Foto: Serkan Ocak
Gezi Parkı Direnişi’nin 15. günü. Sabah 07:00’den beri Gezi’deki karnaval havası yerini polisin aman tanımaz şiddetine terketmiş durumda. Gezi Parkı’nın hemen bitişiğindeki Divan Oteli önünde bulunan ve yaralılara ilk müdahaleyi yapmak üzere çalışmalarını yürüten gönüllü doktorlardan olan, aynı zamanda YG ekibinden Savaş Çömlek, son dakika gelişmeleri için bizi telefon ile aradı.
haberi paylaşmak için tklynz / click for to share
Biz duyduklarımıza inanamadık ama hepsi şu an Gezi Parkı çevresinde yaşanan şeyler ve tamamı ile gerçek.
İşte Savaş’ın aktardıkları,
” Savaş Çömlek: Şu anda polis Gezi Parkı çevresinde konuşlanan ambulansların camını gaz bombalarının kapsülleri ile kırıyor.
Yeşil Gazete: Nasıl kırıyor? O silahı doğrultup ambulansın camına ateş mi ediyorlar yani?
S.Ç: Aynen dediğin gibi. Camlarını kırıyorlar. Revirlere de müdahale var polisten.
YG: Bir saniye abi, bu revir dediğin Gezi Parkı içinde olan derme çatma, çadırdan kurulan revirler mi?
SÇ: Evet, ama Gezi Parkı’nın içine müdahale yok şu anda. Bunu özellikle belirtmeliyim. Parka yok ama parkın dört bir yanına da inanılmaz, anlatılmaz sertlikte bir müdahale söz konusu.
Revirlere müdahale olmasın diye orada çalışanlar bayrak sallıyor polise, “Burası revir, müdahale etmeyin” diye ama polisin gözü hiçbir şey görmüyor.
YG: Bayrak derken, beyaz bayrak mı sallıyorlar abi? Ne bayrağı bu salladıkları?
SÇ: Revirler için özel hazırlanmış, üzerinde “Revir” yazan küçük bayraklar var burada. Onları sallıyorlar ama polis revir ya da ambulans dinlemeden saldırıyor herkese ve herşeye
YG: Peki yaralıların durumu nedir Savaş? İlk müdahaleyi yapan ekiptensin sen de?
SÇ: Her çeşit yaralanma var Alper. Omuz kırıkları var, kafa travmaları var, her türlü yaralanmaya uğramış insan var. Burası polis terörü nedeniyle cehenneme dönmüş durumda.
Senin de söylediğin gibi ben buradaki gönüllü doktorlardan birisiyim. Yaralıları özel ambulanslarla, o da polisten fırsat bulabilirsek en yakın sağlık kuruluşuna göndermeye çalışıyoruz.
YG: Sen şu anda tam olarak nerdesin?
SÇ: Divan Oteli’nin önündeyim. Yaralılar ile ilgileniyorum. Dediğim gibi Gezi Parkı’na gaz atarak olsun, doğrudan girerek olsun bir polis müdahalesi yok ama parkın çevresi cehenneme çevrilmiş durumda. Zaten atılan tüm gazlar da rüzgar ile parkın içindekilere gidiyor.
YG: Peki Savaş, bilgiler için teşekkür ederiz. Kendinize çok dikkat edin abi.
SÇ: Teşekkürler Alper, size de kolay gelsin. Ben fotoğraf çekip gönderemiyorum kusuruma bakma.
YG: Bunu düşünme sen abi. Ben bulurum fotoğrafı. Sen gönlünü ferah tut.
#direnedirenekazanacagiz
Haber: Alper Tolga Akkuş – Savaş Çömlek
(Yeşil Gazete / Türkiye)
