Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP), 9. Yargı Paketi’ni TBMM Başkanlığı’na sundu.
AKP’nin Grup Başkanı Abdullah Güler, Grup Başkanvekili Bahadır Yenişehirlioğlu ve kamuoyunda “9. Yargı Paketi” olarak bilinen Kanun Teklifi’nin ilk imza sahipleri Meclis’te düzenledikleri basın toplantısıyla teklifin TBMM Başkanlığına sunulduğunu bildirdi. Güler 2 Mart 2021’de kamuoyu ile paylaşılan İnsan Hakları Eylem Planı’nda “özgür birey, güçlü toplum ve daha demokratik bir Türkiye” vizyonunun “pakette” ön plana çıktığını öne sürdü.
Teklifte kadının bekarlık soyadını ancak eşinin soyadıyla birlikte kullanabileceği öngörülüyor.
Anayasa Mahkemesi (AYM), kadının bekarlık soyadını ancak eşinin soyadı ile birlikte kullanabilmesine ilişkin düzenlemeyi “eşitlik” ilkesine aykırı bularak iptal etmişti. AYM’nin gerekçeli kararında, kadının evlendikten sonra da isterse bekarlık soyadını tek başına kullanmasına olanak tanınması gerektiği vurgulanmış ve TBMM’ye de bu doğrultuda yeni düzenleme yapması için dokuz aylık süre vermişti.
Ancak 9. Yargı Paketi’nde, AYM’nin iptal gerekçesi dikkate alınmadı ve iptal edilen düzenlemedeki gibi kadının bekarlık soyadını ancak eşinin soyadıyla birlikte kullanabileceği öngörüldü. Gerekçede de, “anne ve babanın ayrı ayrı soyadı kullanmalarının, çocuk üzerinde olumsuz etkiler doğurabileceği, çocuğun hangi soyadını kullanacağını tartışma konusu haline getireceği” savunuldu.
Teklife göre, kadının soyadı, kendi soyadı ile daha önceki kocasının soyadından oluşuyorsa bu soyadlarından sadece birisini evleneceği kocasının soyadının önünde kullanabilecek.
Paketin kadınların kazanılmış haklarına yönelik bir geri adım olarak değerlendiren kadın örgütleri ise söz konusu maddeyi toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamaktan uzaklaşan politikaların parçası olarak görerek eleştiriyor.
AKP Grup Başkanı Abdullah Güler, hiçbir zaman “etki ajanlığı” konusunda bir çalışma yürütmediklerini, ancak casuslukla ilgili yeni bir düzenlemenin daha sonraki tekliflerinde yer alacağını açıkladı.
Bu maddenin teklifte yer alacağına ilişkin haberler en önce hükümet yanlısı TRT Haber ve Yeni Şafak‘ta yer almıştı. Buna göre, “devletin güvenliği, iç veya dış siyasal yararları aleyhine yabancı bir devlet veya organizasyonun stratejik çıkarları veya talimatı doğrultusunda” araştırma yapan veya yaptıranların hapis cezasına çarptırılması öngörülüyordu. Ayrıca devletin savaş hazırlıklarını, savaş etkinliğini veya askerî hareketlerini tehlikeyle atanların da hapse mahkum edilmesi talep ediliyordu.
Güler, Türk Ceza Kanunu’nda (TCK) “bilgi-belge teminine dayanan casusluk suçu” düzenlemesinin teknolojinin geldiği noktada yetersiz kaldığını savunarak, üzerinde çalışılan yeni düzenlemeyle ilgili şu bilgileri verdi: “Bir istihbarat örgütü ya da bir ülke adına, TCK’yı ihlal eden değişik suçlar işlenebilmektedir. Bunun çerçevesinin daha somut, daha kesin deliller belirlenmesini sağlayacak bir maddeye erişilmesi noktasında önümüzdeki tekliflerde bu yer alacaktır.”
Mevcut kanuni düzenlemelerin yetersiz kaldığını savunan Güler, “Türkiye’de suç işlemiş kişi ya da yapılarla da etkin mücadele edilmesini sağlamak gerekiyor. Ancak ‘etki ajanlığı’ gibi bir düzenleme hiç yer almamıştı. Halen ne içerdiğini öğrenmiş değiliz. Keşke içerikten de bahsedilseydi” dedi.
AKP, Anayasa Mahkemesi’nin iptal ettiği yasalarla ilgili süre sınırlamasını dikkate alarak, 9. Yargı Paketi’ni hızla geçirmek için muhalefetin karşı çıktığı tartışmalı düzenlemelere yer vermese de yeni casusluk suçuyla ilgili düzenleme hazırlığından da vazgeçmiş değil.
AKP kurmayları, yeni casusluk suçu düzenlemesine son şeklinin verilmediğini, ancak somut, çerçevesi belli ve casusluk suçunun kapsamının yeniden belirleneceği bir düzenleme yapılabileceğini ifade ediyor.
Yeni düzenlemenin, Meclis’in yeni yasama yılının başlayacağı Ekim ayı sonrasında gündeme gelebileceği ifade ediliyor.
Abdullah Güler, “birden fazla baronun bulunduğu illerde, her 5 bin nüfus için tespit edilecek toplam puana göre barolara yeni imkanlar getirileceğini” de duyurdu. Buna göre, birden fazla baronun bulunduğu illerde barolara gönderilecek adli yardım ödeneği, yüzde 40 yerine yüzde 30 olacak.
Bu madde de çok kısıtlı üyesi olan “ikinci” baroları, merkezi barolarla denk tutarak kamu kaynaklarının, hükümet yanlısı bu kuruluşlara kaynak aktarma girişimi olarak eleştiriliyor.
Teklifte yer alan bazı diğer önemli düzenlemeler şöyle:
Güler bu teklifin ardından gelecek hafta Öğretmenlik Mesleği Kanunu Teklifi’nin komisyondan geçerek Genel Kurul gündemine geleceğini aktardı; ayrıca “Tasarruf tedbirlerine yönelik genelgeyi destekleyecek mahiyette Hazine ve Maliye Bakanlığı açısından acil teklifi de bu hafta vermeyi” istediklerini belirtti.
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…