EkonomiManşet

Kriz yıllarına dönen Türkiye’nin “sefalet” karnesi açıklandı: Büyüme zayıflayacak, işsizlik oranı yükselecek

0

Türkiye ekonomisinin önde gelen sorunlarından işsizlik ve yüksek enflasyon, ülkede sefaletin boyutlarını giderek artırıyor. ABD’li iktisatçı Arthur Okun’un sefalet endeksine göre Türkiye’de sefalet 35.3 oranıyla AKP’nin iktidara geldiği kriz dönemi seviyelerine geri döndü.

Pelin Ünker’in Dokuz8 Haber’de yer alan analinize göre, sefalet endeksindeki bu yüksek seviye, Türkiye’yi Kırılgan Beşli diye ifade edilen, ekonomik olarak oldukça hassas ülkeler arasında ‘en sefil ülke’ konumuna yerleştirdi.

Mevcut göstergelere göre yapısal reformları bir türlü hayata geçirmeyen Türkiye’de sefalet endeksindeki yükseliş sürecek.

“Sefalet endeksi” ne anlama geliyor?

İlk kez 1960’larda ABD’li iktisatçı Arthur Okun tarafından formüle edildi. Yıllık enflasyon ve işsizlik oranının basit bir toplamından oluşan endeks, Amerikan ekonomisinin anlık fotoğrafını çekmeyi sağlıyordu. Buna göre endeks değerinin yükselmesi zaten iş bulmakta zorlanan insanların daha yüksek enflasyona maruz kaldığı, yani Amerika’da sefaletin arttığı anlamına geliyordu.

Zaman içinde endeks, Nobel ödüllü Amerikalı iktisatçı Robert Barro tarafından yeniden formüle edildi. Barro, borçlanma oranı ve büyümeyi endekse dahil etti.

((Barro Sefalet Endeksi = (Enflasyon Oranı + İşsizlik Oranı + Faiz Oranı) – Büyüme Oranı))

İşsizlik

Okun’un sefalet endeksine göre Türkiye’de sefalet 2012’den bu yana kesintisiz bir şekilde artarken, 2018’de son açıklanan veriler ışığında 35.3 değerine ulaştı. Buna göre Türkiye’de sefalet endeksi 6.5 yılda 2.3 katına çıktı ve AKP döneminin en yüksek oranını gördü. Böylece endeks en son 2001 krizinin etkilerinin hissedildiği 2002 yılında görülen 40 değerine de yaklaşmış oldu.

Endeksi yükselten gelişmeler olarak, Eylül ayında yüzde 24.52 ile 15 yılın zirvesine çıkan yıllık enflasyon ve son 17 yıldır 2001 krizi öncesi seviyelere getirilemeyen işsizlik oranı gösterildi.

Türkiye “Kırılgan Beşli”de ilk sırada

Endekse büyüme ve faiz dahil edildiğinde ‘sefalet endeksi’ daha da yükseliyor. Arthur Barro’nun formüle ettiği hesaplamaya göre Türkiye’de endeks, 2018 yılında 47.92’ye çıkmış durumda. “Kırılgan Beşli” diye ifade edilen ülkeler arasında da Türkiye ‘sefalet’te ilk sırada.

2018 endeksine göre Türkiye, 47.92’lik oranla ilk sırada yer alırken, 42.02 ile Güney Afrika ikinci, 27.01 ile Brezilya üçüncü, 13.31 ile Hindistan dördüncü, 13.6 ile Endonezya beşinci sırada bulunuyor.

2017’de sefalet endeksi en yüksek ülke 39.5 ile Güney Afrika iken Türkiye 27.3’lük oranla ikinci sıradaydı. Buna göre son bir yılda Türkiye’de sefalet yüzde 75 arttı.

Verilere göre Türkiye enflasyonu düşüremeyen, büyümesine rağmen işsizliği yüzde 10’da demirleyen ve yüksek faizle borçlanan ülke konumunda. Cari açığın GSYH’ye oranı ise Türkiye’de yüzde 5 iken diğer ülkelerde yüzde 3’ün altında bulunuyor.

Enflasyon

Endekste yükseliş sürecek

Özetle endekse göre Türkiye, düşük faiz ortamının avantajlarını kaliteli büyüme ve istihdam için kullanamazken, enflasyonla mücadelede sınıfta kalmış durumda görünüyor.

Araştırmaya göre Merkez Bankası’nın yıl sonu enflasyon tahmininin yüzde 23.5 olduğu düşünüldüğünde, diğer verilerin sabit kalacağı varsayılsa bile sefalet endeksi Okun’a göre 34.3, Hanke’ye göre 46.90 oranıyla yüksek seviyede kalmayı sürdürecek.

Öte yandan yüzde 17’nin üzerindeki faiz oranına rağmen yüksek enflasyon nedeniyle reel faiz ekside. Dolayısıyla faizde düşüş de kısa vadede mümkün görünmüyor.

Gerek hükümetin gerekse uluslararası kuruluşların tahminlerine göre üç yıl boyunca büyüme zayıflayacak, buna bağlı olarak işsizlik oranı yükselecek. Bütün bunlar da sefaletin boyutlarının artacağının bir işareti olarak gösteriliyor.

Son olarak büyüyen sorunları çözecek yapısal reformlar ise hala hayata geçirilmekten uzak görünüyor.

Sefalet Endeksi

Hangi yapısal reformlar?

Araştırmaya göre acilen başlatılması gereken yapısal reformlar ise şu şekilde belirtiliyor:

1-) İstihdam yaratan sürdürülebilir büyümeyi sağlamak
2-) Cari açığı ve dışa bağımlılığı azaltmak
3-) Enflasyonu ve akabinde borçlanma maliyetlerini düşürmek

 

(Dokuz8 Haber)

More in Ekonomi

You may also like

Comments

Comments are closed.