Malatya Bostanbaşı: Kayısı bahçelerine gökdelen diktiler, depremde mezar oldu

Video haber: Fırat BULUT

*

Maraş merkezli depremlerin büyük yıkıma neden olduğu Malatya’da Bostanbaşı Mahallesi‘nde yapıların büyük çoğunluğu ağır hasar aldı.

Malatya’nın en lüks dairelerinin bulunduğu Bostanbaşı Mahallesi adını buradaki tarım arazilerinde yetişen bostanlardan alıyor.

Merkez ilçe Yeşilyurt’a bağlı mahallenin rant amaçlı imara açılması depremde yaşanan yıkımla yeniden gündemde.

Bostanbaşı 1994’e kadar Yeşilyurt ilçesine bağlı bir mahalleydi. 1994’te Bostanbaşı belde statüsüne alındı, alan tarım arazisi olduğu için iki kata kadar yapılara imar izni verilmişti.

Bölgenin tam olarak imara açılması 2004’te Yahya Akın’ın AKP’den Bostanbaşı Belediye Başkanı seçilmesi ile başladı denilebilir. Bostanların ekildiği, kavakların yükseldiği, kayısı bahçelerinin hala olduğu bölgedeki hızlı yapılaşmayı sorduğumuz herkes Yahya Akın ve kuzeni Malatya Belediye Başkanı Hüseyin Cemal Akın’ın ve diğer AKP’li zenginlerin bölgede yüzlerce dönümlük arazilerinden bahsediyor.

Mevcut Ak Parti Malatya Milletvekili Ahmet Çakır’ı anmamak olmaz. 2009-2018 yıllarında Malatya Belediye ve Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapan Çakır döneminde Bostanbaşı Mahallesi’nde çok yüksek katlı yapılara izin verilmesi ve hızlı yapılaşma ivme kazandı.

‘Bostanbaşı’nın imara açılmasıyla insanlar üç milyona mezar aldılar’

Çocukluğu Bostanbaşı’nda geçen 60 yaşındaki Mehmet Tuncel bölgenin son 20 yılda imara açıldığını ve Malatya’nın en lüks dairelerinin burada olduğunu söylüyor:

“Burası tarım arazisiydi . Yani bağ bahçe hatta buralarda pancar, tütün, sebze, bütün ekinleri yaparlardı. Son 20 yıldır buraları imara açtılar, yeni binalar yaptılar. Yapılan binaların değeri de oldukça yüksek, Malatya’nın en lüks daireleri… 3 milyondan aşağı satılmayan binalar( daireler). Malatya’nın en zengin bölgesi burası diyebiliriz. Ama bugün gördüğümüz gibi her tarafı çatmış, patlamış ve hepsi ağır hasarlı. Yapıların yüzde 90’ı oturulamaz durumda. Bu durum imar affı ile ortaya çıktı. Kendi yaptıkları binaların enkazında kaldılar. İnsanlar 3 milyona kendi mezarlarını almaya başladılar. Bu yapılan doğru değil, biz bunu protesto ediyoruz.”

‘Son 20 yıldır imara açtılar’

Bölgenin sulak bir alan olduğunu söyleyen Tuncel, öğrencilik yıllarında burada kayısı, kiraz topladıklarını söylüyor ve ekliyor:

“Biz Gazi Lisesi’nde okuyorduk, 70- 80’lerde. O zaman burası kiraz bahçesi, kayısı bahçesiydi. Boş arazilerde de tarımla ilgili ekimler yapılırdı. O dönemlerde bu bahçelere gelirdik, kayısı kiraz toplardık. O zamanlardan beri biliyoruz ki burası sulak bir yerdir. Ama son 20 yıldır burayı imara açtılar. İmara açıldıktan sonra da yapılan villalar, binalar bu hale geldi. Çünkü eski belediye en fazla 2 – 3 kata izin vermişti. Onları yıktılar 8-10-15 katlı binalar yaptılar ve en yüksek fiyata da satıyorlar. Malatya’nın en pahalı yeri de burası.”

‘İmara açılmasıyla 15-20 kata ruhsat verildi’

Bostanbaşı’nı gözlemlerken bize eşlik eden Süleyman Yücekaya da eskiden tek tük evlerin olduğunu bahçelerin içinde tarım yapıldığını anlatıyor:

“İmara açılmasıyla 15-20 katlara ruhsat verildi, Bostanbaşı bu hale geldi. İnsanlar kendini mutlu hissediyordu. Ama üç dönüm beş dönüm arazisi olanlara ‘Al sana beş daire, 10 daire diyerek bu tarım alanını betona terk ettiler.”

‘Depreme tam dayanıklı binalar(!)’

