Doğa MücadelesiHafta SonuHaftasonuManşet

Sir William Hardy’den “Rainbow Warrior”a

0

Dünyada ‘şiddetsiz eylemin” simgesi olan Greenpeace’in efsane gemisi Rainbow Warrior “Güneş İçin Omuz Omuza” projesi kapsamında bir kez daha İstanbul’a geldi.

Amerikan yerlilerinin 200 yıllık bir kehaneti vardır: Ateşin Gözleri adında yaşlı bir Cree kadınının kehanetine göre; gün gelecek, dünyanın bütün kaynakları tahrip olacaktı; denizler kararacak, akarsular zehirlenecek, geyikler düşüp öleceklerdi. Tam çok geç olmak üzereyken, yerliler ruhlarına yeniden kavuşacak ve beyaz adama dünyaya saygı duymayı öğretecekti. Onun etrafında toplananlar da “Gökkuşağı Savaşçıları” olacaklardı…

Yaşlı Cree kadının kehanetindeki gibi yeryüzü bugün gerçek anlamda bir yaşam savaşı veriyor ve bu kadim yerli ruhu günümüzde bütün çevre mücadelesi aktivistlerinde olduğu gibi Greenpeace eylemcilerinin mücadelesinde de yaşam buluyor.

Rainbow Warrior’un hikâyesi

İlk Rainbow Warrior gemisi 44 metre uzunluğunda, 418 tonluk, dizel-elektrik motorlu yaşlı bir deniz kurduydu. İlk adı Sir William Hardy’ydi. 1955’te Birleşik Krallık’ta inşa edilmiş, 1976 yıllına kadar Tarım, Gıda ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından araştırma gemisi olarak kullanılmış, daha sonra Londra’da, Isla of Dogs’da çürümeye bırakılmıştı.

1977’nin başlarında Denise Bell kendisini, Greenpeace’i Kuzey Atlantik’teki balina av bölgelerine götürebilecek bir tekne bulmaya adamıştı. Bir denizcilik dergisinde gördüğü ilan sayesinde Sir William Hardy’den haberdar olur. Dış görünüşü pek güven vermese de serde denizci olduğunu ilk anda hissettiren bu trol teknesini satın almaya karar verirler. 44 bin sterlin bir biçimde bulunur ve tekne satın alınıp, 1978 Şubat ayında Londra’nın West India Rıhtımları’na getirilir.

Rainbow Warrior I, Kuzey Atlantik sularında, 1978

Tekneyi Kuzey Atlantik sularına hazırlamak için önlerinde 3 ay vardır. Gönüllü ekipler oluşturulur. Paslı gövde kazılmaya başlanır. Motorlar elden geçirilir. Elektrik sistemi yenilenir. Yaklaşık 25 ton ağırlığındaki vinçler ve balıkçılık makineleri sökülür. Denizcilik ve radyo donanımları yenilenir. Geminin laboratuvarı ek bir kamaraya dönüştürülerek konaklama kapasitesi 23 kişiye çıkarılır. Balık ambarı da daha sonra konferans ve toplantılara uygun hale getirilir.. Geminin gövdesi koyu yeşile boyanarak yan tarafına “Greenpeace” sözcüğü yazılır. Pruvası zeytin dalı taşıyan bir güvercinle süslenir ve gemi bambaşka bir kimliğe bürünür.

Rainbow Warrior I, 1985 yılına kadar Greenpeace çevre örgütü tarafından deniz florasını ve balinaları korumak, nükleer enerjiye karşı protestolar gibi eylemler amacıyla kullanılır. Emektar gemi Yeni Zelanda’da Auckland Limanı’nda Fransız Gizli Servisi tarafından 10 Haziran 1985’te batırılır ve bu olay sırasında bir Greenpeace gönüllüsü aktivist hayatını kaybeder. Bu olayların ardından Fransa Savunma Bakanı Charles Hernu istifa etmek zorunda kalır.

1985’te bombalandıktan sonra ilk Rainbow Warrior’ın yerine geçen gemi 20 yılı aşkın süre boyunca Pasifik’teki nükleer denemelerin sonlandırılması için destek verdi. Kömür kanallarını bloke etti ve yok edici balık operasyonlarını durdurdu. 2011 yılında o da emekliye ayrıldı ve bugün Bangladeş’te yüzer hastane olarak hizmet veriyor.

