Kuraklığa dayanıklı bir çiftlik kurmak

Switchboard.org’da 26 Ağustos tarihinde Peter Lehner imzası ile yayınlanan yazıyı Yeşil Gazete gönüllü çevirmenlerinden Elif İlik‘in çevirisi ile sunuyoruz.

* * *

Kuzey Dakota’da, Bismarck’ın biraz doğusundaki Brown Çiftliği’nde 70 gündür yarım inçden daha az yağmurla idare ediyor. Yine de bu 5,400-akrelik (21,853,024.681 metrekare) çiftliğin sahibi Gabe Brown, günebakan, burçak, mısır, yonca, karabuğday, savannah çimi ve diğer ekinlerle dolu yemyeşil çiftlik alanına umutla bakıyor.

“Ne kadar yağmur düştüğü önemli değil” diye açıklıyor Brown. “Bu yağmur suyunun ne kadarını tutabildiğiniz önemli.”

Brown’un tarlasındaki toprak, yeni, toprak zenginleştirici tarım teknikleri sayesinde geleneksel çiftlik toprağından üç kat daha fazla su tutuyor. Bu da Brown Çiftliği’ndeki toprağın, sıcak ve kuru havaya karşı daha dayanıklı olmasını ve şiddetli yağmuru emmesini sağlıyor. Daha az su israf oluyor; bu aynı zamanda, Doğal Kaynakları Koruma Konseyi (NRDC) tarafından 2012 Growing Green ödülüne layık görülen Brown’un, kuraklık ya da diğer sert hava şartlarında gerçekleşebilecek zararını karşılamak için, federal tarım ürünü sigortasına bel bağlamak zorunda kalmadığı anlamına geliyor. İhtiyaç duyduğu sigorta, toprağında bulunuyor.

Gabe Brown'un Kuzey Dakota’daki yersolucanlı ve verimli toprağı (Chad Sawyer/The Sawyer Agency)

Amerika’daki çiftliklerin büyük kısmı federal tarım ürünü sigortasına bağlılar. O kadar ki, bu sigorta en pahalı tarım ödeneği haline geldi. Federal Tarım Ürünleri Sigorta Programı (FCIP), 2012 yılında, o yılki geniş çaplı kuraklığa ilişkin olarak, çiftçilere 17,3 milyar dolar tazminat ödedi. Bu olay, Mississippi üzerindeki büyük su baskını sonucunda 11 milyar dolar ödemenin yapıldığı ve çiftçiler için oldukça çetin geçen yılın hemen devamında meydana gelmişti.

Vergi mükellefleri, faturanın büyük birçoğunu FCIP için ödemekteler. Bu bir diğer deyişle, daha fazla kuraklığa, su baskınlarına ve sert hava koşullarına neden olan iklim değişikliğine ilişkin bütün bedelleri bizim ödememiz anlamına geliyor. ABD Tarım Bakanlığı’na göre, iklimimiz ısındıkça, çiftçilerin ürün sigortası tazminatı talepleri artmaya devam edecek, bu da FCIP’ye ve dolayısıyla vergi mükelleflerine, yük getirecek. İronik olan, FCIP’nin, toprağı kuraklık ya da diğer sert hava şartlarına karşı daha az dirençli yapan- ve bu sayede ürün sigortasına dayanan- tarımı ödüllendirmesi.

Yeni bir NRDC raporunda, kendi kökleri de Nebraska çiftçilerine dayanan meslektaşım Claire O’Connor, FCIP’nin gözden geçirilmesi çağrısında bulunuyor. Tarımsal su politikaları analisti olan O’Connor, FCIP’de, Gabe Brown’un da yaptığı gibi, toprağa sağlık katan ve ürün kaybı riskini azaltan, risk-azaltıcı tarım tekniklerinin desteklendiği yeniliklere gidilmesini talep ediyor.

Evlerimizi havaya dayanıklı hale getiriyoruz, çiftliklerimizi de iklime uygun hale getirmek kulağa oldukça mantıklı geliyor.

Brown, toprağın nem tutma, zararlı otlar ve haşereleri defetme ve ekinleri besleme gibi özelliklere ilişkin doğal kapasitesini arttırmak için bir dizi teknikten yararlanan ve sayıları gittikçe artan çiftçilerden bir tanesi. 1991 yılında bu işe ilk başladığında, Brown’un toprağı gri, donuk ve cansızdı. Yıllar içinde toprak, zengin, neredeyse siyah ve yersolucanları, yararlı böcekler ve mikroorganizmalarla dolu hale geldi. Bu değişim, toprağın sağlığını iyileştiren, toprak koruma bitkisi ekimi ve toprak işlemesiz tarım gibi birçok kilit tarım tekniği sayesinde gerçekleşti.

