ManşetTürkiye

Selahattin Demirtaş HDP Eş Genel Başkanlığını bırakıyor mu?

0

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma kapsamında 4 Kasım 2016 tarihinden beri tutuklu bulunan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, partisinin 11 Şubat’ta yapılacak 3’üncü Olağan Kongresi’nde aday olmayacağını bir mektupla duyurdu. Demirtaş, tutuklu bulunduğu Edirne Cezaevi’nden gönderdiği mektubunda da aday olmayacağını gerekçeleriyle anlattı. Mektup Diyarbakır’da HDP’nin diğer Eş Genel Başkanı Serpil Kemalbay tarafından basın toplantısı ile bugün kamuoyu ile paylaşıldı.

Kardeşlik için mücadele ettik

“Çok değerli arkadaşlar, saygıdeğer partililerimiz, ülkenin değerli kamuoyu;

Öncelikle Edirne Cezaevi’nden her birinize ayrı ayrı selam, sevgi ve özlemlerimi iletiyorum. Bir yılı aşkın bir süredir yasadışı bir şekilde binlerce arkadaşım ile birlikte siyasi bir rehine olarak tutuluyorum. Hakkımda açılan 30’dan fazla davanın tek birinde bile hakim karşısına çıkarılmadan, zorbalıkla ve adeta siyasi bir intikam saiki ile karşı karşıya bulunuyorum.

Hepinizin bilmesini istiyorum ki, ben, arkadaşlarım ve partim demokratik siyasete yürekten inandık. Türkiye’nin birliği içinde Cumhuriyet’in demokratikleşmesi; barış, adalet, eşitlik ve özgürlük değerlerinin hayat bulması, ezilen emekçilerin, kadınların, gençlerin sömürüsünün son bulması, Kürdün, Türkün, Sünninin, Alevinin bir arada kardeşçe huzur içinde yaşaması için mücadele ettik, ediyoruz.

Elbette ki, siyasi çizgimiz de, duruşumuz da, söylem ve eylemlerimiz de diğer birçok partiden farklıdır. Biz siyaseti rant için, koltuk için, ailemize ve yakın çevremize menfaat sağlamak için yapmadık. Bizler de her birimiz, Türkiye ezilenlerinin bir parçasıyız ve ezilen yoksul halkımızla birlikte bedel ödeye ödeye partimizi bu güçlü noktalara getirdik. İktidar merkezli kirli propagandaların bize yönelik temelsiz, hukuksuz ve ahlaksız ithamlarına, saldırılarına rağmen ‘ne bölücüyüz, ne teröristiz.’

Türkiye’nin her santimetrekaresinde demokrasiyi geliştirmek için mücadele eden, Türkiye’nin asli unsuru ve parçası olan halkın evlatlarıyız. İktidar etrafında kümelenmiş birçok siyasetçi, belediye başkanı yolsuzluk, hırsızlık ve rant batağında rüyasında bile göremeyecekleri trilyonları götürürken yargılanmıyorlar; ben ve binlerce arkadaşım ise haksız ve hukuksuz hapishanelerde tutuluyoruz.

Halkımız için bu bedeli ödemekten hep gurur duyduk, bizim için büyük bir şereftir dedik. Halka yönelik hırsızlık, alçaklık ve zulüm yapmaktansa; halk adına tutsak olmak bizim açımızdan evladır. Türkiye’nin OHAL gibi anti-demokratik bir baskı rejimi ile yönetildiği bu günleri de bütün Türkiye toplumu olarak el ele verip demokrasi içinde aşacağımıza yürekten inanıyorum. Eş Genel Başkanlığını yürüttüğüm partim HDP’nin, Türkiye’nin bu demokrasi yolculuğuna her zamankinden daha fazla katkı sunacağından kuşkum yoktur.

Partimiz 11 Şubat’ta gerçekleştireceği Olağan Kongresi’nde demokratik siyasette yeni bir hamlenin başlangıcını yapacak; karamsarlığa karşı umudu büyütecek ve ‘yine, yeniden HDP’ diyerek yoluna güçlenerek devam edecektir. Kongre sürecimiz artıları ve eksileriyle son iki yılımızı masaya yatırmak için bizlere önemli bir fırsat sunacaktır. HDP ana siyasi hattı, programı ve çizgisinden taviz vermeden yeni söylem, yeni eylem ve yeni kadrolarıyla önümüzdeki iki yıla en hazırlıklı parti olarak girecektir. Ben de şahsen, bin bir emekle var edilmiş olan partimiz HDP’nin başarısı için elimden geleni yapmaya devam edeceğim. Koşullarım ne olursa olsun, partimin ve halkımın emrinde demokrasi mücadelesinin hizmetkarı olmaya devam edeceğim.

