Zirvede, Birleşik Krallık iklim felaketlerinden etkilenen ülkeler için bazı borç ödeme ertelemelerine kapı açarken, Avusturya ve Yeni Zelanda, kaçınılmaz iklim etkilerine maruz kalan yoksul ülkeleri yeniden inşa etmenin maliyeti olan kayıp ve hasar tazminatı için için finansman önerdi.
İklim krizine en az katkıda bulunan savunmasız ülkelere zengin, kirletici ülkeler tarafından fon sağlanması, COP27’nin en başarılı sonucu olabilir. Küresel ısınmayı engellemek her ülkenin harekete geçmesini gerektirir, ancak finans konusunda ilerleme olmazsa, gelişmekte olan ülkeler gelişmiş ülkelere güvenmeyecek ve toplu eylem başarısız olacaktır.
Birleşik Krallık’tan kritik destek
Hazine Bakanı James Cartlidge, “İklim şoklarının sıklığı ve şiddeti artıyor, bu yüzden en çok etkilenen ülkeleri destekliyoruz. Çünkü bir felaketin ardından topluluklarını yeniden inşa etmek ve borç geri ödemeleri yapmak arasında acı verici bir takasla karşı karşıya kalıyorlar” dedi.
İngiliz hükümetinin bu kararı, iklim finansmanı sağlamak için küresel finans sisteminde yapılması istenen büyük reformların en önde gelen destekçisi olan Barbados başbakanı Mia Mottley‘nin özel elçisi Avinash Persaud tarafından güçlü bir şekilde desteklendi: “İngiliz hükümetinin bu koşulunun borçlanma araçlarında benimsenmesi, uluslararası finansal sistemini yeni şoklara ve uluslararası kalkınmaya uygun hale getirmenin en etkili tek yoludur. Birleşik Krallık hükümetinin bu girişimini yeterince takdir etmekte zorlanıyorum.”
Mottley’nin Dünya Bankası, Uluslararası Para Fonu (IMF) ve diğer çok taraflı kalkınma bankaları (MDB’ler) için önerilen kapsamlı reformları ortaya koyan Bridgetown Gündemi, COP27’de Fransa’nın da desteğini aldı. Bu, gündemi destekleyen ilk gelişmiş ülke olması açısından önemli. Tüm G7 ülkeleri de dahil olmak üzere 10 gelişmiş ülkeden oluşan bir grup da bankalara reform yapmaları için baskı yapıyor .
Zirvede yeni fonların açılması bekleniyor
Emisyonları azaltmak, kaçınılmaz iklim etkilerine uyum sağlamak ve kayıp ve hasar için üç tür iklim finansmanı var. İkincisi en tartışmalı olanı ve büyük miktarlarda tazminattan sorumlu olmaktan korkan zengin ülkeler tarafından yıllarca engellendi.
İskoçya, kampanyacıların kayıp ve hasar tazminatı sağlama konusunda “tabu” dediği şeyi kıran ilk ülke oldu ve onu Danimarka, Belçika ve Almanya izledi. Avusturya Salı günü COP27’de gruba katılarak 50 milyon dolar (44 milyon sterlin) ayırdı. Yeni Zelanda ayrıca, gelişmekte olan ülkeler tarafından kaybedilen toprak ve kaynaklar -aslında kayıp ve hasar için- için 20 milyon dolarlık bir iklim fonu duyurdu.