Kategoriler: ManşetTürkiye

‘Zamanaşımı Türkiye’nin ikinci utancı olur’

35 aydının yakılarak katledildiği Sivas Madımak Katliamı’nı “Türkiye’nin ayıbı” olarak nitelendiren Alevi örgütleri temsilcileri, katliam davasının zaman aşımına uğratılmasının “Türkiye’nin bu konudaki ikinci ayıbı” olacağını ifade ettiler. Örgüt temsilcileri 13 Martta bütün güçleriyle Ankara Adliyesinde olacaklarını ifade ettiler.

Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı (HBAKV) Genel Başkanı Ercan Geçmez, bu davanın Türkiye için çok önemli olduğunun altını çizdi. Bu davayı zaman aşımına uğratanların, sonra çıkıp “insan haklarından, demokrasiden” bahsedemeyeceğini belirten Geçmez, “Sivas davasının zaman aşımına uğraması demek, katliamını onaylamak demektir” dedi.

Bu katliamın bir insanlık suçu olduğunun ve zaman aşımına uğratılırsa Türkiye için ikinci bir utanç olacağının altını çizen Geçmez, “Bu olay da hükümetin Sivas’la yüzleşmek istemediğini ortaya koyuyor” diye konuştu. Geçmez, “Bütün örgütümüzü 13 Martta Ankara’ya duruşmaya çağırdık” dedi. Geçmez, bu davanın ikinci ayağının da ailelerle birlikte AİHM’ye gitmek olacağını söyledi.

‘İNSANLIK SUÇLARINDA HUKUK GERİYE İŞLEMELİ’

Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Özarslan da “Bu tür suçlarda zaman aşımı olmaması gerektiğinin” altını çizdi. Türkiye’nin 2005’te “insanlık suçlarında zaman aşımı olmayacağına” ilişkin uluslararası sözleşmeye imza koyduğunu hatırlatan Özarslan, katliamın ‘93‘te olduğu gerekçesiyle ‘zaman aşımı” istenmesini eleştirdi. Gerekçe olarak “yasalar geriye yürümez” denildiğini belirten Özarslan, “İnsanlık suçlarında böyle bir şey olmaz. Hukukta da insanlığa yönelik pozitif ayrımcılık vardır” diye konuştu.

Özarslan “Gazeteniz aracılığıyla emek ve demokrasi güçlerini, ‘insanım’ diyen herkesi 13 Marttaki duruşmaya davet ediyoruz” çağrısı yaparken, bir daha böyle olayların yaşanmaması için bu davada zaman aşımı olmaması gerektiğini söyledi.

‘SİZİN HİÇ BABANIZ… YANDI MI?’

Pir Sultan Abdal 2 Temmuz Kültür ve Eğitim Vakfı Genel Başkanı Emel Sungur da “Sizin hiç babanız, anneniz, kardeşiniz, amcanız, dayınız, teyzeniz, arkadaşınız, dostunuz, evladınız yandı mı?” diye sordu. Sivas’ta katledilen canlarının katillerinin ve onların iş birlikçilerini hiçbir zaman affetmeyeceklerini belirten Sungur, 13 Martta Madımak şehitlerine sahip çıkma, yakınlarını yalnız bırakmama çağrısı yaptı.

KAÇMALARINA GÖZ YUMULDU

Sungur, Sivas Davası’nın daha ilk duruşmalarında, Alim Özhan, Hayrettin Yeğin, Süleyman Toksun, Harun Kavak, Metin Ceylan, Etem Ceylan, Murat Sonkur, Ömer Demir, Mehmet Yılmaz, Sedat Yıldırım, Adem Albayrak, Eren Ceylan,  Muhammed Nuh Kılıç, Vahit Kaynar isimli sanıkların tahliye edildiğini, Cafer Erçakmak, Mehmet Kazım Gen ve diğer elebaşıların ise kaçmalarına göz yumulduğunu anlattı.

Tutuksuz yargılanan bu sanıkların hiçbir duruşmaya katılmadığını, “zaman aşımını” beklediklerini de aktaran Sungur, “Etem Ceylan, Murat Sonkur, Ömer Demir, Mehmet Yılmaz, Sedat Yıldırım, Adem Albayrak, Eren Ceylan, Metin Ceylan, Alim Özhan, Muhammed Nuh Kılıç, Vahit Kaynar ilk duruşmalarda tahliye olur olmaz yurt dışına kaçırılarak, Almanya’da oturum ve vatandaşlık hakkı almaları sağlandı” dedi.

Kaçırılanlardan Mehmet Kazım Gen ve Belediye Meclis Üyesi Cafer Erçakmak’ın, katliamın en etkin önderleri olduğunun altını çizen Sungur, yıllarca bulunmayan Erçakmak’ın Sivas’taki evinde yaşadığı, orada öldüğü ve defnedildiği ama her nasılsa tıpkı nasıl kaçtığı-kaçırıldığı bilinmediği gibi, Sivas’taki evinde ne kadar süre yaşadığı, nasıl defnedildiği ve emniyet yetkililerinden nasıl gizlendiğinin de ‘bilinmediğini’ aktardı. Polonya’da yakalanan Vahit Kaynar’ın evraklarının da bir türlü tamamlanıp, Türkiye’ye iadesinin sağlanamadığına dikkat çeken Sungur, “şimdi ise ‘zaman aşımı oldu; hadi serbestsiniz’ diyorlar!” dedi.

(Evrensel)

Paylaş
Yazar:
Haber Merkezi