11 Şubat’ta gerçekleşecek olan Olağan Kongremizde, Parti Meclisimiz, Merkez Yürütme Kurulumuz ve diğer yönetim organlarımızda güçlendirme amacıyla değişikliklere gidilecektir. Yeni siyasal mücadele dönemini daha güçlü karşılamak, demokratik siyasete demokrasi kültürünü kazandırmak, koltuk ve makam için değil halk adına siyaset yapma bilincini geliştirmek ve yeni arkadaşlarla, yeni bir heyecanla yola devam etmek için bu kongrede Eş Genel Başkanlığa aday olmayacağımın şimdiden bilinmesini istiyorum.

Bizler mevki, makam insanı değil, görev ve sorumluluk insanlarıyız. Partimizdeki resmi konumum, hukuken üyeliğe bile izin vermese, ben yine de Eş Genel Başkan sorumluluğu bilinci ve heyecanıyla HDP’ye ve siz değerli halkımıza hizmet etmekten bir an bile geri durmayacak, şimdiye kadar olduğu gibi, elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışacağım. Demokratik siyasete inanan, ilgi duyan ve kendine güvenen gençleri ve kadınları HDP’de görev almaya, sorumluluk üstlenmeye davet ediyorum.

Unutmayın ki, 27 yıl önce yoksul bir işçinin çocuğu olarak özgürlük mücadelesine girmiş olan benim gibi biri, sadece halkın desteği ve inancı ile 8 yıl boyunca Eş Genel Başkan olarak görev yaptı.

Partimizde siyaset yapmanız için paranızın, gücünüzün, aşiretinizin olmasına gerek yok. Yüreğinizde halk sevgisi ve cesaretin olması yeterlidir. Gerçek bir halk partisi olan HDP’nin her türlü saldırı karşısında dağılmadan, dimdik ayakta durması ve güçlenmesi HDP’nin yıkılmayacağının en iyi ispatıdır. HDP kişilerin, liderlerin değil, ilkelerin partisi oldu. Bundan sonra da yoluna bu şekilde devam edecektir.

Kongreye doğru giderken, bütün partililerimizi ve halkımızı gerek yerel konferanslara gerekse kongre sürecinde en güçlü şekilde öneri ve eleştirileriyle tartışmalara dahil olmaya davet ediyorum. Büyük bir moral ve coşku ile seçime hazırlanır gibi, bayram telaşı içinde partimizi Büyük Kongre’ye götürmeye hepinizi davet ediyorum. 11 Şubat’ta bütün HDP’liler Türkiye’nin her bir yanından Ankara’ya akacak, barış, özgürlük, kardeşlik ve faşizme karşı büyük bir direniş mesajı verecektir.

Bu düşüncelerle sizleri en sıcak duygularımla selamlarken, HDP’nin Büyük Kongresi’nin Türkiye’ye ve halklarımıza şimdiden hayırlı olmasını diliyor, ‘Mutlaka Kazanacağız’ diyorum.

Kürkçü: Biz Demirtaş’tan memnunuz

Ahval’den Eylem Yılmaz’ın sorularını yanıtlayan HDP Milletvekili Ertuğrul Kürkçü,  Demirtaş’ın parti genel başkanlığını bırakma kararını şu sözlerle değerlendirdi.

“Biz Demirtaş’tan memnunuz. Ama Demirtaş’tan devlet memnun değil ve Demirtaş’ı hapiste tuttukça bir eş başkanı cezaevinde olan bir parti olarak HDP günlük işlerini teknik olarak yürütmekte zorluk çekiyor. HDP’nin işlerini sürdürmesi daima cezaevi yönetimlerinin gözetimine sokulmuş oluyor. Ne yazık ki, şartlar bizim onu oradan bir an önce çıkartmamıza el vermedi. Demirtaş da, bunun sorumluluğunu akılda tutarak, kendisinin bunun önünde bir engel olmayacağını, arzusunun partinin işlerinin görülmesi olduğunu ifade etti. Ona böyle demek düşerdi.”

 

(Ahval)

More in Manşet

You may also like

Comments

Comments are closed.