Büyüknohutçu çifti mezarı başında anıldı: Davanın üstü örtülmek isteniyor

Antalya‘da mermer ocaklarına karşı verdikleri mücadeleyle tanınan Ali Ulvi ve Aysin Büyüknohutçu çiftinin 2017’de katledilmesinin yedinci yılında çiftin mezarı başında anma töreni gerçekleştirildi. Aynı zamanda İstanbul, Kadıköy‘de de ülkenin ekoloji aktivizminin önemli isimleri Büyüknohutçu çifti anıldı.

Aysin ve Ali Büyüknohutçu’nun anı ve mücadelesini yaşatmak üzere başta çevre ve ekoloji hareketleri olmak üzere tüm yaşam savunucuları bugün hem Antalya’da hem de İstanbul’da bir araya geldi.

Aysin ve Ali Ulvi Büyüknohutçu Dostları‘nın yanı sıra anmaya katılanlar arasında CHP Kadıköy Kadın Kolları Başkanı Yasemin Özsaraç ve TKP’li Fatih Maçoğlu da yer aldı.

Davanın avukatı Tuncay Koç, çiftin mezarı başında yaptığı konuşmada “Yargı adına utanıyorum” derken İstanbul’da yapılan anmada yürütülen dava sürecindeki adaletsizliklere işaret edilerek “Şiddetle korkutulduk” denildi.

Aysin ve Ali Ulvi Büyüknohutçu Dostları tarafından iki aynı şehirde basın açıklaması gerçekleştirildi. Büyüknühutçu çiftinin katledilmesinin ardından yedi yıl geçmesine ve bunun organize bir cinayet olmasına karşın olayın azmettiricilerinin yargılanmadığı yeniden vurgulandı.

‘Büyüknohutçu davasının üstü örtülmek isteniyor’

Antalya’nın Finike ilçesi Kızılcık Yaylası’nda, tüm canlı yaşamı mahveden taş ve mermer ocaklarına karşı mücadele verip, bölge insanında ekolojik bir bilinç oluşturmaya çalışan Ali Ulvi ve Aysin Büyüknohutçu 9 Mayıs 2017’de katledilmişti. Bugün yapılan anmada söz konusu cinayetin ardından yürütülen dava süreciyle ilgili olarak şunlar dile getirildi:

“Şurası bizce çok açıktır ki Büyüknohutçu davasının üstü örtülmek isteniyor. Baştan beri adeta ‘gizli bir el‘ delilleri karartmaya çalışmıştır. Bütün bu gelişmeler sonucunda aile davayı Anayasa Mahkemesi’ne taşımak zorunda kaldı ve AYM süreci halen devam ediyor.”

‘Davanın peşini bırakmayacağız’

Bu davanın peşini bırakmayacaklarını belirten Aysin ve Ali Ulvi’nin dostları, “Davada, en küçük bir sır perdesinin dahi ortadan kaldırılıp, gerçeklerin tüm yönleriyle açığa çıkması için elimizden ne geliyorsa yapacağız. Adalet talebimizi tüm sağır kulaklara haykıracağız. Ve bunu yaparken yalnız olmadığımızı çok iyi biliyoruz. Yüreği, en büyük erdem olan adaletten yana atan her bir insanın bu davaya sahip çıktığından ve çıkacağından eminiz. Tek tek hepinizden çıkan her ses, yaşam savunucusu insanların ve değeri kendi içinde saklı olan her canlının, canına can katacak! Ve gezegeni adeta bir mezbahaya çevirmek isteyen sistemin çarkları öyle kolay işlemeyecek!” dedi. Açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi:

“Aysin ve Ali Ulvi dostlarımızı, bize mücadele azmi veren duruşlarının ışığında sevgi ve saygıyla anıyor, boşuna ölmediklerini attığımız her adımda göstereceğimize söz veriyoruz!”

