Hepimizin bildiği gibi; Anayasa ile ilgili AKP’nin önerdiği değişiklikler sadece tek bir fire ile meclisten geçti. Şimdi top Abdullah Gül’de. Tabi bu arada CHP Anayasa Mahkemesi’ne dayanıp statüko devam etsin diye yalvarmazsa.
Ancak o geçemeyen bir madde var ki; beni inanılmaz derece mutsuz etti Siyasi Partilerin kapanmasını zorlaştıran maddenin geçememesi benim için çok büyük bir şok oldu. . Bu madde; benim en çok önemsediğim maddelerin başında geliyordu. AKP’nin bu madde ile ilgili fire vereceği ve milliyetçi kanadının direneceğini tahmin ediyordum. Fakat ya siyasi tarihi boyunca tüm partileri kapatılan ve her türlü siyasi engelle karşılaşan, antidemokratik siyasi yasalardan muzdarip olan bir hareketin milletvekillerinin meclise girmeyip statükonun ekmeğine yağ sürmesi ve maddenin geçişine engel olmasına ne demeli?
Evet; AKP Anayasa sürecinde bariz antidemoratik bir süreç izledi, uzlaşıya pek yanaşmadı ve klasik “ben yaptım oldu”culuk oyunu oynadı. Ama yine de, Kürt hareketinin önüne her severinde tekrar ısıtılıp konulan parti kapamayı zorlaştıracak maddeye destek vermemek de ne?
Ne olursa olsun bu madde meclisten geçmeliydi ki özlem duyduğumuz demokrasiye bir adım daha yaklaşabilelim.
Ama, ne oldu? BDP ve Kürt milletvekilleri CHP ve MHP statükosunun yanında durdu; tahakküm ile baskının devamına üstü kapalı da olsa destek oldular.
Bu iş, bu karar hangi saik ile alındı gerçekten çok merak ediyorum. Parti böyle bir karar alsa bile, eller nasıl vicdanlara gitmedi?
Burada, AKP’ye koşulsuz destek vermekten söz etmiyorum. Tabi ki AKP’nin uzlaşmacı tavrı eleştirilmeli ve bu tavrın değişmesi için de mücadele edilmeli. Ancak bunun yolu tahakküme ve statükoya destek vermek mi?
Kürt sorunu ne sadece AKP’nin ne de Kürt siyasetçilerin sorunu; ne sadece AKP ne de sadece BDP doğrusunu tek biz biliriz diyebilir. Bu sorun hepimizin sorunu ve sorunu çözmek için elimizi taşın altına sokmalıyız. Gerekirse herkesi karşımıza alıp, demokrasi için mücadele etmeliyiz. Ancak eleştirilerimiz ve müdahalelerimiz yapıcı olmalı ki; zaten birçok yerden kırılmış; kopmuş olan ipi daha da lime lime etmeyelim.
Diyeceğim o dur ki; BDP; CHP ve MHP ile yan yana durarak; Kürt sorunun çözümüne dair önemli adımların birinin atılmasına engel oldu. Bu engel, demokratikleşme trenin kaçmasına da sebep olabilir… Ayrıca, BDP’nin bu hamlesi AKP’nin kapatılmasına dair giden ikinci yolu da sonuna kadar açtı.