Görsel: Eşik
312 kadın ve LGBTİ+ örgütünün bir araya gelerek oluşturulan EŞİK (Eşitlik için Kadın Platformu), 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne özel çevrimiçi bir basın toplantısı düzenledi.
Yapılan açıklamada “Eşitlik mücadelemizle çıkarılmasını sağladığımız yasalara ve İstanbul Sözleşmesi, CEDAW gibi uluslararası sözleşmelere dair karalama kampanyası yürüten marjinal gruplar ile söylemini ortaklaştıran iktidar, hayatlarımızı ve eşit yurttaşlık haklarımızı siyasi pazarlık konusu yapmayı sürdürüyor” ifadeleri kullanıldı.
Kadın hareketinin toplum genelinde yüzde 90’lara yakın güvenilirlik oranlarına sahip olduğu belirtilen açıklamada buna rağmen “İktidar bloğu ve ona bağlı medyanın da desteğiyle, kadın karşıtı marjinal grupların kamu kaynakları kullanılarak beslendiğini görüyoruz” denildi.
Açıklamada “TCK 103’üncü maddesinde düzenlenen çocuk cinsel istismarı suçunun faillerine yönelik tekrarlayan af girişimlerini; yoksulluk nafakasına süre sınırı getirilmesini ve İstanbul Sözleşmesi’nden imza çekilmesini yıllardır verdiğimiz mücadele ile engelledik” ifadelerine yer verildi.
Etnik köken ve inanç farlılıklarıyla sosyolojik çeşitliliğin zenginliğimiz olduğu belirtilen açıklamada “Cinsel yönelim, cinsiyet kimliği, yaş, medeni hal, engellilik, sınıfsal durum vb. nedenlerle ayrımcılığın olmadığı; hayatın her alanında cinsiyet eşitliğini mümkün kılacak eşit ve özgür bir yaşamı herkes için istiyor ve bunun kurulması için çalışıyoruz” denildi.
Açıklamada “Ailede, toplumda, devlette reis istemiyoruz. Yaşam biçimi tahakkümüne, nefret söylemine ve cinsiyete dayalı ayrımcılığa karşı mücadele ediyoruz” ifadeleri kullanıldı.
Eğitim, sağlık, gıda sektörü gibi alanlarda yoğun olarak çalışan kadınların, pandemi sürecinde artan ev içi bakım emeği ile birlikte küresel salgının yükünü en çok üstlenen kesim olduğu hatırlatılan açıklamada “Bakım işlerinde çalışan pek çok kadın yaşamını yitirdi. Her 10 kadından en az 7’si yoksullaşırken, pek çok kadın işini kaybetti” bilgisi paylaşıldı.
Kod 29 uygulamasıyla getirilen “iyi niyet ve ahlak” istisnasının, işverene iddiasını ispat yükümlülüğü içermeden, keyfiyete açık halde emekçinin işini ve gelecekte iş bulma şansını kaybetmesine yol açtığını belirten EŞİK, “Emek sömürüsüne açık bu düzenleme, sözde namus, iffet gibi cinsiyetçi önyargılardan uzak, cinsiyet eşitlikçi ve somut kriterler içerecek şekilde değiştirilmelidir. İşveren iddiasını ispatla yükümlü tutulmalı, emekçiyi, işverenin keyfiyetine terk etmeyecek bir düzenleme yapılmalıdır. Aksi davranıştaki işverenler için etkili, caydırıcı yaptırımlar getirilmelidir” dedi.
Her gün en az üç kadının öldürüldüğüne dikkat çekilen açıklamada “’Her gün en az 3 kadın öldürülüyor; bu ülkede #CinskırımVar farkında mısınız?’ diyerek Ağustos 2020’den itibaren dile getirdiğimiz taleplerimizi yineledik ve Meclis’i göreve çağırdık” denildi.
300’den fazla sanatçı, gazeteci, akademisyen, STK temsilcilerinin katkı sunduğu kampanya hatırlatıldı.
Geçtiğimiz günlerde açıklanan İnsan Hakları Eylem Planı’na da değinilen açıklamada “Kadın kazanımlarını güvence altına almak bir yana İstanbul Sözleşmesi ve toplumsal cinsiyet eşitliği ilkesine yer vermemektedir. Belediyelerde kadın danışma ve dayanışma merkezlerinin, üniversitelerde LGBTİ+ kulüplerinin kapatıldığı, anti demokratik dernekler yasası değişiklikleri ile örgütlenme özgürlüğünün kısıtlandığı bir ortamda açıklanan bu eylem planı hak ihlallerine çözüm değil yasaklara meşruiyet kılıfı olmayı hedeflemektedir” denildi.
“İktidar bizi şaşırtmadı” diyen EŞİK, “Eşit yurttaşlık haklarımızı gözetmeyen bu eylem planını ve demokratik olmayan yöntemlerle gerçekleşen yeni anayasa yazım çağrısını kabul etmiyoruz. Anayasayı uygulamayanlar, Anayasa yapamaz” ifadelerine yer verdi.
Meclis’i kadın hakları konusunda göreve çağıran EŞİK, “’Bir gün değil her gün 8 Mart, her gün mücadele’ kararlılığı ile TBMM’yi 9 Mart Salı günü kadına karşı şiddeti ve cinskırıma varan kadın cinayetlerini önlemenin ilk adımı olarak bu konuda özel oturum düzenlemeye çağırıyoruz” dedi.
Açıklamada tüm siyasi partilere, milletvekillerine, belediyelere, meslek örgütlerine, medyaya ve üniversitelere şu çağrıda bulunuldu: “Göreviniz olanı yapın. Sizin göreviniz değilse, görevi olandan talep edin.”
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…