ManşetUncategorized

Yokoluş İsyancıları: Biz dünyanın son şansıyız

0

Dünyanın dört bir yanında olduğu gibi, İstanbul’da da bir araya gelen Extinction Rebellion (Yokoluş İsyanı) aktivistleri,  iktidardan Paris Anlaşması’nı derhal onaylamasını ve iklim politikalarını yurttaş denetimine açmasını istedi.

Geçtiğimiz yıl İngiltere’de ortaya çıkan Extinction Rebellion’ın (Yokoluş İsyanı) çağrısı üzerine, yaşadığımız iklim krizine dikkat çekmek amacıyla dünyanın dört bir yanından aktivistler bugün eylemdeydi.Türkiye’de de İstanbul ’da gerçekleştirilen iklim eylemine hükümete yönelik talepler damgasını vurdu.

Beşiktaş’ta Kartal Heykeli’nin bulunduğu meydanda, “Yıkıcı iklim değişikliğini durdurabilecek son nesil biziz. Ancak bir an önce harekete geçmeliyiz” sloganıyla bir araya gelen aktivistlerin iktidardan talepleri şöyle:

-Gerçeği söyle: Hükümetten içinde bulunduğumuz iklim ve daha geniş olarak ekolojik kriz hakkında gerçeği söylemesini, tutarsız politikaları tersine çevirmesini ve vatandaşlarla iletişim kurmak için bu konuda medya ile birlikte çalışmasını,  

-#Parisionayla: Paris Anlaşması’nın bir an önce meclisin onayından geçip etkin bir biçimde uygulamaya konmasını ve hızlı karbonsuzlaşma için acilen harekete geçilmesini, geri dönüşü olmayacak sosyal, ekonomik, kültürel ve yaşamsal kayıpları engellemesini,

#YurttaşDenetlesin: Amaca uygun bir demokrasi yaratmanın bir parçası olarak değişiklikleri denetlemek için bir ulusal vatandaş denetleme kurulu kurulmasını istiyoruz.

‘Fosil yakıtlardan hemen vazgeçilmeli’

Eyleme katılan aktivistlerden Can Tonbil iklim konusunda artık bir değişiklikten değil, krizden söz etmek gerektiğini söyledi. Tonbil, önlem alınmadığı takdirde ortaya çıkabilecek korkutucu sonuçlara karşı, dünyanın dört bir yanında ortaya çıkan öğrenci grevleri ve Extincion Rebellion gibi hareketlerin, doğasını şöyle anlattı: “Hindistan’dan İngiltere’ye, Almanya’dan Türkiye’ye kadar bir çok yerde iklim krizi kaygısıyla insanlar artık sokağa çıkıyor. Dünyanın dört bir yanındaki öğrenci grevleri, Extinction Rebellion gibi hareketler, 7’den 70’e herkesi sokaklara çağırıyor. Bu sivil itaatsizlik yoluyla insanlar bir an önce hükümetlerinden bu soruna bir çözüm bulmak üzere harekete geçmesini istiyor. “

Türkiye’nin geçtiğimiz yıl kömür ve otomobil üretim rekoru kırdığını anlatan Tonbil, 2030’a kadar saldığımız emisyonun devasa miktarda artacağını vurguladı: “Biz bu artışın önüne geçilmesini, çocuklar için ve yaşanabilir bir gelecek için, hemen fosil yakıtlardan vazgeçilmesini talep ediyoruz. “  

İnsanın sebep olduğu küresel ısınmanın tüm dünya için varoluşsal bir tehdit yarattığına ve  iklim felaketinden kaçınabilmek için sadece 12 yılımızın kaldığına vurgu yapan Türkiyeli Yokoluş İsyanı aktivistlerinin manifestoları şöyle:  

“İLAN-I İSYAN 

 “Hakikati hakikat olduğu için sevmek, bu dünyada

insanın mükemmeliyetinin başlıca unsuru, 

diğer bütün erdemlerin de fideliğidir” John Locke 

Bizler şu aşağıdakileri hakikatin ta kendisi sayıyoruz:

Bu bizim en karanlık ânımız.

