EnerjiManşet

Dünya Nükleer Karşıtı Sosyal Forumu Madrid’de toplandı

0

Madrid’te gerçekleştirilen Dünya Nükleer Karşıtı Sosyal Forumu, nükleersiz bir dünyanın kurulması amacıyla faaliyet gösteren sivil toplum örgütleri, sendika ve meslek örgütlerinden temsilcileri, araştırmacıları, bilim insanlarını ve aktivistleri bir araya getirdi.

Dünya Nükleer Karşıtı Sosyal Forumu (Antinuclear World Social Forum – AWSF), bu yıl İspanya’nın başkenti Madrid’te gerçekleştirildi. 2011 yılında Fukuşima Nükleer Felaketi’nin ardından nükleer risklerin bertarafı için dünya çapında bir mücadele yürütülmesi amacıyla dayanışma sağlamak üzere ilki 2016 yılında Tokyo’da yapılan Forum, izleyen yıllarda da Kanada ve Fransa gibi nükleer endüstrinin fazlasıyla etkin olduğu ülkelerde gerçekleştirilmişti.

Başlangıçta Dünya Sosyal Forumu (World Social Forum -WSF) bünyesinde yapılırken son iki senedir nükleer temanın yoğunluğu  nedeniyle ayrıca toplanan Nükleer Karşıtı Sosyal Forum; Arjantin, Portekiz, Brezilya, Fransa, Türkiye, Meksika ve İspanya’dan 30 konuşmacıyı bir araya getirdi. 31 Mayıs günü Türkiye’den katılımcıların da yer aldığı bir basın toplantısıyla açılan Forum, 3 Haziran Pazar günü kent meydanında yapılan gösteri ve topluluk konuşmalarıyla tamamlandı. Nükleersiz bir dünyanın kurulması amacıyla faaliyet gösteren sivil toplum örgütleri, sendika ve meslek örgütlerinden temsilcileri, araştırmacıları, bilim insanlarını, çeşitli mesleklerden aktivistleri bir araya getiren forumda bilgi ve deneyim paylaşımında bulunuldu, yeni iş birlikleri kuruldu. Özellikle Akdeniz Havzası gibi yakın coğrafyayı paylaşanlar arasında stratejik dayanışma mesajları iletildi.

İspanya’da çevre mücadelesi yolunda geçmiş 40 yıl içinde öldürülen Gladys del Estal, Ladislao Martinez, Antonio Lucena, Mario Gavira nezdinde yaşamını yitiren aktivistlerin anılmasıyla başlayan program kapsamında; uranyum madenlerinin, nükleer santrallerin ve atıkların çevre ve insan sağlığına verdiği zararın farklı ülkelerdeki boyutlarının ele alındığı sunumlar yapıldı. Türkiye’den nükleer fizikçi Prof. Dr Hayrettin Kılıç (Green Think Tank of the Foundation Turunch) ile Pınar Demircan’ın (Nükleersiz.org) katıldığı forumda,  Akkuyu’daki reaktör inşaatının temelindeki çatlaklar, Türkiye’nin bir deprem ülkesi olduğu gerçeği ile birlikte toplantı gündeminde önemli yer tuttu. Akdeniz havzasının ve gezegenin risklerden korunması için Akkuyu Nükleer Santral Projesi’nin ivedilikle durdurulmasının salt Türkiye’deki yurttaşlar değil tüm dünya için önemli olduğu paylaşıldı. Türkiye’den katılımcılar ülkenin jeopolitik konumu gereği nükleer programının nükleer silahlanma açısından hassasiyet taşıdığına da dikkat çekti.

