İklim ve EnerjiManşet

Yeşiller: Ekolojik yıkım yakın, iflas eden enerji sistemi değişip dönüşmeli

0

Yeşil Düşünce Derneği-Yeşil Ekonomi Çalışma Grubu, Türkiye’deki fosil yakıta dayalı, tekelci üretim ve dağıtım düzeninin iflas ettiğini kaydetti; Yenilenebilir Enerji Kooperatiflerinin önünün açılmasını istedi. Grup, yarınki Küresel İklim Grevi’ne de katılım çağrısı yaptı.

Türkiye’nin enerji sektöründe kurmuş olduğu tekelci üretim ve dağıtım düzeninin iflas ettiğini belirten Yeşil Düşünce Derneği-Yeşil Ekonomi Çalışma grubu, bir açıklama yayımlayarak, değişim ve dönüşüm çağrısı yaptı. Alternatif olarak Topluluk Odaklı Enerji Türetimi’ne vurgu yapan çağrıda, bu yıl bir kararname ile ortadan kaldırılan Yenilenebilir Enerji Kooperatifleri’nin önünün açılması istendi.

Fosil yakıta göbekten bağlı enerji şirketlerinin borçlarını ödeyemez hale geldiği hatırlatılan açıklama metninde, hükümetin Ülkeler Arası İklim Değişikliği (IPCC) görüşmelerinde takındığı tavrın ‘aşılması’ için parlamentonun inisiyatif almasının zorunlu olduğu da belirtildi. Çağrı metninde yarınki Küresel İklim Grevi’ne tüm vatandaşlar davet edildi.

Açıklama metni şöyle:

“Yıllardan 2019, aylardan Eylül. Türkiye ağır bir ekonomik krizle karşı karşıya: Ekonomi 2019 yılının 2. çeyreğinde %1.5 küçüldü, fiyatlar 12 aylık ortalamada %20 arttı, genç işsizliği ise %25 seviyesinde ve bu sene beklenen bütçe açığı 120 milyar TL… Bu ekonomik verileri takip edenlerin ise ufku iyice daralmış durumda; içinde bulunduğumuz duruma ekonomide dengelenme veya dipten çıkış diyenler var. Gerçekte ise önümüzdeki dönemde ne olabileceğini tahmin edebilmek, mümkün gözükmüyor.

‘Batık sanayi’

Fakat beklenmekte olan bazı kötü haberlerin gelmeye başlaması şaşırtıcı değil. Fosil yakıta göbekten bağlanmış enerji şirketlerinin borçlarını ödeyemez hale gelmeleri gibi… ‘Erken sanayisizleşen’ Türkiye’nin ekonomisi, 57 milyar dolarlık bir fosil saatli bombasının tehdidi altında. Bu saatli bomba verilen her türlü yasal ve finansal desteğe, görmezden gelinen bütün ekolojik kıyımlara, halk sağlığındaki olağanüstü olumsuz etkisine rağmen, bir türlü kâr etmeyi beceremeyen fosil yakıtlı termik santral işletmelerinin kullandığı kredilerin, halihazırdaki 57 milyar dolarlık büyüklüğüdür. Öyle ki bu şirketler bu sene ödemeleri gereken 10 milyar dolar büyüklüğündeki kredinin ‘yeniden yapılandırması’ için bankalara başvurmuştur. İnşaat sektöründeki batık kredilerden muzdarip yerli bankaların ne yapacağı meçhul. Bu faturayı kim ödeyecek? Bütün bunların sorumlusu kim? Büyüklü, küçüklü holdinglere bol keseden enerji üretim lisansı dağıtan, yetmezmiş gibi onları teşviğe boğan, önlerine çıkan her engeli şirketler lehine düzenleme konusu yapan siyasiler, bürokratlar kimler?

Türkiye halkı iklim değişikliğinin farkında

Bu noktada ilk sözü Türkiye siyasetinin aktörlerine söylemeyi uygun buluyoruz: Türkiye’nin vatandaşlarına ve alacakları inisiyatiflere güvenmek zorundasınız! Enerji sektöründe kurmuş olduğunuz tekelci üretim ve dağıtım düzeni iflas etmiştir. Alternatif düzen mevcuttur. O da Topluluk Odaklı Enerji Türetimi’dir. Bunun için ilk yapılması gereken, bu sene bir kararname ile ortadan kaldırılan Yenilenebilir Enerji Kooperatifleri’nin önünün açılmasıdır! Yapılan araştırmalar, Türkiye toplumunun iklim değişikliğinin farkında olduğunu göstermektedir. Özellikle kırsalda konuya dair farkındalık yüksek gözükmektedir. Halk, ülkesinin yaşadığı gezegenin bir parçası olduğunu fark ederken, devletin ve siyasetçilerin farkında değilmiş gibi yapması kabul edilemez! Bu bağlamda, hükümetin Ülkeler Arası İklim Değişikliği görüşmelerinde takındığı tavrın ‘aşılması’ için parlamentonun inisiyatif alması zorunludur.

Yeşil Kalkınma Politikası

Türkiye’nin en büyük sektörü olan bankacılık da kredi riskleri ötesinde sosyal ve ekolojik riskleri artık görmezden gelemez. Kaldı ki, yenilenebilir enerjinin fosil yakıtlar karşısındaki rekabet gücü yadsınamaz bir haldedir. ABD gibi karbon bağımlısı bir ülkede dahi, Nisan 2019’da üretilen yenilenebilir enerjinin payı kömürden üretilen elektrik enerjisini geçmiştir. Trendi görmemek için bakmamak veya art niyetli olmak gerekir: Resmi raporlarda dahi, ‘Yeşil Kalkınma Politikalarına’ geçmenin, 2040’a kadar Türkiye ekonomisine +%6 büyüme ve -%22 cari açık şeklinde katkı yapacağını göstermektedir. Bu noktalara yapılacak yatırımları enerji kooperatifleri ile çeşitlendirmenin, vatandaşları da yeşil dönüşüme katma arayışının, bütün dünyada hızla büyümekte olan yeşil ve sosyal finansmanla ülkenin girişimcilerini buluşturmanın, çağdaş bankacılığın temel nitelikleri haline gelmiş olduğunu hatırlatmak isteriz. Bankalar ilk etapta yenilenebilir enerji kooperatifleri konusunda net bir tavır takınmalıdır. Küresel risk endekslerinin tamamının ekolojik yıkım ihtimaline işaret ettiği zamanımızda bankalar, akılcı bir politika setinin önünün açılması için, bir yol haritası hazırlayıp, risk haritası oluşturmalıdır.

Mevcut enerji sistemi iflas etmiştir. Sorumlulardan hesap sorulacaktır. Değişim mümkündür.

Biz Yeşiller olarak değişim, dönüşüm için ısrarcıyız!

20 Eylül’de Küresel İklim Grevi’ndeyiz!”

You may also like

Comments

Comments are closed.