Bir cinayetin ardından…

Cinayetin arkasından tutuklanan Ali Yamuç, yaşam savunucuları Ali Ulvi ve Aysin Büyüknohutçu’yu para için öldürdüğünü söylemişti. Arkasından ise, eşi Fatma Yamuç’un üzerinde, bir mermer şirketi sahibine hitaben yazılan “10 gün içerisinde param gelmezse görüşürüz. İpleriniz cebinizde haberiniz olsun” ifadeleri bulunan bir mektup yakalanmıştı. Bu mektuba ve cinayet delillerini saklamasına dayanarak Fatma Yamuç cinayete iştirakten tutuklanmıştı.

9 Mayıs 2024 – Büyüknohutçu anmasından bir kare, Antalya

Ancak tüm bu süreçlerin, derinleştirme ve etkili bir soruşturmadan yoksun işletildiğine dikkat çekilen bugünkü basın açıklamasında, “Deliller yeterince toplanmadı ve telefon kayıtlarına bakma ihtiyacı bile duyulmadı. Geçen yıl öğrendiğimiz ve daha önce basınla paylaştığımız, çok önemli olduğunu düşündüğümüz bir bilgiyi de buradan yine duyurmak istiyoruz. Cinayet sonrası Jandarma, cinayet sanığı Ali Yamuç’u olay yerine götürüp, ‘Cinayeti nasıl gerçekleştirdiğini anlat’ dediğinde Yamuç ‘Tel örgüden atlayıp içeri girdim ve sonrasında ateş ettim’ diyor. Oysa biz teyzesinden öğreniyoruz ki, Ali Yamuç’un bacağında protez varmış.Yani öyle bir yükseklikten atlaması mümkün değil. Üstelik Yamuç’un teyzesi ve annesi, yüksekliklere dikkat etmesi gerektiğine dair doktor uyarısı olduğunu da belirtiyor” denildi. 

Öte yandan daha sonra Ali Yamuç, can güvenliği gerekçesiyle Elmalı Cezaevi’nden, Alanya L Tipi Cezaevi’ne sevkedilmişti. 20 Eylül 2017’de ise Ali Yamuç cezaevinde ölü bulunmuştu. Söz konusu ölüme değinilen açıklamada ayrıca şu ifadelere yer verildi:

Alanya Savcılığı’nın hazırladığı rapora göre, Ali Yamuç’un kaldığı koğuşun banyosunun penceresine eşofman lastiğiyle kendini astığı belirtildi. Oldukça şüpheli olan bu ölüm, intihar olarak kayıtlara geçti ve dosya kapatıldı. Ali Yamuç, öldüğü için hakkındaki dava düşerken, 17 Kasım 2017’den itibaren Fatma Yamuç cinayete yardım etme içerikli iddianameyle yargılanmaya başladı. Ancak Fatma Yamuç, yargılandığı Elmalı Ağır Ceza Mahkemesi’nde cinayete yardım etmek suçundan beraat etti. Mahkeme, dosyanın durumuna göre, olası azmettiriciler hakkında ve Fatma Yamuç da delilleri kararttığı için suç duyurusunda bulunulmasına karar verdi.”

9 Mayıs 2024 – Büyüknohutçu anmasından bir kare, Kadıköy

Bunun ardından Büyüknohutçu Ailesi, mahkeme kararına dayanarak soruşturmanın derinleştirilmesi için Finike Cumhuriyet Savcılığı’na ihbarda bulunmuştu.

‘Kovuşturmaya yer yok’ kararı: Dosya tamamen kapatıldı

Ancak Finike Cumhuriyet Savcılığı, eski görüşlerini tekrarlamış ve  yeni delil toplanmadan azmettiriciler yönünden “kovuşturmaya yer olmadığına” karar vermişti. Dava sürecine ilişkin bugün yapılan açıklamada şunlar aktarıldı:

“Ailenin itirazı üzerine dosya, Elmalı Sulh Ceza Mahkemesi’ne gitti. Mahkeme maalesef azmettiriciler hakkında hiçbir değerlendirme yapmadan bu kararı onadı ve itirazı reddetti. Elmalı Ağır Ceza Mahkemesi’nin daha önceki suç duyurusu kararına rağmen azmettiriciler yönünden yeni soruşturma yapılmadı ve böylece dosya tamamen kapatılmış oldu.”