 

Hedef odaklı yaklaşımlarla bölgesel işbirliği 

Akkuyu Nükleer Santrali’nde meydana gelebilecek bir felaketin etkisi bağlamında Sosyal Forum’un en önemli çıktılarından biri, bölgesel dayanışma olurken bölgesel nükleersizleşmenin önemi ve komşu ülkelerdeki nükleer felaketlerin siyasi sınırları aşarak çevresini nasıl olumsuz etkileyeceği vurgulandı. Forumda bilgi ve küresel aktivizm açısından deneyim paylaşımının yanı sıra uluslararası bilgi alışverişinin önemine dikkat çekildi.Yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımına dair farklı ülke perspektiflerinin paylaşıldığı forumda, iklim krizi şartlarında nükleer enerjinin temiz enerji olarak lanse edilmesine karşılık iklim değişikliğine bir çözüm olmadığının anlatılmasına ve hükümetlerin nükleer enerji kullanımını sonlandırmasına yönelik girişimlerde bulunulması kararlaştırıldı. Gerek nükleer santrallerin gerekse uranyum madenlerinin on binlerce yıl problem olmaya devam edecek olan atıklarıyla gelecek nesillerin yaşamından çaldığı, nükleer santrallerin yapımına devam edilmesinin yenilenebilir enerji kullanımı üzerinde engel oluşturduğu ve nükleer santrallerin bir an önce kapatılması gerektiğinin altı çizildi.

Forumda nükleerin ticari kullanımı ve silahlanma boyutunu ele alan bir sunum yapan Prof. Dr. Kılıç etkinliği  Güney Amerika, Avrupa ve Türkiye’yi buluşturan bu etkinliği değerli bir  bilgi alışverişi zemini olarak yorumladı. Özellikle nükleer atık konusunda farklı bölgelerde benzer sorunların yaşanmasının ortak çözümlere muhtaç olduğunun altını çizen Kılıç, farklı  meslek gruplarından uzmanların bir araya gelmesini farklı bakış açılarının buluşmasını sağladığını belirtti.  Daha önce Tokyo ve Paris’te yapılan forumlara da katılmış olan ve izlenimlerini yine gazetemizdeki yazılarında bulabileceğiniz Nükleer konulu içerikler editörü Demircan ise forumda Türkiye’deki nükleer santral planlarını ekonomik, sosyal, çevresel boyutlarıyla ele alan bir sunum yaptı. Demircan’ın etkinliğe dair yorumu  ise Akkuyu Nükleer Santrali ile ilgili gelişmeler açısından özellikle Akdeniz’in nükleer kirlilik ve kaza riskine karşı  korunması için komşularla  bilgi paylaşımına yönelik önemli bir fırsat şeklinde oldu. Nükleer karşıtı mücadelede hedef odaklı yaklaşımlarla bölgesel işbirliklerinin daha hızlı ve kolay kurulabileceğini söyleyen Demircan,  ortak bir coğrafyayı paylaşan benzer kültüre sahip toplumların ortak değerlerle hareket etmesinin daha kolay olacağını bunun küresel mücadelenin de önünü açabileceğine inandıklarını ifade etti.

Forumun gerçekleştirildiği İspanya’da 7 reaktör operasyonda ve ortalama ömür süresi 40 olan santraller yaklaşık 35 yaşında. Ancak bunların üçü modelleri gereği bir kaç yıl içinde ömürlerini doldurmuş olacak. Bu üç reaktör söküm sürecindeyken dört reaktör de 8 yıl içinde, 40 yaşını geçerek ömrünü tamamlayacak. Nükleer santraller İspanya’da tüketilen elektriğin %20’sini karşılıyor, buna rağmen hükümet 2035 itibariyle nükleer enerji kullanımından çıkılacağını duyurdu.  Zira hükümetin iklim değişikliğine cevap olarak aldığı aksiyon gereği, sera gazı salımını 2030 sonuna kadar %4 düşürerek 1990’daki seviyelere getirmesi gerekiyor. Bu hedefler gerçekleştirilebilirse İspanya 2050’de iklim dostu bir ekonomiye de sahip olacak.

 

(Yeşil Gazete)

 

 

More in Enerji

You may also like

Comments

Comments are closed.