Toprak işlemesiz tarım şu anlama geliyor; Brown, her dikim mevsimi bu zengin toprak eko-sistemi pulluk sürerek işlemek yerine, tohumları bir önceki senenin ekin anızının (artığının) üzerine doğrudan ekiyor. Bu ekin anızı, malç görevi görerek, toprağın nemi muhafaza etmesine yardımcı oluyor. ABD Tarım Bakanlığı verilerine göre, 2010 yılında mısır ekinlerinde toprak işlemesiz tarım metodunu kullanan çiftçiler, geleneksel metotları uygulayan çiftçilere kıyasla, FCIP’den tazminat ödemesi alma oranları %30 daha azdı. NRDC’nin analizine göre, toprak işlemesiz tarım tek başına FCIP’yi 2010 yılında 223 milyon dolarlık bir ödemeden kurtarabilirdi.

Brown’un koruma bitkisi ekilmiş tarlaları, toprak koruma bitkisi ekiminin toprağa sağlık kattığının en büyük kanıtı. Toprak koruma bitkisi, satış amaçlı yetiştirilmiyor. Bu bitkiler, toprak sağlığını koruma ve zenginleştirme kapasitelerine göre seçiliyor. Kışlık buğday ve tüylü fiğ gibi toprak koruma bitkilerinden bir karma oluşturarak yapılan ekim, toprağın besinini ve su tutma özelliğini arttırmakta ve toprağı boşaltmak yerine bir sonraki ekim için hazırlıyor. ABD Tarım Bakanlığı’nın yakın bir tarihteki araştırması, 2012 yılında toprak koruma bitkileri kullanan çiftçilerin, kullanmayan çiftçilere kıyasla daha fazla ürün verdiğini ortaya koydu. Tekniğin faydası kuraklığın en sert vurduğu alanlarda daha fazla göze çarpıyor ve toprak koruma bitkisi ekiminin kuraklığa karşı ne kadar güçlü bir koruma sağladığını ortaya koyuyor.

Toprağın sağlığını korumak ve iyileştirmek için kullanılan teknikler, sert hava koşullarına karşı yerleşik bir koruma mekanizması oluşturarak, tarım sektörünün risklerini önemli ölçüde azaltıyor. Ancak FCIP, çiftçilere bu stratejileri kullanma konusunda neredeyse hiçbir teşvikte bulunmuyor. Aksine, devamlı olarak yapılan mısır ekimi ya da sonucunda toprak sağlığının olumsuz olarak etkilendiği, yoğun kimyasal gübre kullanımı gerektiren uç alanlarda ürün yetiştirmek gibi riskli ürün ekimine ilişkin kâra destekte bulunuyor.

Çiftliklerimize sert hava koşullarına karşı koruma sağlamayarak, tarım arazilerimizi ya da çiftçilerimizi – ayrıca vergi mükelleflerini – riske atamayız. Tarım yapmak yeterince zor bir uğraş. Neden daha da zorlaştıralım ki? Bir kahve üretim çiftliğinin idaresine yardım ediyorum ve hâsılatımız, dünya fiyatları ile paralel olarak, yıldan yıla 30% ya da daha fazla oranda değişim gösteriyor. Diğer işletmelerin çok az bir kısmı bu değişkenliğe göğüs gerebiliyor ve dürüst olmak gerekirse, bunu yapabilmek gerçekten çok zor. Haydi, zarardan çok faydası dokunan bu tekniklerin kullanımını destekleyelim.

NRDC sürdürülebilir tarım tekniklerini tanıtmak ve tarım sanayimizi uzun vadede daha sağlıklı ve sürdürülebilir kılmak için gerekli araçların ve politikaların geliştirilmesi için yıllardır çiftçilerle birlikte çalışıyor. FCIP, koltuk değneği rolünü bırakıp gerçek bir risk-yönetimi politikası haline gelerek, çiftçilerin daha az risk içeren tarıma geçmeleri konusunda onlara yardımcı olabilir. Program, toprak koruma bitkisi ekimi,  toprak işlemesiz tarım ve daha verimli bir sulama sistemi gibi düşük riskli ve su tasarruflu uygulamaları benimseyen çiftçilere daha düşük oranlar sunmalıdır (mevcut yasalara göre sunabilir).  FCIP’yi, toprağı koruyan ve iklim koşullarına karşı dayanıklı hale getiren teknikleri desteklemesi yönünde yeniden düzenlemek, çiftliklerimizi daha dirençli ve çiftçilerimizi de daha güvenli kılarak, vergi mükellefleri üzerindeki yükü hafifletecek ve doğamızı korumaya yardımcı olacaktır.

 

Yeşil Gazete için çeviren: Elif İlik

Yazının özgün hali

(Yeşil Gazete, Switchboard.org)

 

 

Paylaş
Yazar:
Haber Merkezi