İklim KriziManşet

İklim adaletsizliğinin sorumlusu zenginler

0

‘Paris’ten sonra: Eşitsizlik, adil paylar ve iklim aciliyeti’ raporunun 2018 raporu: İklim mücadelesinde en büyük çabayı, en çok salımı yapan varlıklı kesim üstlenmelidir.

2015’ten beri yıllık olarak yayımlanan ‘Paris’ten Sonra: Eşitsizlik, Adil Paylar ve İklim Aciliyeti’ raporunun 2018 sayısı Ekoloji Kolektifi Derneği tarafından Türkçe’ye çevrilerek yayımlandı.

Ülkelerin Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi altında sunduğu iklim değişikliği taahhütlerinin bilim ve eşitlik temelinde bir değerlendirmesini sunan rapor, iklim mücadelesinde sosyal adalet hedefleri ile uyumlu, eşit ve adil toplumlar yaratmaya yönelik stratejiler geliştirmenin önemini ortaya koyuyor.

Paris’ten Sonra: Eşitsizlik, Adil Paylar ve İklim Aciliyeti’ raporunda şu ifadeler yer alıyor:  “Şayet küresel sıcaklık artışını 1,5 derecede tutma ama­cına ulaşmak istiyorsak, her ülkeden zengin bireyler ve şirketler salımlarını azaltma adına en büyük adımı atmalı ve küresel karbonsuzlaşmaya geçişi desteklemelidir. Kü­resel elitler bu yükü en yoksul ve korunmasız kesimlerin veya ‘küresel orta sınıf’ın omuzlarına atmamalıdır.”

Rapor, bu çabanın sadece söz konusu ülkelerin kendi içinde değil, işbirliği içerisinde dünyanın geri kalanıyla birlikte ortak şekilde gösterilmesinin de altını çiziyor.

Rapordaki kimi saptamalar şöyle:

-İklim mücadelesinde en büyük çabayı, ülkeler arası ve ülkelerin kendi içlerinde fark gözetmeksizin varlıklı kesim üstlenmelidir.

-Zengin ülkelerden yok­sul olanlara aktarılacak uluslararası yardımların yine zenginler ve çoğunlukla onların kontrolündeki şirketlerce karşılanmasının elzemdir.

-Değişim, zenginlerin yoksul kesimden kaynakları esirgemesiyle gerçekleşemez.

-Fatura ise  zengin dünyanın hali hazırda öfkeli yoksul kesimine kesilemez.

Çabalar, sosyal adalet temelli, eşitlikçi ve adil olmalı

Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’nin (Intergovernmental Panel of Climate Change, IPCC) insanlığın yaşanabilir bir geleceğe sahip olmak için küresel sıcaklık artışını 1,5 derece ile sınırlaması gerektiğini söyleyen Ekim 2018 tarihli ‘1,5 derece Özel Raporu’, iklimle mücadele yükümlülüklerine ilişkin tartışmalara bambaşka bir boyut kattı. Buradan yola çıkan Paris Anlaşması da iklim değişikliğinin yıkıcı sonuçlarını önlemeye yönelik çabaların, sosyal adalet temelli, eşitliği gözeten ve adil nitelikli olması gerektiği şeklinde bir vizyon belirledi.

Ekoloji Kolektifi Derneği’nden Avukat Fevzi Özlüer yayımlanan raporu şöyle değerlendirdi: , “Gelişmiş ülkelerin, siyasi hesapların ve popülist söylemlerin ardına sığınan ataleti mücadeleyi zorlaştırdığı gibi, küresel eşitsizliğin can yakıcı etkilerini daha da çarpıcı kılıyor. Ekoloji Kolektifi Derneği olarak, dünyadan 218 uluslararası çevre/iklim adaleti hareketiyle birlikte imzacısı olduğumuz “Paris’ten Sonra: Eşitsizlik, Adil Paylar ve İklim Aciliyeti” raporu; adil, eşit ve yaşanabilir bir gelecek için, “karbonsuzlaştırmadan çok daha fazlasını içeren bir iklim seferberliği” gerektiğini ortaya koyuyor. Yapılması gerekenlere yönelik somut öneriler sunan raporun Türkiye’deki iklim mücadelesi tartışmasının geleceği için aydınlatıcı ve yönlendirici olmasını diliyorum.”

Raporun tam metnine ulaşmak için tıklayın

 

More in İklim Krizi

You may also like

Comments

Comments are closed.