İklim KriziEditörün SeçtikleriManşet

Dayanılamayacak sıcaklar yalnızca 50 yıl uzağımızda

0

Çin, ABD ve Avrupa‘daki bilim insanları tarafından gerçekleştirilen sera gazı emisyonlarına ilişkin araştırmalarının sonucuna ilişkin rapor, Ulusal Bilimler Akademisi’nin bilimsel dergisinde yayımlandı.

Rapora göre sera gazı emisyonlarında azaltım gerçekleşmediği durumda, gezegendeki insanların üçte birine ev sahipliği yapan coğrafyalar, SahraÇölü’nün en sıcak kesimlerinin sıcaklığına ulaşacak. 

3,5 milyar insan etkilenebilir

Arkeologlar, ekologlar ve iklim bilimcilerden oluşan uluslararası ölçekteki araştırma ekibi tarafından gerçekleştirilen araştırma, milyarlarca insanın koronavirüs sebebiyle karantinada olduğu sırada yayınlandı.

Araştırma sonuçlarına göre, emisyonlarındaki artışın devam etmesi durumda, dünya daha önce görülmemiş bir krizle karşı karşıya kalabilir ve 3.5 milyar insan 6 bin yıldır yaşadığı gerçeklikten farklı şekilde yaşamak zorunda olabilir. 

Chi: Temel kısıtlamaları beraberinde getirecek

İnsan nüfusunun büyük bölümü, ortalama yıllık sıcaklığın yaklaşık 11 – 15 °C olduğu yerlerde yaşarken, daha azı ortalama sıcaklığın yaklaşık 20 – 25°C olduğu bölgelerde bulunuyor. Araştırmacılara göre tarihteki teknolojik yenilikler ve göçlere rağmen, insanlar birkaç bin yıldır çoğunlukla bu iklim koşullarında yaşamını sürdürmekte.

Wageningen Üniversitesi‘nden Prof. Marten Scheffer ve Nanjing Üniversitesi‘nden Xu Chi‘nin gerçekleştirdiği araştırmayla ilgili olarak Scheffer “Bu iklim koşullarındaki ekonomik konum, insanların hayatta kalma ve hayatını idame ettirme amacıyla ihtiyaç duyduğu şartlar açısından temel kısıtlamaları temsil ediyor” dedi.

2070’te 7.5 derecelik artış

Öte yandan, insan eliyle oluşan sera gazı emisyonlarının artışının sıcaklıkları hızla arttırması bekleniyor. Emisyonların artış hızının değişmediği senaryoda, ortalama bir kişinin yaşadığı sıcaklık 2070 yılına gelindiğinde 7.5°C artmış olacak.

Bu durum, kara ekosistemlerinin okyanuslara kıyasla daha hızlı ısınması ve nüfus artışının sıcak yerlerde daha hızlı olması sebebiyle, 3°C’nin biraz üzerinde gerçekleşmesi öngörülen küresel ortalama sıcaklık artışından daha fazla.

Küresel nüfus değişiklikleri öngörülüyor

Sera gazı emisyonlarındaki artışın devam etmesi durumunda küresel nüfus değişiklikleri öngörülüyor: 50 yıl sonra dünyadaki tahmini nüfusun yaklaşık yüzde 30’unun, ortalama sıcaklıkların 29°C’nin üzerinde olan bölgelerde yaşaması söz konusu olabilir.

Günümüzde bu iklim koşullarına sahip tek yer, küresel kara yüzeyinin yalnızca yüzde 0.8’ini oluşturan Sahra Çölü’nün en sıcak bölgeleri, ancak 2070 yılına gelindiğinde, gezegenin kara yüzeyinin yüzde 19’u, bu iklim koşullarında yaşıyor olabilir. Çalışmanın yazarlarından ve Aarhus Üniversitesi‘nde görev yapan Jens-Christian Svenning, “Bu durum, 3.5 milyar insanı, yaşanmaz koşullara maruz bırakacaktır” uyarısında bulundu.

Krizlerle başa çıkma kapasitemiz, küresel salgınlardaki gibi zayıf

Koronavirüsün dünyayı birkaç ay içinde hayal dahi edilemeyecek şekilde değiştirdiğini vurgulayan Scheffer, iklim krizinin de dünyayı benzer şekilde çaresiz bırakabileceğini söyledi:

Araştırmamızın sonuçları, iklim değişikliğinin de benzer şekilde sonuçlanabileceğini gösteriyor. Değişimin hızı daha yavaş şekilde ortaya çıkabilir, ancak küresel salgından farklı olarak, gezegenin büyük bölümünün hayatta kalmanın zor olduğu seviyelerde ısınması ve tekrar soğuyamayacak olması nedeniyle, krizin sonlanmasını sağlayacak bir çözüm bulunamayabilir. Bu durum yıkıcı nitelikteki doğrudan etkilerinin yanı sıra, toplumların oluşabilecek yeni küresel salgınlar gibi krizlerle başa çıkma kapasitesini de azaltıyor.

Scheffer’e göre, bunun olmasını engelleyebilecek tek çözüm emisyonların hızla azaltılması. Sera gazı emisyonlarının hızla azaltılması, bahsi geçen sıcak koşullara maruz kalan insan sayısını yarıya indirebilir.

İklim göçleri olabilir

Raporun yazarlarından olan, Exeter Üniversitesi Küresel Sistemler Enstitüsü direktörü iklim uzmanı Tim Lenton da, küresel ısınmanın engellenmesi halinde bu etkilerin büyük ölçüde azaltılabileceği görüşünde:

Senaryolarımız, mevcut seviyenin üzerinde gerçekleşen her bir derecelik ısınmanın, bir milyar insanın sıcaklığın dayanılamayacak seviyenin üzerine çıktığı iklim koşullarında yaşaması anlamına geldiğini gösteriyor. Günümüzde, sera gazı emisyonlarının önüne geçmeyi yalnızca parasal terimlerle değil, insani değerlerle ifade edebilmemiz önem arz ediyor.

Yazarlar, iklim değişikliğinin etkileri sebebiyle aşırı sıcaklık seviyelerine maruz kalan 3.5 milyar insanın bir bölümünün göç etmek isteyebileceğini belirtiyor. Ancak göç etme kararları, iklim dışındaki birçok faktörden etkileniyor ve olası göçün bir kısmı iklim değişikliğine uyum kapsamında oluşturulan mekanizmalar yoluyla azalabilir.

Küresel ölçekte bir yaklaşım şart

Çalışmanın ilk sonuçları ellerine ulaştığında şaşırdığını söyleyen Xu ChiTüm varsayımları ve hesaplamaları yeniden kontrol etmek için bir yıl daha çalıştık” diye konuştu. 

Şeffaflık adına tüm verileri ve kodları başka araştırmacıların kullanımına açacaklarını söyleyen Chi, “Sonuçlar Çin için olduğu kadar diğer ülkeleri de ilgilendiriyor. Çocuklarımızı, öngörülen değişimin oluşturabileceği büyük ölçekli sosyal gerilimlere karşı korumak için küresel ölçekte bir yaklaşıma ihtiyacımız var” değerlendirmesinde bulundu.

More in İklim Krizi

You may also like

Comments

Comments are closed.