Manşet

Burdur Gölü’nde yas: Türkiye’nin en derin göllerinden biri kuraklığa terk edildi

Türkiye’nin en derin göllerinden biri olan Burdur Gölü kuruma tehlikesiyle karşı karşıya.  50 yıl önce su kapasitesi 7.5 milyar ton olan göl, 2018 yılı verilerine göre 3.5 milyar tona geriledi.

Sebebi ise Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından uzmanların uyarılarına rağmen yıllardır uygulanan yanlış gölet, sulama, baraj politikaları. Çevrede bulunan mermer ocakları, göle akan dereler üzerine yapılan sulama barajları nedeniyle doğal su varlıkları tarafından beslenemeyen gölün tek yaşam kaynağı artık yağışlar.

Ercengiz: Kuraklık ve kirlilik gölü tehdit ediyor

Yeryüzünden Haberler’in aktardığına göre Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz Burdur Gölü’nün iki temel sorunu olduğunu belirtiyor:

Birinci sorunumuz gölün kuruması. O alanda o kadar gölet yapıldı ki yeraltı suları, akarsular göle ulaşamaz oldu. Yasal çerçevede yapılan göletlerden sonra sondaj kuyularının kapatılması gerekiyordu. Bölgedeki yüzlerce kuyudan çok azı kapatıldı. Diğer sorunumuz göldeki kirlilik.

Fotoğraf: AA

‘Su politikaları gözden geçirilmeli’

Yaptıkları etkinlik, çalıştay ve festivallerle konuyu hükümetin gündemine getirmeye çalıştıklarını belirten Ercengiz, bütün bu çabalarına rağmen taleplerinin cevapsız kaldığını söylüyor. Belediye Başkanı, gölün kurtarılması için yapılması gerekenleri şöyle sıralıyor:

Burdur gölü tabanından sondajlarla çekilen suların kontrol altına alınmasını, tarım ve hayvancılık politikalarının gözden geçirilmesini istiyoruz. Burdur gölü havzasında yapılan ekim dikimin yeniden değerlendirilerek daha az su çeken bitkilerin dikimine izin verilmesini ve civarda olan tüm göletlerden Burdur gölünün su hakkını verilmesini tüm kamuoyu önünde bir kez daha yüksek sesle talep ediyoruz.

Gülle: Eski haline dönmesi imkansız

Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi (MAKÜ) Biyoloji Bölümü Hidrobiyoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. İskender Gülle ise “Burdur Gölü’nün geldiği son noktayı görmek için bilim insanı olmaya gerek kalmadı. Çünkü göldeki çekilme eski haline dönmeyecek şekilde kritik seviyeyi aştı. Artık Burdur Gölü’nü eski haline getiremeyiz” dedi.

Su oranındaki azalışın durdurulamayacağını vurgulayan Prof. Dr. Gülle, “Şu anda tek yapabileceğimiz su miktarındaki azalışı en alt noktaya çekebilmek. Bunu yapsak bile önümüzdeki 10 yılda eski Burdur Gölü olmayacak” değerlendirmesinde bulundu.

‘Ekolojik zenginlik yok olacak, hastalık artacak’

Prof Dr. Gülle, “1980’den bu yana tuzluluk oranı yüzde 40 arttı. Önümüzdeki 10 yılda bu orana yüzde 30 daha eklenecek ve tuzluluk oranı deniz suyunu geçecek. Kuş türleri azalacak, popülasyon etkilenecek, ekolojik zenginlik yok olacak” bilgisini paylaştı.  Su oranındaki azalmanın sadece hayvanları değil, insanları da etkileyeceğini kaydeden Prof. Dr. Gülle, şöyle devam etti

Yazın sıcaklık artacak. Kışın daha çok don olayı görülecek. Gölün çekilen kısımlarındaki toz ve tuz rüzgârlar ile yerleşim yerlerine doğru harekete geçecek. Bu durum solunum yolları hastalıkları, çeşitli kanser türleri hatta kalp damar hastalıklarında artışa neden olacak.

Yaklaşık 300 bin kuşa ve endemik kuş türüne, özellikle de dikkuyruk ördeklerinin yüzde 70’ine, ev sahipliği yapan göl çölleşiyor. Önceleri 144 çeşit kuşa yaşam alanı olan göl, bugünlerde sadece 25 çeşit kuş türüne ev sahipliği yapabiliyor.

Göker: Göl yoksa Burdur yok

CHP Burdur Milletvekili Mehmet Göker de, gölde incelemelerde bulunarak, “Burdur Gölü’nün çekilmesi acı verici ve geri dönülmez boyutlara ulaşmış düzeyde. 2008 yılından bugüne 3 kez ilan edilen revizyon ve eylem planlarına rağmen hiçbir adım atılmaması neticisinde gölümüz can çekişiyor. Sizleri, buradan sesimize ses olmaya davet ediyorum” dedi.

Burdur Gölü’nün artık geri dönüşü mümkün olmayan bir yolda kurumaya yüz tuttuğuna dikkat çeken Göker, “Sizlerden destek, sesimize ses olmanızı istiyorum. Göl yoksa Burdur yok, Burdur Gölü kurumasın” çağrısında bulundu.