Bilen bilir, bilim tarihi tez, antitez üzerinden ilerler. Tez ve antitez üzerine varılan sentez ile de diyalektik düşünce oluşur. 1128 akademisyen arkadaşımın tezi şu, “Devlet bir suç işliyor, bu suça ortak olmayacağız”. Bunun karşısındaki tez nedir? “Vatan hainleri, aydın müsvetteleri, karanlıklar, kanları ile duş alacağız”. Bu durumdan çıkacak sentezi, diyalektik düşünceyi varın siz hesap edin.
Ben, bir tiyatro insanı olarak, akademisyen arkadaşlarımın tezine destek vermek için, BARIŞ İÇİN HERKES insiyatifinde kendime yer açtım ve akademisyen arkadaşlarımın tezinin karşısında, akla uygun, ilişki kurulabilir tezler beklemeye başladım. Derken, aramızdan 4 arkadaşımız Esra Mungan, Muzaffer Kaya, Kıvanç Ersoy ve Meral Camcı tutuklandı. Barıştan başka derdi olmayan arkadaşlarımız, dert olmuştu birilerine.
Şu anda 2 erkek arkadaşımız Kıvanç ve Muzaffer, Silivri Cezaevi’nde, 2 kadın arkadaşımız Esra ve Meral ise Bakırköy Cezaevi’nde. Biz de bu cezaevleri önünde onlar için nöbetler tutuyoruz. Ben, bir tiyatro insanı olarak “tiyatro yapmak isteyene her yer sahne” diyerek, bu nöbetler sırasında 15’er dakikalık tiyatro oyunları sergilemeye basladım.
30 Mart Çarşamba günü Silivri’de YOL isimli oyunu oynadım Kıvanç ve Muzaffer için. Kıvanç Ersoy ile tanışıklığımız az ama Muzaffer Kaya ile bir yoldaşlık geçmişimiz var. Kendisi tanıdığım en “dervişane” insanlardan biridir! Muzafer’i o henüz cezaevine kapatılmadan önce, oyunuma çok davet ettim ama izleyemedi. Hep barış ile, gündem ile ilgili çalışmalar ve toplantılarla meşgul olduğu için erteledi. 30 Mart’ta Muzaffer’in tutuklu olduğu cezaevinin önünde oynadım ama yine izleyemedi tabi. Üstelik bu sefer oyunun konusu olarak oyuna dahil olmuştu.
6 Nisan’da, bu sefer Bakırköy Kadın Cezaevi önünde, Esra Mungan ve Meral Camcı için özgürlük nöbeti tuttuk, Barış İçin Herkes insiyatifi olarak. Ben yine, bir oyun sahneledim. Bu sefer oyunun konusu, bu sefer tamamen akademisyen arkadaşlarımız ve yarattıkları etki oldu. Bakırköy’de sergiledigimiz oyun “KOŞAN İNSANLAR” henüz bir taslak çalışma. Bu çalışmayı geliştirip önümüzdeki sezona sahnelemek istiyorum. Dilerim, 22 Nisan Cuma günü, Çağlayan Adliyesi’nde görülecek duruşmadan sevindirici bir haber gelir de, arkadaşlarımız serbest kalırlar. Bu taslak oyun üzerine de birlikte çalışırız… 22 Nisan Cuma günü, herkesi, barış isteyen arkadaşlarımız için adalet istemeye Çağlayan’a davet ediyorum.
Murat Akdağ
Comments