EnerjiManşet

Japon medyası Sinop’ta: Sinop halkı bu santralı istemiyor!

0

Tokyo Broadcasting System (TBS) basın kuruluşundan iki temsilci, Peter S Harold ve Yusuke Sakurai, Japonya’nın Sinop Nükleer Santrali Projesi’nden çekileceği yönündeki haberlerinin ardından bir durum değerlendirmesi yapmak amacıyla Sinop NKP Yürütme Kurulu üyeleri  Kayhan Konukçu (Dönem Sözcüsü), Zeki Karataş, Murat Şahin, Fuat Aydın ve Samsun Çevre Platformu (SAMÇEP) sözcüsü Mehmet Özdağ ile görüştü.

Görüşme, Sinop NGS için Japonya’da gündemde olan maliyet artışları nedeniyle yatırımcı Japon şirketlerinin projeden vazgeçmeleri konusunun araştırılmasıyla ilgili olarak gerçekleştirildi.

‘Sinop halkı bu santralı istemiyor’

Serbest gazeteci Yavuz Harani’nin rehberliğinde Sinop’a gelerek temaslarda bulunan TBS temsilcilerinin, “Sinop halkı neden nükleer istemiyor?” sorusunu, Akkuyu için 2 Milyon m2 alan tahsis edilmiş iken Sinop’ta tahsis edilen alanın bunun 5 katı, 10 Milyon m2 olmasının kaygı verici olduğunu belirten Mehmet Özdağ, “Sinop NGS’nin atıklarının nihai olarak burada saklanacağı ve hatta başka ülkelerin bile nükleer atıklarının buraya getirilebileceği kaygısı var.

İnşaat aşamasından 32.6 milyon m3 hafriyat yapılacağı, yılda 2 Milyon m3 taş kırma eleme işlemi yapılacağı belirtiliyor. Böylesine büyük bir hafriyat ve taş ocağı işletmeciliği Sinop ilini tümden toz, moloz kirliliğine maruz bırakacak. Doğal yapı tümüyle yok olacak, şu anda pek çok doğal yaşam alanı olan orman ve sulak alanlar çorak araziye dönüşecek.

Santral işletmesi esnasında soğutma amaçlı, günde 28 Milyon m3 su denizden çekilecek, klorlanacak, kaynatılacak ve denize geri salınacak. Sinop ili Karadeniz’de Türkiye balıkçılığının en önemli merkezlerinden biridir. Balıkçılık yok olacak. Ayrıca işletme esnasında soğutma suyuna ve havaya radyoaktif sızıntıların olabileceği ÇED raporunda açıkça belirtilmiş.  Sinop halkı bu santralı istemiyor” şeklinde konuştu.

Görüşme sırasında 2013 yılında Japonya ve Türkiye Başbakanlarının işbirliği anlaşması yapmasından bugüne gelinen durumu da özetleyen SAMÇEP sözcüsü Özdağ, ” İnce Burun Yarımadası ve çevresi orman alanı olarak belirlenmiş ve yakın çevresi doğal yaban yaşam koruma alanları olan bir bölgedir. Bu alanda depremsellik araştırmalarının yapıldığı ancak, ÇED süreçlerinin tamamlanmamış olmasına rağmen ormanlık alanda 650 binden fazla ağaç kesimi yapıldığı görülüyor.

Elektrik enerjisi kurulu güç ve tüketim bakımından ise son beş yılda yaklaşık %20’lik büyüme oldu. Türkiye’nin elektrik enerjisi kurulu gücünün proje toplamı an itibariyle 120.000 mega vat (MW)’ı aşmış durumda. Yani nükleer santrallar hariç önümüzdeki 10 yıllık ihtiyacın bile üzerinde proje stoku var.” dedi.

‘Türkiye’nin bu santrala ihtiyacı yok!’

Özdağ, TBS program yapımcısına Nükleer Karşıtı Platform  önlüğü ve şapkası hediye ediyor

Sinop NGS’deki yatırım artışlarına dair de Japonya’nın TBS  kuruluşu temsilcileri Peter S. Harold ve Yusuke Sakurai’ye açıklamalarda bulunan SAMÇEP sözcüsü ve aynı zamanda Elektrik Mühendisleri Odası(EMO) Samsun Şubesi Enerji Komisyonu Başkanı Mehmet Özdağ şu bilgileri aktardı:

“018 yılı Ocak-Kasım 11 aylık dönemde kurulu güç %6,3 artarken tüketim %1 artış göstermiş durumdadır. Enerji Bakanlığımızın talep tahminleri gerçeklerden çok uzak.

Önümüzdeki iki yıl boyunca Türkiye’nin içinde bulunduğu kriz ortamında kurulu kapasite artarken tüketimde daralmanın devam edeceği görülüyor. Şu anda bile ani en yüksek tüketim tepe değerinden %45 daha fazla kurulu gücümüz var. Ve biraz önce söylediğim gibi şu anda nükleersiz toplam proje stokumuz mevcut ekonomik gelişmeler ışığında 10 yıldan daha uzun dönemde yeterli görünüyor.

Ayrıca Sinop NGS için 20 yıl gibi uzun bir zaman %100 alım garantili piyasa fiyatının şu an iki katı maliyetle alım yapılacak olması bizim için ekonomik felaketi derinleştirecektir.

2017 yılında Enerji Bakanlığının 10 yıl alım garantili Güneş ihalesi nükleerin yarı fiyatına, rüzgar ihalesi ise üçte bir fiyatına.

Ayrıca unutulmasın ki güneş ve rüzgar enerji sistemlerinde maliyetler düşmeye devam ederken depolama/saklama teknolojilerinde de baş döndürücü bir hızla gelişme devam ediyor. Dünya yenilenebilir enerjide devrim yaşarken biz neden enerjinin 1970’ler versiyonu ile uğraşalım ki?

Kısacası Türkiye’nin bu santrala ihtiyacı yok. Bu söylediklerim Türkiye’ye olan maliyet kalemleri.”

‘Türkiye’deişler Japonya’da olduğu gibi işlemez’

Japonya’dan gelen gazetecilere Japonya ile Türkiye arasındaki farklara ilişkin de bilgilendirmede bulunan Mehmet Özdağ, “Bence Japon şirketleri de en az halkımız kadar bu işten zararlı çıkarlar. Bakın Akkuyu için bizim bildiğimiz 2015 yılında o dönemin enerji bakanı Rusya’dan Türkiye’ye 3 Milyar Dolar para geldi demişti, şu ana kadar gelen para toplamı 4 milyar doları geçmiş olmalı. Siz Akkuyu’da 4 milyar dolarlık bir imalat görüyor musunuz? Japon firmalarına bu bir uyarı olmalı. Türkiye’de işler Japonya’da olduğu gibi gitmez.” diye konuştu.

SAMÇEP sözcüsü Mehmet Özdağ , sözlerini “Türk halkı Hiroşima’da ölen 7 yaşındaki kız çocuğuna Nazım’ın dizeleri ile halen göz yaşı dökerken, Fukuşima mağdurlarının acısını yüreğinde hissederken Japon halkının da bizim için kaygılanmasını ve nükleer santral karşıtı mücadelemize destek vermelerini bekliyoruz.” diyerek tamamladı. 

.

(Yeşil Gazete)

More in Enerji

You may also like

Comments

Comments are closed.