Rainbow Warrior II, Beşiktaş İskelesi’nde, Nisan 2010

Türünün 2. temsilcisi olan Rainbow II’yi, 2010 yılında “Nükleersiz Türkiye” kampanyası için Beşiktaş İskelesi’ne demir attığı günlerde gezmiş, fotoğraflarını çekmiştim.

Bugün İstanbul’a demirleyen Rainbow III kuşağının son temsilcisi. Greenpeace, kırık dökük bir balıkçı teknesi ile ilk seferini gerçekleştirdiğinden beri, ihtiyaçlarını karşılamak için güvenilir olmayan tekneleri onardı.

14 Ekim 2011’de göreve başlayan Rainbow Warrior III daha önce hiç bir Greenpeace gemisinde görülmemiş şekilde yüksek teknolojiyle donatıldı. Türünün ilk örneği. Yeni Rainbow Warrior birçok endüstriyel gemi kadar hızlı, eylem botları ile dakikalar içinde göreve hazır, 3.5 metrelik dalgalarla boğuşurken bile. Bir helikopter pistine sahip, yani gökyüzünde de bir gözü var artık. Bu sayede, ortaya yasa dışı balık operasyonlarını belirleme şansı çıkıyor.

Merkez iletişim sistemi ile yeni Rainbow Warrior, çevre suçlarının işlendiği bölgelerden dünya medyasına canlı yayın yapabiliyor.

Rainbow Warrior tam anlamıyla çevre dostu bir gemi

Gemi yüksek teknolojisiyle olduğu kadar yüksek çevre standartlarıyla da öne çıkıyor. Enerji verimliliği için tasarlanmış özel bir gövdesi var. Gövde çevre dostu bir boya sistemine sahip.

Gemi öncelikle rüzgâr gücüyle yol alıyor. 55 metrelik direkleri aynı boyuttaki geleneksel direklerden çok daha fazla yol alabiliyor. Bu Rainbow Warrior büyüklüğündeki bir gemiye uygulanmış ilk tasarım.

Warrior, havanın el vermediği koşullarda devreye girecek elektrikli bir motora sahip. Fakat bunlar da sürdürülebilir bir mantıkla inşa edilmiş. Motorlardan gelen ısıyla su ve kabinler de ısınıyor.

Deniz üzerindeki herhangi bir atığı bertaraf edebilmek için teknede 59 metre küp atık su depolanabiliyor. Ayrıca biyolojik bir arıtma sistemi kirli suyu temizleyip geri dönüştürebiliyor.

***

Dünyada ‘şiddetsiz eylemin” simgesi olan Greenpeace’in efsane gemisi Rainbow Warrior “Güneş İçin Omuz Omuza” projesi kapsamında bir kez daha İstanbul’a geldi, Üsküdar- Paşalimanı’na demir attı.

Geminin İstanbul ziyaretinin sebebi ise “Güneş için Omuz Omuza” projesi kapsamında Türkiye’nin güneş enerjisi potansiyeline dikkat çekmek.

Yeşil sahaların gücüne güneş enerjisiyle güç katmayı amaçlayan “Güneş için Omuz Omuza” projesi Süper Lig’deki tüm kulüplerin statlarının çatısında güneş paneli kullanılmasını hedefliyor. Eğer Süper Lig’deki 18 kulüp sahasını güneş enerjisiyle aydınlatırsa 35 bin evin bir yıllık elektrik ihtiyacı karşılanabilir.

Greenpeace Akdeniz İklim ve Enerji Proje Sorumlusu Duygu Kutluay konuyla ilgili şunları söyledi: “Rainbow Warrior’ın bu seferki İstanbul ziyaretinin özel bir önemi var. Zira Rainbow Warrior, Greenpeace ile iklim değişikliğiyle mücadele etmek için stadyumlarda güneş enerjisinin kullanılmasını isteyen binlerce taraftar arasında köprü olmak için geliyor. Türkiye güneş enerjisinde dünya lideri; Türkiye’deki öncü güç ise spor kulüpleri olabilir.”

Rainbow Warrior’ı Üsküdar’da bulunan Paşalimanı’nda 25 Mayıs Cumartesi günü 09.00- 12.45 ve 14.15-18.30 saatleri arasında, 26 Mayıs Pazar günü ise 09.00-12.45 ve 14.15-19.30 saatleri arasında gezilebilecek.

Ercüment Gürçay

Kaynak: Greenpeace- Yeşil Barış’ın Öyküsü/ Michael Brown- John May

Greenpeace- Akdeniz Türkiye

 

 

 

You may also like

Comments

Comments are closed.