Kategoriler: ManşetTarım-Gıda

Brezilya’da “topraksızlar” 30. yılda sokaklarda ~2

Jonathan Watts imzasıyla The Guardian’da yayımlanan yazının 2. bölümünü Yeşil Gazete gönüllü çevirmenlerinden Ebru Bayhan‘ın çevirisiyle sunuyoruz.

***

Zorlu mücadele

MST içinde büyük çoğunluk, geçtiğimiz on sene içerisinde etkilerinin azaldığını düşünüyor.Bunda, hükümetin yoksulluğu azaltan aile ödeneği programı (bolsa familia poverty alleviation

Jonathan Watts

programme), toprak sahipleri lobisinin mecliste artan etkisi ve ekonominin her geçen gün hammade ihracatına daha bağımlı hale gelmesinin etkisi var. Brezilya şu an itibariyle dünyadaki en büyük ikinci gıda ihracatçısı. Bu demek oluyor ki, MST’nin arazi için rakipleri sadece büyük arazi sahipleri değil, ayrıca büyük ticari şirketler ve finans kurumları. Azalarak da olsa silahlı saldırı ve çatışmalar devam ediyor. MST buna rağmen mücadele etmenin daha zor bir hal aldığını belirtiyor.

MST’nin toplumsal cinsiyet sekreteri Kelly Maforatu: ‘Büyük şirketlerle savaşmak kovboylarla savaşmaktan daha zor. Onlar bizden daha güçlüler, bu yüzden fiziksel şiddet kullanmaya gerek duymuyorlar. Onun yerine bankaları, medyayı ve devlet kanallarını kullanıyorlar.Bununla yüzleşmek için daha yenilikçi olmalıyız.’diyor.

Değişimler bu hafta Brezilya’da görünür durumda. İlki 1997 de yapılan ve 100,000 kişinin toplandığı yürüyüşe kıyasla rakamlar ve enerji bir bakıma daha düşük. Yaşam standartlarının yükseldiği görülüyor.Geçmişte aktivistler eğreti muşamba örtüler kullanıyorlardı ama şimdi hemen hepsinin modern çadırları var.

Eski üye ve şimdilerde AidAction adlı STK ile birlikte olan Maíra Martins: ‘MST bu sene meclisteki Brezilyalı politikacılara, kendilerinin hala dinamik bir güç olduklarını hatırlatmalıdır. Hareketin gücünü göstermek önemli.Devlet topraksız hareketine öncelik vermiyor.Bu toplantı işgallerin tutarlı ve üretici olduğunu göstermenin bir yoludur.’ diyor.

Başkentte, betonun üzerindeki kampın çevresinde gezinirken, açıkça görülüyor ki mücadele, arazi işgalleri ile kendilerine yeni bir hayat kurmaya çalışan aileler için bitmekten çok uzaklarda. Davalı arazilerde yaşamak, sayısız sınır dışı edilme hikayesi, otoritelerden şiddet ve baskı, yerel basından karalamalar ve hakimlerden yasa dışı olduklarına dair hükümler. Jean Paulo Alves, ailesi ve 70 kadar üye iki aydan kısa bir süre önce Rio Grande de Norte’de ki Canguaretama kampından polis tarafından atıldılar. Bu esnada çocuklar üzerine biber gazı
sıkıldı ve ürünleri yok edildi.Orada sadece 5 ay yaşadılar, toprak evler inşaa ettiler ve manyok ektiler.

MST Kongresi’ne katılan delegeler.. Fotoğraf: Jonathan Watts, Guardian

Adaletsizlik ve yasalara karşı mücadele etmelerine rağmen, o da diğerleri gibi tekrar denemeye ant içiyor. ‘MST, hakimlerin bizim aleyhimize verdiği kararlarla başedebilmemiz için avukatlar tutuyor.Biz toprağı kullanarak toplumdaki sosyal görevimizi yerine getiriyoruz ki bu arazi sahiplerinin başaramadığı bir şey.’

Eski trajedi ve zafer

En büyük zafer ve trajediler arasında Eldorado dos Carajás yakınlarındaki verimsiz bir çiftliğin işgali için verilen mücadele, Brazilya tarihine son zamanlarda ki en büyük katliam
olarak geçti. 17 Nisan 1996 da Para eyaletinde ki PA-150 otoyolunda 100 kadar MST akitivistin üzerine polis tarafından ateş açıldı ve 19 çiftçi hayatını kaybetti. 30. Yıl kutlamalarına katılan delegelerin bir kısmı o gün grupla birlikteydi. O esnada ormana kaçan ve saklanan Carlos Alberto:‘Müzakere etmeye çalıştık. Başaramayınca, yolu işgal ettik. Polis silah ve cop kullanmaya başladı. Kan,yaralanmış insanlar ve kaçışan çocuklar gördüm.’ Diğerlerinin ölü taklidi yaparak hayatta kaldığını söylüyor.

Eldorado dos Carajás katliamı ülke çapında bir çığlığa dönüştü ve parlemantoda bu konuda konuşmalar yapıldı. Sonunda,-MST avukatları sayesinde- ölen ve yaralananların ailesine
tazminat ödendi. Bu ölümler çok nadiren olağan dışı görülüyor. Kırsal Araziler Komisyonu’na göre MST’nin ilk 20 senesi içerisinde 1,500 toprak reformu aktivisti ve çiftçi öldürüldü. Faillerin %10’undan daha azına dava açıldı ve suçlu bulunmaları yılları alabilir.

Nihayet 2012 senesinde, Eldorado dos Carajás katlimanda emri veren iki polis tutuklandı. Fakat MST, Macaxeira campı yakınlarındaki 17 Nisan Yerleşkesi olarak adlandırdıkları araziyi kazandı. Para MST öncüsü Gilberto “Nena” de Oliveira’ e göre burasi 3,000 aile ile Brezilya’nın en büyük yerleşkesi. Şiddet azaldı ama alanlarda hala çatışma var. De Oliveria, Curionopolis yakındaki kampın yalnızca 30 km ötesinde son zamanlarda,yerleşimcileri korkutmak amacıyla aylar süren saldırıların gerçekleştiğini söylüyor ve ekliyor: ‘Başarısızlıkla sonuçlandı. Diğer kamplardaki MST üyelerini çağırdık. Böylece sayımız 200 den 1000 in üzerine çıktı. Bu şunu gösteriyor ki; biz hiç bir yere gitmiyoruz.’

Yazının ilk bölümü için tıklayınız

Yeşil Gazete için çeviren: Ebru Bayhan

(The Guardian, Yeşil Gazete)