarak çevreye döküldüğünü ve açıkta yakıldığı tespit edilmesinin ardından döküm alanlarından örnekleri üzerinde inceleme gerçekleştirilmiş, analizler sonucu ortaya çıkan bulguların ise ‘sarsıcı’ olduğu bildirilmişti.
Araştırmaya göre; Adana’da tespit edilen dioksinfuran miktarı, kirletilmemiş toprak numunesinin 400 bin katı ve şimdiye kadar Türkiye’de toprakta rapor edilen en yüksek toksik düzey. Dioksin-furanların bilinen en önemli özelliği ise kanserojen olması. Bu kimyasal anne karnındaki bebekler için toksik olmasının yanı sıra tümörleri tetikleyebiliyor, hormon ve bağışıklık sistemlerini etkiliyor.
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…