Finlandiyalı Yeşiller’den ‘yeşil ışık’
Finlandiya’da iktidar koalisyonunun bir üyesi olan Yeşiller Partisi ise , ocak ayında yaptığı açıklamada Finlandiya’nın NATO üyeliğinin beş yıl kadar kısa bir süre içinde mümkün olabileceğini duyurmuştu.
Bu, partinin 2018’de benimsediği, Finlandiya’nın NATO üyeliğine başvurmak için yakın bir nedeni olmadığı yönündeki tutumunda bir değişikliğe işaret ediyor.
Şu anki Dışişleri Bakanı Yeşiller’den Pekka Haavisto uzun süre tartışılmasını istese de, partinin tüzüğündeki tarafsızlık ve silahsızlanmaya karşı çizgisini ilk terk eden Yeşiller’in meclis grup başkanı Atte Harjanne olmuş; NATO seçeneğini kullanma ve üyelik için başvurma zamanının geldiğini söylemişti.
Üç Finli Yeşil vekil de askeri ittifaka, henüz ocak ayında yeşil ışık yakmıştı. Yeşiller yıl başında üyelik için önümüzdeki beş yıllık döneme işaret ederken, son gelişmeler alınan başvuru kararını desteklemelerine yol açtı.
Milletvekili Alviina Alamets, “uzun bir değerlendirmeden sonra” NATO üyeliğinin Finlandiya’nın bağımsızlığını güvence altına alacağı ve Baltık Denizi’nde barışı güçlendireceği sonucuna ulaştığını söyledi. Bir diğer vekil Heidi Hautala da tercihini katılımdan yana kullandı.
Şubat ayından bu yana, Yeşiller Partisi de dahil olmak üzere dört parti daha NATO’ya katılmaya rıza gösterdiklerini açıkladı. En son anketler de ülke nüfusu arasında NATO üyeliği için yüzde 60’tan fazla onay oranı kaydetti.
Komünistler ikna olmuyor
Her iki ülkenin komünist partileri ise ülkelerinin NATO’ya katılmasına ikna olmuyor ve tepkilerini sürdürüyor.
İsveç Komünist Partisi (SKP) NATO’ya katılma kararıyla ilgili Sosyal Demokrat Parti yönetimine tepki gösteren bir açıklama yayımladı. Açıklamada, güvenlik politikalarının yeniden ele alınması gerektiği konusunda hem fikir olmakla birlikte, ” Neredeyse 200 yıllık tarafsızlığı sona erdiren söz konusu çarpıcı politika değişikliği, İsveç sermayesinin etki alanını güvence altına alma ve yurtdışındaki yatırımlarını savunma hedefleriyle bağlantılı” olduğuna dikkat çekildi.
İsveç Başbakanı Magdalena Andersson ve partisinin “askeri tarafsızlık” ile ilgili kendi kongre kararlarını ihlal ettiğini savunan İsveçli komünistler, hükümetin geçen yıl kasım ayında aldığı “askeri bağlantısızlığın güvenlik politikasının temelini oluşturduğu” kararını yok saydığını vurguladı.
Finlandiya Komünist İşçi Partisi (KTP) de NATO’nun ülkeyi de kapsayacak şekilde genişlemesinin Rusya ile ABD arasındaki çatışmayı büyüteceğini savunuyor. NATO’ya fiilen liderlik eden ABD’nin “dünyanın en tehlikeli ve askeri açıdan en aktif devleti” olduğunu belirten KTP açıklamasında, “Daha önce olduğu gibi, dünyanın iki ittifaka bölünmesi Rusya ve ABD arasında çatışmayı açık bir şekilde artıracak. Finlandiya’nın NATO’ya katılması büyük güç çatışmalarının ortasında ülkeyi askeri saldırılara karşı daha savunmasız hale getirecek ve savaş riskini artıracak” dedi.
Açıklamada, Finlandiya’nın İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana süregelen politikalarının değerli mirasının reddedildiği, bölgedeki militarizm ve silahlanmanın artmasına katkıda bulunulduğu kaydedildi.
Erdoğan: Hayır diyeceğiz
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise bugün yaptığı açıklamada, “terör odaklarını barındırdıkları” gerekçesiyle iki ülkenin NATO’ya katılım başvurusuna Türkiye’nin “hayır” diyeceğini açıkladı.
19 Mayıs Gençlik Bayramı nedeniyle gençlerle buluşan Erdoğan, özellikle İsveç’e yüklendi ve bu ülkenin Türkiye’nin talepleri karşısındaki tutumunu eleştirdi.
ABD başta olmak üzere, her iki ülkenin de ittifaka katılmasını güçlü bir şekilde destekleyen NATO üyesi ülkelerin, Türkiye’yi ikna etmek için önümüzdeki haftalarda sıkı bir görüşme trafiği başlatması bekleniyor.