Her şeyin aşikar olduğunu söyleyen Yücekaya insanların ölmesinin önemsenmediğini söylüyor ve şöyle devam ediyor:

“Ortalama 2-3 yıllık bu binaların üzerine ‘depreme tam dayanıklıdır’ diye yazıp üç-dört milyona halkınıza sunuldu. Ama bugün birçoğu ağır hasarlı, az daha halkımıza mezar oluyordu. Burası ranta açıldı, betonlaştı. Buradaki yetkililere sesleniyoruz; Buralar nasıl imara açıldı, nasıl izin verildi bu kadar yüksek katlara?”

Yücekaya tek tek yeni yapılan, inşaatı tamamlanmış ama henüz kimsenin yerleşmediği binaların yaşanan depremden nasıl etkilendiğini gösteriyor.

Bostanbaşı Mahallesi’nde dolaşırken ayakta kalmış yapıların çevresinde nakliye araçlarını görüyoruz. Bir zamanlar herkesin bir daire almak için uğraştığı mahalle şimdi herkesin biran önce eşyalarını alıp kaçmaya çalıştığı deprem açısından riskli bir yer oldu.

‘Tarım arazilerinin imara açılmasını istemiyoruz’

TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Malatya temsilcisi Bedri Özten, Bostanbaşı Mahallesi’nin hikayesinin 15-20 yıllık olduğunu belirterek imara açılma sürecine dair Yeşil Gazete’ye değerlendirmelerde bulundu:

“1994 yılında planlaması yapılmıştı, iki katlı yapılar olarak planlanmış. Fiili olarak imara açılması, Malatya büyükşehir olmadan Bostanbaşı belde belediyesi vardı; o zaman zaten o suistimaller başladı. Yani çok katlı yapılar o zamanlardan başladı.”

‘Tarım Kurulu üzerinde müthiş bir baskı vardı’

TMMOB İnşaat Mühendisleri olarak tarım arazilerinin imara açılmasına karşı olduklarını söyleyen Özten “Bu konudaki genel politikamız, tarım arazilerinin imara açılmamasıdır. Zemin sağlam olsa dahi tarım arazilerinin imara açılmasını istemiyoruz. Bostanbaşı ile ilgili şunu söyleyebilirim; adından anlaşılacağı gibi bağ ve bahçelerden oluşan bir yerdir, sebze ve meyve yetiştiriciliği yapılan bir bölgeydi. Tarım Kurulu buranın imara açılmasına izin verdi, hatta bir kısmına hala da izin vermediler ama Tarım Kurulu’nun üstünde müthiş bir baskı var. Çünkü Tarım Kurulu izin vermeden imara açılamaz yasalara göre” diyor.

‘Zeminden kaynaklanan sıkıntılar var’

İmarlaşma ile ilgili işlerin kollektif olduğunu söyleyen Özten, “Öncelikle hangi bölgede imar planı yapılacaksa oranın jeolojik yapısını şehir plancıları ele alarak planlama yaparlar. Daha sonra planlanan alana bina yapılırken zemin etüdü yapılır, sonra buna bağlı olarak statik betonarme taşıyıcı sistemi belirlenir. Ona göre dizayn edilir. Yapı ruhsatı alındıktan sonra yapı belirlenen ölçü planlara göre yapılır. Burada imalatı yapan müteahhit firmadır, onun adına işi yürüten şantiye şeftir, denetleyen de yapı denetimdir. Bu şekilde süreç ilerler. Gördüğümüz kadarıyla yeni binalardan bir kısmı göçme şeklinde yıkılmış. Muhtemelen beton kaliteleri son derece düşük” şeklinde konuşuyor.

Bedri Özten, “Projeye uyulan binalarda bir şey yok, ağır hasar almış olabilirler ama proje dizayn ederken bizim amacımız can kaybı olmaması. Yeni binalarda can kaybı yok denecek kadar az. Bostanbaşı’nda göçen bina sayısı az, hasar gören çok da ölüm az, o bölgede yeni binalar olduğu için. Zeminden kaynaklanan sıkıntılar var. Bazı binalar yan yatmıştı, zeminde sıvılaşmalar meydana gelmiş. O bölgelerin imara açılmaması gerekiyor. Açılsa bile öyle çok katlı olmamalı. Orada bir kısım da hala imara açılmamış. Üzerlerinde yüksek baskılar olmasına rağmen Tarım Kurulu izin vermedi” değerlendirmelerinde bulunuyor.

Son olarak ilgililerin bölgeyi daha sonra detaylı inceleyeceğini söyleyen Özten “Orada zeminde sıvılaşma var. Bu nedenle zemin emniyet gerilmesi düşüyor. Alana baktığımızda farklı nedenlerden çökme var, incelenecektir mutlaka. Burada birim alana gelen yük miktarını düşürmemiz lazım. İnşallah bu yaşananlardan ders çıkarır daha dayanıklı alt yapı ve üst yapı oluştururuz” diyor.