İstanbul’da 19 Ekim’de Alman Goethe Enstitüsü ile birlikte gerçekleştirilmesi planlanan bir projenin toplantısından dönerken İstanbul Atatürk Havalimanı’nda gözaltına alınarak “Anayasayı ihlal” ve ” Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ni ortadan kaldırmaya teşebbüs” iddialarıyla tutuklanan Osman Kavala, yazılı bir açıklama yaptı. Anadolu Kültür Yönetim Kurulu Başkanı Osman Kavala’nın avukatları aracılığıyla yaptığı açıklaması şöyle:
“Kamuoyunun da bildiği üzere 1 Kasım’da tutuklandım ve iki ayı aşkın bir süredir Silivri 9 No’lu cezaevindeyim. Gaziantep dönüşü, uçakta gözaltına alındığımda endişe duymadım. Benimle ilgili şüphelerin yersiz olduğunun hemen anlaşılacağına güvendim. Ama tutuklanmam ve tutuklanmama neden olan suçlamalar benim için şaşırtıcı oldu. Tutuklanma gerekçesinde yer alan Gezi olaylarının organizatörü olduğum suçlaması, finansman sağladığım iddiasını da içeriyor. Hatırlanacağı gibi Gezi olaylarından sonra bu olayların dış kaynaklı olduğu ve yurtdışından mali kaynak sağlandığı iddiaları ortaya atılmıştı. 2014 tarihli bir gazete yazısında beni Gezi olaylarıyla ilişkilendiren bir istihbarat notu olduğundan da söz edilmişti. Daha sonra bu konuyla ilgili soruşturmayı yürüten kişi, 2015 yılında tutuklandı ve halen tutuklu olarak yargılanıyor. Sonuç olarak, bugüne kadar bu mesnetsiz iddialarla ilgili herhangi bir bulgu ortaya çıkmadı; bu konuyla ilgili olarak tek tutuklanan ben oldum. Tutuklanma gerekçesinde beni Gülen cemaati ve 15 Temmuz darbe girişimiyle ilişkilendiren iddiaları daha da çok yadırgadım. Hayatı boyunca darbelere karşı olmuş ve yıllardan beri Gülen cemaatinin devlet içerisindeki yapılanmasının olumsuzlukları konusunda kamuoyunun dikkatini çekmeye çalışmış biri olduğum ortadayken, böyle bir suç iddiasının üzerime atılmasını büyük bir hayretle karşılıyorum. Her halükarda, 12 Eylül’ü yaşamış ve o günlerin korkunç hatırasını unutmamış biri olarak, böyle bir teşebbüse girişen çevrelerle ilişkilendirilmem benim için son derece rencide edici. Bu konudaki haberlerle ilgili yasal yollara başvurduğumu belirtmek isterim.
Bu suçlamaların yersiz olduğunun erken bir vakitte anlaşılacağına inanıyorum. Ancak olağanüstü hâl sürecinin yargıdaki iklimi de etkilediğini ve tutuklama kararlarının bu etkiyi yansıtıyor olabileceğini düşünüyorum. Olağanüstü hâl dönemlerinde, şüpheliyi elden kaçırmama kaygısı mağduriyet yaratmama gereğinden ağır basıyor. Haksız yere tutuklananların bir an önce tahliye edilmesi beklenirken, son günlerdeki tek tip kıyafet yönetmeliği hazırlıkları gibi, masumiyet karinesini ihlal eden girişimlerin insanlar üzerindeki psikolojik etkisi dikkate alınmıyor. Her şeye rağmen, yeni yılın demokrasi ve özgürlükler açısından daha iyi bir yıl olacağına dair inancım tam. Gözaltına alınmamdan beri gerek açıklamalarıyla gerek mesajlarıyla destek olan herkese selamlarımı iletiyor ve sağlığımın yerinde oluğunu söylemek istiyorum. En yakın zamanda görüşmek ümidiyle…
Anadolu Kültür Yönetim Kurulu Başkanı, insan hakları aktivisti, iş insanı Osman Kavala 65 gündür Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunuyor.
(Yeşil Gazete)
Haber/Fotoğraflar: Mehmet TEMEL ve Cansu ACAR * Hatay’da depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen kent…
Sivil toplum örgütlerinin hazırladığı raporda, Türkiye’nin yenilenebilir enerji enerjisi kapasitesini artırma hedefi olumlu bulunurken, nükleer…
İstanbul 5. İdare Mahkemesi, Kanal İstanbul Projesi'ne ilişkin alınan rezerv alan ilanı ve 1/100.000 ölçekli…
Devlet Su İşleri’nin Ağva Plajı’na yapmayı planladığı mahmuz projesi askıya çıktı. Projeye göre, plajın sağ…
Gürcü tiyatro topluluğu The Wandering Moon Theatre’ın ikinci yapımı olan “Pirosmani” kukla tiyatrosu gösterisini 16.…
Mavera Maden şirketi tarafından Devrek, Akçakoca, Alaplı’nın Fındıklı, Belen, Kasımlı, Doğancılar, Kocaman ve Alaplı'ya sınır…