ABD öncülüğünde fosil yakıt tüketimindeki artış dünyayı tehdit ediyor

San Francisco merkezli sivil toplum kuruluşu Global Energy Monitor’un yeni raporuna göre, dünyanın fosil yakıt üreticileri bu on yılın sonuna kadar yeni onaylanan projelerle petrol ve gaz miktarını neredeyse dört katına çıkarma yolunda ilerliyor ve ABD, üzerinde anlaşmaya varılan iklim hedeflerini yerle bir etme tehdidinde bulunan bir faaliyet artışına öncülük ediyor.

Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) daha önce yaptığı açıklamada, gezegenin sanayi öncesi döneme kıyasla 1.5C küresel ısınmayı geçmemesi için yeni petrol ve gaz altyapısı kurulamayacağını belirtmişti.

Bilim insanları, Paris İklim Anlaşması‘nda hükümetler tarafından kabul edilen bu ısınma eşiğinin aşılması halinde, sıcak dalgaları, seller, kuraklık gibi giderek kötüleşen etkilerin görüleceği uyarısında bulundu.

Ancak IEA’nın 2021’deki açıklamasından bu yana, ülkeler ve büyük fosil yakıt şirketleri yeni petrol ve doğal gaz faaliyetleriyle ilerledi. San Francisco merkezli bir STK olan Global Energy Monitorun yeni raporuna göre, bu noktadan itibaren gelecekte sondaj yapılmak üzere en az 20 milyar varil petrole eşdeğer yeni petrol ve gaz keşfedildi.

Geçen yıl en az 20 petrol ve gaz sahası keşfedildikten sonra çıkarılmak üzere hazır hale getirilmiş ve onaylanmış, 8 milyar varil eşdeğeri petrolün çıkarılmasına izin verilmişti. Rapora göre, fosil yakıt endüstrisi bu on yılın sonuna kadar 64 yeni petrol ve gaz sahasında bu miktarın yaklaşık dört katını (31 milyar varil petrol eşdeğeri) onaylamayı hedefliyor.

Rapora göre, son altı yıldır üst üste tarihte herhangi bir ülkenin ürettiğinden daha fazla ham petrol üreten ABD, 2022 ve 2023’te yeni petrol ve gaz projelerinde başı çekiyor. Guyana ikinci sırada yer alırken, Amerika kıtasındaki ülkeler son iki yılda onaylanan tüm yeni petrol projelerinin yüzde 40’ını oluşturdu.

Dünyanın umuduna bir darbe vurulabilir

Yeni petrol ve gaz arayışının biraz bile yavaşlatılamaması, bilim insanlarının on yıl içinde aşılmasını bekledikleri bir sınır olan 1.5C’nin altında kalmaya yönelik zaten zayıf olan dünya umutlarına ölümcül bir darbe vurma riski taşıyor.

Bu durum, büyük petrol ve gaz şirketlerinin gezegeni ısıtan emisyonları azaltmaya yönelik kendi hedeflerini ıskaladıkları bir döneme denk geliyor. Dünyanın en büyük petrol şirketi Saudi Aramco‘nun patronu, Teksas‘ta yakın zamanda düzenlenen bir endüstri konferansında, insanların petrol ve gazı aşamalı olarak ortadan kaldırma “fantezisinden vazgeçmeleri gerektiğini” söyledi.

Fotoğraf: Nature and Youth ve Greenpeace’den aktivistler Temmuz 2017’de Norveç Kuzey Kutbu’ndaki petrol üretiminin genişletilmesini protesto ediyor. Kaynak: Christian Åslund/Greenpeace

Global Energy Monitor‘de küresel petrol ve gaz çıkarma takibi proje yöneticisi Scott Zimmerman, “Hiçbir yeni petrol ve gaz sahasının 1.5C ile uyumlu olmadığına dair sürekli ve açık uyarılara rağmen, endüstri yeni projeler keşfetmeye ve onaylamaya devam ediyor” dedi ve ekledi:

“Bu hayal kırıklığı yaratıyor. İklim hedeflerinde arz tarafının taahhüdünün eksikliğini gösteriyor.”

Guardian‘dan Oliver Milman‘ın aktardığına göre; Halihazırda faaliyette olan petrol ve gaz altyapısı dünyayı 1.5C’nin ötesine taşımak için yeterli ve planlanan ekstra herhangi bir faaliyet küresel sıcaklığı daha da arttıracak.

Yeni rapora göre, 2021 IEA raporundan bu yana 16 milyar varil petrol eşdeğerine sahip toplam 45 proje tamamen onaylandı ve bu, “konvansiyonel olmayan” çıkarma işlemlerini içermediği için gelecek emisyonların neredeyse kesinlikle eksik sayıldığı anlamına geliyor.

ABD yeni keşiflerle petrol ve doğal gazda ağırlığını korurken, fosil yakıt üreticileri yeni üretim için dünyanın yeni bölgelerine odaklanıyor; Güney Amerika ve Afrika yeni projeler için sıcak noktalar haline geliyor.

Fotoğraf: Luke Sharrett/Bloomberg

Son iki yılda önemli petrol ve gaz keşifleri yapan 22 ülkeden dördü – Kıbrıs, Guyana, Namibya ve Zimbabve – yakın zamana kadar çok az petrol ve gaz üretmiş ya da hiç üretmemiş olmalarına rağmen keşiflerin üçte birinden fazlasını oluşturdu.

İran‘da 623 milyar metreküp gaz içerdiği bildirilen Shahini gaz sahası son iki yılın en büyük keşfi olurken, onu TotalEnergies‘in Namibya‘daki Venüs projesi izledi. Pantheon Resources tarafından yönetilen Alaska‘daki Kodiak projesi ise üçüncü en büyük yeni potansiyel petrol ve gaz sahası.

Zimmerman, “Petrol ve gaz üreticileri yeni sahalar keşfetmeye ve geliştirmeye devam etmek için her türlü nedeni öne sürüyor, ancak bunların hiçbiri geçerli değil” dedi ve ekledi:

“Bilim çok açık: yeni petrol ve gaz sahaları açılmamalı, aksi takdirde gezegen başa çıkamayacağı kadar zorlanacak.”

Paylaş
Yazar:
Yeşil Gazete