Hafta SonuManşet

[Kedi-Siz] Wilco Van Herpen: Sokak kedileri zor şartlarda hayatta kalmayı başarıyor

0

Bir İrlanda Atasözü diyor ki; “Kedilerden hoşlanmayan insanlardan uzak durun.” Oysa yazar da konukları da İrlandalı değil. Onlar sadece kedilere gönül vermişler. Tolga Öztorun her hafta kendi sevdiği kedicileri sizin için misafir ediyor.[Kedi-Siz] kedisiz yaşayamayanların toplanma noktası. Her cumartesi sizinle…

***

Kuzeyli bir adam, ama artık bu coğrafyanın insanı oldu…

Onu ne diye tanımlasam diye düşünürken bir sürü tanım geldi aklıma, yol kenarında lezzet arayan bir aşçı, iflah olmaz lezzet düşkünü ve aynı zamanda harika bir fotoğrafçı, modern bir seyyah, akıl almaz maceracı, karavan ile gezen bir belgeselci, baba gibi tanımlar geliyor aklıma.

Neden bu kadar sevildin diye sorulduğunda; Ben insanlara sırlar veriyorum diyor. Eski ustalar, lezzetli yemekler, değerli fotoğraf sanatçıları, tarihi yerler, vs. Bu harika yerleri nerede bulabilecekleri, bu muhteşem lezzetteki yemekleri nerede yiyebilecekleri programımda cevapladığım sorulardan sadece birkaçı. Bütün bunları ön yargısız, açık görüşlü bir bakış açısı ve yaşam tarzı ile yapıyorum. Ben insanları seviyor ve saygı duyuyorum diyor. Belki de tam ihtiyacımız olan şey değil mi?

Onu seviyoruz,

Çünkü o Wilco Van Herpen

***

37 – Wilco Van Herpen: Sokak kedileri zor şartlarda hayatta kalmayı başarıyor

Tolga Öztorun:  Türkiye’nin neredeyse her yerini gezdin. Geriye dönüp düşündüğünde tüm duraklarda karşına çıkan sokak kedisi hikâyelerini bize anlatır mısın? 

Wilco Van Herpen: Tüm seyahatlerimde sokak kedileri hakkında hiç kişisel hikâyem yok. Eğer neden diye sorarsanız bunun cevabı çok basittir. Genellikle aynı yerde sadece bir veya iki gün kalırız, böylece kedilerle bağlantı kurmak için fazla zaman kalmaz. Köpekler bu anlamda daha kolaydır. Bir kedi bir prenses gibidir. Eğer birisi onu yakında sevmek ya da beslenmek isterse, sadece kedi isterse gelecektir. Çoğu zaman da çok kibirli olabilir. Eğer kedi istemiyorsa, o zaman şansınız yoktur. Bir köpek öyle değildir. En azından koklamak ve merakını gidermek için gelecektir.

Ancak genel olarak kediye dair Türkiye’de gördüğüm en önemli şey, ne yazık ki kedilerin çok iyi bakılmamasıdır. Gördüğüm sorunlar ise sokak kedilerinin çoğunda göz enfeksiyonu, ishal, öksürük ya da çok zayıf olmasıdır. Onlar için gerçekten çok üzülüyorum.

Türkiye’de çok fazla sokak hayvanı var ve tüm iyi niyetlere rağmen hayvan severlerin ve sokak hayvanlarının yaşamı çok zor.

Tolga Öztorun: Büyürken hayatında iz bırakan bir kedi oldu mu? Hiç unutamadığın bizlere anlatmak istediğin bir kedin oldu mu? 

Wilco Van Herpen: Çocukken kedilerle büyüdüm. Her zaman en az bir kedim oldu. Bugüne kadar en fazla üç kedi ile büyüdüm. Bir gün, yaklaşık 15 yaşında olmalıyım, kedilerimden biri odama geldi ve odadan ayrılmak istemedi. Sabahın erken saatleriydi ve genelde kedim benim ile alt kata gelir ve mamasını alırdı ama o sabah kedi yatak odamda kalmak istedi. Ben okula gittim. Okuldan döndüğümde, beni karşılamadı. Anneme kedimin nerede olduğunu sordum ama annem de kediyi görmemişti.

Aradım ve kediyi sonunda yatağımın altında gizlenmiş olarak buldum. Bence kedim sessiz ve güvenli bir yer arıyordu ve onu buldu. Bu yer bulduğu en son yerdi, çünkü başını yere koymaya ve uzaklaşmaya karar verdiği yer burasıydı… Çok üzüldüm ama aynı zamanda onur duydum çünkü güvenli bir yer arıyordu ve o güveni benim yatak odamda buldu.

Bir başka hikâye de Rumeli Hisarı’nda yaşarken, her zaman bahçemde yaşayan kedileri besliyordum. Özellikle bahçeme bebek olarak giren bir kedi benim favorimdi. Bir gün bir arkadaşımla bir film izliyordum ve kedim gelip kucağımda oturmak istiyordu. Dönüyordu, dönüyordu ve bir türlü yerini bulamıyordu. Sonra birdenbire kucağım ıslandı. Kedinin kucağıma çiş yapmış olduğunu düşündüm ama baktığımda kedinin doğurduğunu gördüm.

Henüz anne olmaya hazır olmayan böyle bir genç kedi geldi kucağıma doğurdu. Bana bir soru sormak istercesine yüzüme baktı.

“Peki şimdi ne yapacağız Wilco?” dedi adeta.

Ve kucağımdaki küçük yavruya baktım, mutfağa doğru yürüdüm. Elimde bıçakla geri döndüm o hala ne yapacağını bilmiyordu… Küçük yavruyu diğer elime aldım ve göbek kordonunu kestim. Bu genç annenin bana bakışını asla unutmayacağım. Adeta ona ve onun yavrularına baktığım için bana teşekkür etmek istiyordu… 

Tolga Öztorun: Bize Hollanda’da yaşan kedilerin burada yaşayanlardan farkını anlatır mısın?

Wilco Van Herpen: Türkiye’deki sokak kedileri zorlu şartlarda hayatta kalmayı başaranlardır. Durum Hollanda’da tam tersine, kedilerin çoğu şımarık, şişko ve hepsi ev kedisi. Hollanda’da vahşi ya da sokak kedisi yok. Tabii ki kediler dışarıda yürüyorlar, ancak akşam evlerine dönüyorlar. Hepsi geceleri sahiplerinin şımarttığı güzel ve sıcak bir evde uyuyorlar.

Bir gün, kızım Şira ile birlikte yürürken kedilere baktı ve bana şöyle sordu: “ Baba, neden Hollanda’daki tüm kediler aslan gibi görünüyor? Onlar çok büyükler. Türkiye’de sadece çok zayıf kediler görüyorum… ” dedi. İşte aradaki fark Hollanda’da bir kedi öksürür ya da hapşırdığında sahipleri onları doğrudan veterinere götürür.

İnsanlar hayvanlarını her gün düzenli olarak besliyorlar ve çoğu evcil hayvanın sağlık sigortası var. Hollanda’da köpek sahipleri vergi ödemek zorundadır. Hollanda’da evcil hayvanlar için özel mezarlıklar var.

Tolga Öztorun: Teşekkür ediyorum, iyi ki varsın.

 

 

 

Röportaj: Tolga Öztorun

(Yeşil Gazete)

More in Hafta Sonu

You may also like

Comments

Comments are closed.