Hafta SonuHaftasonuKöşe YazılarıManşetYazarlar

[Cadı Kazanı] Davos’un başına düşen iklim krizi – Nuran Bayer

0

Davos’ta, Dünya Ekonomik Forumu’nun 50 yıllık tarihinde bu yıl bir ilk yaşandı: İklim aktivisti Greta Thunberg’in konuşmasına yer verilirken, Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) başkanı Kristalina Georgieva “Biz ne  yaptık?” diyerek, Hükümetler Arası İklim Değişikliği Paneli’nin (IPCC ) 1,5 derece raporunu okuduktan sonra gece uyuyamadığını itiraf etti. Georgieva’nın uykusunu belki de ilk kez para dışında bir şey kaçırmıştı!

Davos’un başına düşen iklim krizi, Dünya Ekonomik Forumu’nun (DEF) “2020 Küresel Risk Raporu”yla bir kez daha doğrulandı. Rapora yine ilk kez çevre sorunları hakim oldu. Buna göre, önümüzdeki 10 yılın risk faktörlerinin ilk beş sırasında çevre konuları yer alıyordu:

1.Beklenmedik hava koşulları,

2.İklim değişiklikleri,

3.Doğal afetler,

4.Biyo çeşitlilik kaybı ,

5.İnsan eliyle oluşan çevresel felaketler.

Image: World Economic Forum Global Risks Report 2020.

Dünyamızın karşılaştığı en büyük tehditleri, olasılık ve etki boyutuna göre tanımlayan raporda; “İklim değişikliği, birçok insanın öngördüğünden daha sert vuruyor ve daha da hızlanıyor. Ve ülkeler küresel ısınmayı sınırlama taahhütlerini yerine getirme çabalarından uzaklaşırken rotadan sapıyorlar. Küresel Şekillendirme Topluluğu için – forumun genç bileşenleri – çevre sorunları daha da baskı altındadır ve hem kısa hem de uzun vadede kaygı listelerinin başında gelmektedir” denilmekte.

Asıl felaketi gelecek kuşaklar yaşayacak

DEF’nun genç bileşenlerinin kaygısı daha çok, çünkü asıl felaketi onlar yaşayacak. Zaten IMF Başkanı’nın uykusunu kaçıran neden de torunuydu. Bugün dünyada karar mekanizmalarının başında olan kişiler çoğunlukla 50 yaşın üstünde ve dönülmez noktaya gelindiğinde büyük olasılıkla bu dünyayı terk etmiş olacaklar. 2030’a kadar yapacaklarımız, o tarihten sonra yaşayacaklarımızı belirleyecek. “İKLİM ACİL” kavramının dağarcığımıza kazınması 2019 yılında oldu, hatta Oxford Sözlüğü bunu, yılın sözü olarak seçti. 2019 Eylül’üne kadar olan kullanımında, bir önceki yıla oranla 100 kat daha yaygın hale geldiği belirtildi ve 2020 yılı “iklim hareketi yılı” olarak belirtildi.

Yapacak çok şey var ama önemli olan ne yapacağımızı ve nereden başlayacağımızı bilerek kararlı adımların atılması. Bireylerden karar mekanizmalarına uzanan bütün bileşenlerin, rotadan asla sapmadan hareket etmeleri gerekiyor. Danimarka 2030 yılına kadar CO2 emisyonlarını %70 oranında azaltmak gibi iddialı bir hedef koydu. İddialı ancak bunu gerçekleştirmek için yapılması gerekenleri yapmaya başladı bile. Umarım bu tutkulu hedef küresel boyutta yayılır.

Olanca kötülüğün, karanlığın içinde her şeye rağmen ışık vardır ve ışığa zaten en çok ‘karanlık zamanlar’da ihtiyaç duyarız. Her doğum bir mucize, her insan yeni bir başlangıçtır ve insanlar bir araya gelip ortak eylemde bulunabildikleri sürece umut da vardır. Dünya sevgisini mümkün kılan, içinde yaşadığımız dünya için sorumluluk alıp ortak eylemde bulunma yetimizdir.”

(Hannah Arendt)

 

More in Hafta Sonu

You may also like

Comments

Comments are closed.