Basın açıklamasında katliamda sorumluluğu olan siyasilerin yargı önüne çıkarılması konusunda mahkemenin adım atmadığı kaydedildi.
IŞİD’in gerçekleştirdiği 10 Ekim Ankara Katliamı’nda yaşamını yitirenler, saldırının dördüncü yılında anıldı. Yaşamını yitiren 103 kişi için Ankara Ulus Metrosu önünde bir araya gelenlerin “İşgale hayır” sloganı atılması üzerine çevik kuvvet grubun önünü kesti. Anmaya, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Başkanı Sezai Temelli, HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, HDP milletvekilleri Serpil Kemalbay, Filiz Kerestecioğlu, Murat Çepni, Oya Ersoy ile Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) milletvekilleri Mahmut Tanal, Veli Ağbaba, Özgür Özel, Gamze Taşcıer ve Mahmut Tanal katıldı.
DİSK Başkanı Arzu Çerkezoğlu, KESK Eş Başkanı Aysun Gezen, TTB Başkanı Sinan Adıyaman, TMMOB Başkanı Emin Koramaz da anmaya katılanlar arasındaydı.
Anma sırasında Suriye’deki harekât için tezkereye “Evet” oyu veren CHP’nin milletvekillerine tepki gösterildi. CHP’li milletvekillerinin isminin okunduğu sırada bazı kişiler “yuh” diye bağırdı ve “Savaşa evet dediniz” sözleriyle tepki gösterdi.
Anmada ortak basın açıklamasını TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz yaptı.
Koramaz şunları söyledi: Bundan 4 yıl önce saat 10.04’te art arda patlayan iki bomba aramızdan 103 arkadaşımızı aldı. 500’e yakın arkadaşımız yaralandı, aramızdan ayrılanları uğurladık ama bizlerin içerisinde o katliamın travması ve her geçen gün artarak büyüyen kederlerimiz hiç dinmedi. Hala biz 10 Ekim’i yaşıyoruz, hala biz bu meydanı kana bulayan o alçak saldırıyı yaşıyoruz. 10 Ekim katliam davası mahkemeye sunulduğu ilk günden itibaren söyledik, bu davaya açılan soruşturma olayın tüm boyutlarıyla açıklığa kavuşturulması için yeterli değildir. Katliamda ihmali bulunan kamu görevlileri, katliamda sorumluluğu bulunan siyasilerin mutlaka yargı önüne çıkarılması gerektiğini söyledik. Ne yazık ki mahkeme bu konuda cesur bir adım atmadı, bu yönüyle soruşturma eksik bir şekilde yürütüldü.
Hatırlarsınız dönemin başbakanı 10 Ekim katliamından sonra patlamalar sonrası oylarımız arttı demişti, yine aynı şahıs şöyle diyor; ‘Eğer 7 Haziran ile 5 Kasım arasında Türkiye’deki defterleri açarsak birçok siyasetçi insan içine çıkamaz.’ Bu itiraf bizim endişelerimizde ne kadar haklı olduğumuzu gün gibi ortaya çıkarmıştır.”
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…