KadınGündemManşet

Şiddete karşı yürüyüşte yine polis şiddeti

0

Kadınlar, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü nedeniyle İstiklal Caddesi‘ndeydi. 25 Kasım Kadın Platformu İstanbul’un çağrıcılığını yaptığı eylemde kadınlar, “Bir kişi daha eksilmeye tahammülümüz yok” pankartının arkasında saat 18.00’den itibaren alanda toplanmaya başladı.

Polis, İstiklal Caddesi’nde Asmalı Mescit Sokağı ve Kumbaracı Yokuşu hizasını barikatlarla kapatarak yürüyüşün devam etmesini engelledi.  Yürüyüş Beyoğlu Kaymakamlığı’nın kararıyla yasaklanmış, sonrasında ise görüşmeler sonucunda sadece Tünel Meydanı’ndan İstanbul Barosu‘na kadar yürüyüş düzenlenmesine izin verilmişti.

Yürüyüşte iklim krizi ve erkek şiddetini “Havada aşk yok. Havada CO2 var, havada şiddet var” yazılı pankart ile eleştiren Yokoluş İsyanı’nın yanı sıra, Genç Yeşiller de yer aldı.

Pankartlarda Carrasco da yer aldı

Eylemde Şili’de işkence edildikten sonra öldürülen eylemlerde giydiği palyaço kıyafetiyle gösterilerin simgesi olan pandomim sanatçısı Daniela Carrasco da unutulmadı.

Yürüyüş sırasında kadınlar hep birlikte “susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz” sloganları attı. “Gelsin baba, gelsin koca, gelsin devlet, gelsin cop. İnadına isyan, inadına isyan inadına özgürlük” sloganlarıyla erkek şiddetine karşı isyan etti.

‘Umudumuz birbirimizde’

Tünel Meydanı’ndan başlayan yürüyüşün ardından kadınlar cadde üzerinde bulunan Narmanlı Han önünde basın açıklaması yaparak “umudumuz birbirimizde” dediler. Türkçe ve Kürtçe dillerinde yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:

Güleda Cankel, Sule Çet, Ecem Balcı, Nadira Kadirova, Emine Bulut, Emine Nuyan, Müzeyyen Boylu, Kübra Aşkın, Ceren Damar, Didem Akay…

Sosyal medya etiketleri arasında bir kadının adını görmek illa ki felaket habercisi. Ya o kadının hayatta olmadığı, ya da korkunç bir şiddete uğramasına rağmen adalet bulamadığı anlamına geliyor. Biz ise kadınların isimlerinin ölümleriyle değil yaşamlarıyla, yaşadıkları şiddetle değil gerçekleştirdikleri hayalleriyle haber olduğu bir dünya için buradayız!

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü’nde bir kişi daha eksilmeye tahammülümüz YOK diyoruz!

Çünkü kadınlar her gün şiddete uğruyor, öldürülüyor. Kadınları bıçaklayanlar, tecavüz edenler gözümüzün önünde serbest kalıyor. Tüm bunlar olurken de nasıl şiddeti önleyici mekanizmaların kurulacağı değil, kadınların nafaka hakkı, boşanıp boşanamayacakları tartışılıyor! Katillerin değil, kadınların sesi kısılıyor.

Ama umudumuz da birbirimizde.

Çünkü kadınlar her gün şiddetten uzak bir hayat için mücadele ediyor. Kadınlar, her gün, boşanmak istedikleri için, “hayır” dedikleri için öldürülüyor. Kadınlar, her gün, İstanbul Sözleşmesi ve 6284 uygulanmadığı için öldürülüyor.

Kadınlar, her gün, “başka karakola git”, “bu şikâyetten bir şey çıkmaz, sen en iyisi vazgeç”, “sığınakta yer yok” diyen kolluk kuvvetleri görevlerini yapmadıkları için, yeterli sığınak ve danışma merkezi açmaya da bütçe ayrılmadığı için şiddete mahkûm ediliyor ve öldürülüyor.

Kadınlar, her gün, savcılar şiddet uygulayan erkekleri değil kadınların yaşam tarzlarını yargılamayı seçtiği için, mahkemeler erkekleri aklamanın sayısız yolunu bulduğu için öldürülüyor. Kadınlar, her gün, 15 yaşından küçük çocukların evlendirilmesinde beis görmeyen bir zihniyet altında, cinsel şiddete uğruyor.

Kadınlar, her gün, cinsiyet kimliğine, cinsel ve romantik yönelimine duyulan nefretten, bedenlerinin ve aşklarının sığdırılmaya çalışıldığı kalıplardan, transfobi ve homofobinin türlü şekillerden ötürü şiddete maruz bırakılıyor ve öldürülüyor.

Kadınlar, her gün, özellikle krizin getirdiği artan işsizlik ve güvencesizlikle, aile içindeki şiddetten uzaklaşacak geçim kaynağı ve gelecek güvencesi olmadığı için erkek şiddetine mahkûm ediliyor.

Kadınlar, her gün, savaşın ve sınırların gölgesinde, Türkçe konuşmadıkları için veya göçmen oldukları için, doğdukları yerden ötürü şiddete uğruyor; şiddete maruz bırakıldıklarında yasal haklarını arayamadıkları için öldürülüyor.

Ve kadınlar sadece öldürüldüklerinde haber oluyor. Ama cinayete varmadan da bizler şiddet veya baskı altında, belirsizlik içinde, her açıdan sömürülerek, yarınımızın ne olacağını bilmeden nefes almak zorunda bırakılıyoruz.

Her nefesimizle de mücadeleyi büyütüyoruz: Bundan daha ferah, daha özgür, daha eşit, kimsenin kimliğinden ötürü şiddete uğramayacağı bambaşka hayatlar hayal ederek el ele veriyoruz. Bunu biz yapmazsak kimse bizim için yapmayacak, biliyoruz. Ve hep birlikte sesleniyoruz:

Bir kişi daha eksilmeyeceğiz! Yaşasın kadın dayanışması!

Basın açıklaması sonrası polis müdahalesi

Basın açıklamasının okunmasının ardından kadınların dağılmaya başladığı sırada, küçük bir grubun polis barikatını geçmek istemesi üzerine polis plastik mermi ve biber gazıyla müdahale etti. 25 Kasım Kadın Platformu’ndan sözcülerin “dağılıyoruz” uyarısı yapmasıyla birlikte eylem sonlandı.

 

 

More in Kadın

You may also like

Comments

Comments are closed.