İnsanlık, kendi tarihinde daha önce benzerine rastlanmamış bir olayın girdabına kapılmış gidiyor. Bu öyle bir olay ki, derhal üstüne gidilmezse, bizi, el üstünde tutuğumuz ne varsa hepsini: yani bu ülkeyi, bu ülke insanlarını, ekosistemlerimizi ve gelecek nesillerin geleceğini daha da fazla yakıp yıkmaya doğru sürükleyecektir.

Bilim billur gibi berrak – altıncı kitlesel yokoluş olayının içindeyiz ve eğer derhal, güçlü bir şekilde harekete geçmezsek felaketin ta kendisiyle yüzyüze geleceğiz.

 Biyolojik çeşitlilik dünyanın dört bir yanında imha edilmekte. Denizlerimiz zehirlenmiş, asitlenmiş halde ve kabarmakta. Sel basmaları ve çölleşmeler, uçsuz bucaksız arazileri üzerlerinde yaşanmaz hale getirecek ve insanları kitleler halinde göçe zorlayacak.  

Havamız o kadar zehirli ki hükümetler artık kanunları çiğniyor. Kirli hava onbinlerce insanın ölmesine sebep olurken, henüz doğmamış bebeklere bile zarar veriyor. İklimimiz çöküşe geçti. Bundan böyle daha fazla orman yangınları, öngörülemeyen süper fırtınalar, artan kıtlıklar ve tarifsiz kuraklıklar yaşanırken, bir yandan da gıda stokları ve içme suları ortadan kaybolacak.

Bu ülkeyi, hatta bu gezegeni ve üstündeki yaban yaşamını vuran ekolojik krizler artık ne görmezden gelinebilir, ne inkâr götürür, ne de sağlam muhakeme yürütebilen, etik vicdana, ahlaki kaygılara ya da ruhani inançlara sahip olan herhangi biri tarafından karşılıksız bırakılabilir.

Bu değerlere, doğruluğun erdemine ve bilimsel kanıtların ağırlığına uygun olarak, çocuklarımızın, içinde yaşadığımız toplulukların ve bizatihi gezegenin geleceğinin güvenlik ve esenliği adına harekete geçmenin ödevimiz olduğunu şimdi buradan ilan ediyoruz.

Bizler, vicdanlarımız ve muhakeme gücümüz doğrultusunda hareket ediyor, geleceğimizi tehlikeye sokan iktidara ve o çürümüş, beceriksiz kurumlara karşı isyan konumuna geçtiğimizi buradan ilan ediyoruz. 

Hükûmetlerin sergilediği kasıtlı suç ortaklığı, anlamlı demokrasiyi tuzla buz ettiği gibi, kamu yararını da kısa vadeli kazançlar ve özel kârlar uğruna hiçe saydı.

Hükûmetler ve yasalar, halkına yeterli koruma için herhangi bir teminat vermekten, halkının esenliği ve ülkenin geleceği için herhangi bir güvence sağlamaktan âciz kaldığında, sorumlu bir demokrasiyi geri getirmek, felaketi önleyip geleceği koruma altına almak için gerekli çözümleri  sağlama almak üzere çareler arayıp bulmak, yurttaşların hakkıdır. İsyan etmek, yalnızca hakkımız olmakla kalmaz, aynı zamanda kutsal görevimiz halini de alır.

Derhal harekete geçmekten kaçınarak, gelecek kuşaklara can çekişen bir gezegeni miras bırakmayı reddediyoruz.

Barış içinde hareket ediyoruz, kalplerimizde bu topraklara duyduğumuz müthiş aşkla. Biz hayat adına hareket ediyoruz.

Gezegen selameti ve ülkemizin çocukları için buradan ilk isteğimizi açıklıyoruz: 

Türkiye Hükümeti bilimsel gerçeklere uysun. Gerçeğe kulaklarını kapatmasın, 2015’te Paris’te imzaladığı İklim Antlaşmasını meclisinde kabul etsin ve bu utanç bitsin.” 

Eylemler hafta boyunca devam edecek. İstanbul’da perşembe günü Norveç Konsolosluğu önünde bir araya gelecek Yokoluş İsyanı grupları, cumartesi günü de saat 15.00’de Kadıköy’de olacak. Burada bir performans gösterisi de sergilenecek.

More in Manşet

You may also like

Comments

Comments are closed.