Yeniköy ve Kemerköy Termik Santralleri’nin durdurulması için Bakanlığa başvuru yapıldı

Muğla, Milas‘taki Yeniköy ve Kemerköy Termik Santralleri’nde gerçekleştirilen faaliyetlerin durdurulması için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı‘na başvuruda bulunuldu.

Bakanlığın Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporlarının geçtiği ÇED İzin ve Denetim Genel Müdürlüğüne yapılan başvurularda söz konusu santrallerin kuruldukları günden bu yana havayı, suyu, toprağı kirleterek çalışmaya devam ettiğine dikkat çekildi.

“31 Aralık 2019 bu santrallerin çevre yatırımlarını tümüyle tamamlamak için son tarihti. Santraller kendilerine hukuken tanınmış süre içinde bu yatırımları tamamlamadıkları gibi bugün dahi çevre yatırımları hala tümüyle tamamlanmış değildir. Buna rağmen santrallere çevre izni verilmiş olması hukuka aykırıdır” ifadelerini kullanan çevre aktivistler adına yapılan başvuruda talepler dile getirildi.

İkizköylülerin gönüllü avukatı Arif Alı Cangı’nın Karadam Karacahisar Mahalleleri Doğayı ve Doğal Hayatı Koruma Güzelleştirme Ve Dayanışma Derneği (KARDOK) adına hazırladığı başvuru metninde Kemerköy Termik Santrali’yle ilgili şu taleplere yer verildi:

  • Öncelikle 2 Ağustos 2023 tarihli çevre izninin iptalini
  • Buna ek olarak gerekli şartları sağlamıyor olması sebebi ile 2 Ağustos 2023 tarihli lisanların da iptalini ve
  • Bu doğrultuda mevzuata aykırı çalıştığı sabit olan santralin Çevre Kanunun 15. Maddesi ve Çevre İzin ve Lisans Yönetmeliği’nin 14. Maddesi uyarınca süre verilmeksizin faaliyetinin derhal durdurulmasını, 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 10. Maddesi gereğince talep ediyoruz.

Yeniköy Termik Santrali’yle ilgili yapılan başvuruda ise şu talepler yer alıyor:

  • Öncelikle 11 Mart 2022 tarihli çevre izni ve lisanslarının iptalini
  • Bu doğrultuda mevzuata aykırı çalıştığı sabit olan santralin Çevre Kanunun 15. Maddesi ve Çevre İzin ve Lisans Yönetmeliği’nin 14. Maddesi uyarınca süre verilmeksizin faaliyetinin derhal durdurulmasını talep ediyoruz.

Başvurularda devletin görevleri devlete hatırlatıldı:

“Bununla birlikte, insan sağlığı ve çevrenin korunması da devletin başta gelen
anayasal ödevi ve herkesin insani görevidir. Nitekim Anayasa’nın 56’ncı maddesinde, herkesin sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahip olduğu belirtilmiştir. Çevreyi geliştirmenin, çevre sağlığını korumanın ve çevre kirlenmesini önlemenin devletin ve vatandaşların ödevi olduğu hususu da hüküm altına alınmıştır. Devletin çevreyi koruma ödevi gerekli mevzuatın yürürlüğe konması ve mevzuata uygunluğun denetlenmesi suretiyle yerine getirilir.”

Son olarak santralleri işleten şirketin dahi yatırımların hala tamamlanmamış olduğunu beyan ettiğini ifade eden İkizköylüler, faaliyetlerin acilen durdurulmasını talep etti:

“Yıllardır devam eden bu hukuksuzluğun bugün itibari ile sona erdirilmesi, hukuka aykırı verilmiş olan çevre izinlerinin iptal edilmesi için Bakanlığa başvurumuzu yaptık. Çevre İzni olmayan santraller çalıştırılamaz acilen faaliyetlerine son verilmelidir.”