EkolojiHafta SonuKöşe YazılarıManşet

Doğa dostu poşet efsanesi

0

‘Hayatımızdan büyük oranla çıkması gereken plastiğin, biyobozunur olduğu iddiası ve propagandası, plastiğin, tekrar tekrar farklı yollarla hayatımıza sokulmasını amaçlıyor.’

Plastik kirliliğinin boyutu, etkisi ve çözüm önerilerinin mahiyeti araştırıldıkça bazı efsanelerin gerçeği de birer birer ortaya çıkıyor. Bu efsanelerden birinin gerçeği de kısa süre önce İngiltere’nin Plymouth Üniversitesinde gerçekleştirilen bir çalışma ile ortaya konuldu. Bu çalışma ile plastik kirliliğine alternatif olması umulan ve ismi de biyobozunur(doğa dostu) olan poşetlerin aslında bozunmayabildiği belirtiliyor.

İngiltere’nin Plymouth Üniversitesi’nden Imogen E. Napper ve Richard C. Thompson tarafından gerçekleştirilen ve Environmental Science and Technology dergisinde yayımlanan çalışmaya göre, biyobozunur olarak etiketlenmiş plastik poşetlerin 3 yıllık bir deneme sonunda hiçbir şey olmamış bir şekilde kaldığı ve hala kullanılabilir olduğu ortaya çıktı. Araştırıcılar dört farklı poşet tipini (kompostlanabilir, biyobozunur, oxo-biyobozunur ve konvansiyonel polietilen poşet) deniz, hava ve toprak ortamında 3 yıl süreyle beklettikten sonra torbaların hiçbirinin, tüm ortamlarda tamamen bozunmadığını tespit ettiler. Peki, 3 yıl boyunca özelliklerinden hiçbir şey kaybetmeyen bu plastikler neden “doğada kendiliğinden yok olur” etiketiyle satılıyordu? Cevap basit! Pazarlama. Belki de kandırmaca. Her ne olursa olsun bir efsanenin daha çökertilmiş olması gerçeği ile karşı karşıya olduğumuzu söyleyebilirim. Bunun ayrıntılarına girmeden önce biyobozunur plastiğin ne demek olduğuna kısaca değinmekte yarar var.

Biyobozunur plastikler temel olarak 3 ana türdeki plastikler için kullanılan bir isimlendirmedir. Bunlar; kompostlanabilir plastikler, biyobozunur plastikler ve okso-biyobozunur plastikler. Burada bazı terimleri açıklamak gerekirse;

Kompostlanabilme: Belirli zaman içerisinde ve belirli şartlar altında, doğada biyolojik olarak parçalanabilme,

Biyobozunma: Mikroorganizmalar (bakteri ve mantarlar) tarafından tamamen veya kısmen su, CO2/metan, enerji ve biyokütleye dönüştürülebilme,

Oxo-Biyobozunma: Oksitlenmeye yardımcı olan bir ajanın bulunduğu ortamlarda meydana gelen bozunma şeklinde belirtilebilir. Bu özelliklere sahip plastikler de kompostlanabilir plastikler, biyobozunur plastikler ve okso-biyobozunur plastikler olarak isimlendirilirler. Kitabi olarak bu şekilde olsa da, her 3 plastik türü de hava, deniz ve toprak ortamında belli bir süre sonra kendiliğinden kaybolmayabiliyor. Napper ve Thompson’un çalışmasında da belirtildiği gibi, bu plastikler iddia edildiğinin aksine, hiçbir şey olmadanen az 3 yıl doğada kalabiliyor. Her ne kadar kompostlanabilir plastik torba, yapılan çalışmada, deniz ortamında 1-3 ay içerisinde tamamen kaybolabiliyorsa da toprağa gömüldüklerinden 27 ay sonra bile sadece dayanımı azalmış bir şekilde, ancak bütünlüğünü kaybetmeden kalabiliyor. Yani “doğada kayboluyor” iddiası hala gerçeği yansıtmıyor çünkü doğa sadece denizel ortamdan ibaret değil. Kaldı ki kompostlanabilir olduğu belirtilen bu plastiklerin doğada kaybolurken tam olarak neye dönüştüğü konusunda yeterli bilgimiz yok. Bu konuda daha ileri çalışmalar yapılması konun aydınlığa kavuşturulmasına yardımcı olacaktır.

‘Doğa dostu, doğal ortama uymuyor’

Diğer biyobozunur plastiklerde ise durum daha vahim. Çünkü bu plastik poşetler neredeyse standart polietilen naylon poşetler gibi, konuldukları ortamda en az 3 yıl hiçbir şey olmadan ve hiçbir özelliklerini kaybetmeden kalabiliyorlar. Yani bize doğa dostu olarak satılan plastik poşetler, doğal ortama girdiğinde, klasik konvansiyonel plastik poşetlerden farklı davranmıyor. Buradan şunu anlıyoruz, plastik vb. doğal olmayan materyaller ne yapılırsa yapılsın bir şekilde doğal ortama karışabilecek potansiyele sahip olamıyor. Kaldı ki bu etiketle kullanıma sunulan plastiklerin gelişi güzel olarak doğal ortamlara terk edilme riski de söz konusu. Zaten çöp sorunu konusunda farkındalığı düşük olanlar “ne de olsa çözünüyor” diyerek bu plastikleri doğaya terk edebilirler. Bu risk bile tek başına bu tarz etiketlerin tehlikesini ortaya koymaya yetiyor.

Tüketim varsa propaganda da var

Peki, plastiğin bozunur diye pazarlananı bile doğada bozunmuyorsa ne yapılması gerekiyor? Öncelikle, biyobozunur ya da bozunmaz tüm bu plastiklerin tek amacının insan tüketimi olduğunu bilmemiz gerekiyor. Bir şey tüketiliyorsa, üreticisi onu satmak için propagandasını da gerçekleştirecektir. İşte hayatımızdan büyük oranla çıkması gereken plastiğin, biyobozunur olduğu iddiası ve propagandası, plastiğin, tekrar tekrar farklı yollarla hayatımıza sokulmasını amaçlamaktadır. Üstelik bu, insanların çevre koruma hassasiyetlerine hitap eden bir yanılsama yaratılarak gerçekleştiriliyor. Bana fena halde kandırılıyormuşuz gibi geliyor. Neyse ki bilim var. Gerçeklerin de er ya da geç ortaya çıkma gibi bir huyu olduğunu düşünürsek, bir efsanenin daha çökertildiğini görebiliriz.

Hep söylediğim ve savunduğum gibi, plastik üretimi sınırlandırılmalı ve hatta minimize edilmelidir. Aksi takdirde diğer tüm çözüm önerileri havada kalacak ve sorunun daha da karmaşıklaşmasına neden olacaktır.

Sözün özü: Daha az plastik daha çok doğa.

(Yeşil Gazete – Sedat Gündoğdu)

More in Ekoloji

You may also like

Comments

Comments are closed.