Köşe Yazıları

Feminizm ve erkekler – Sermin Özürküt

0

Dünyadaki kadınların çoğunluğu, erkeklerin de ezici çoğunluğu, feminizmi yok sayar. Onlar yok sayıyor diye feminizm yok olmaz. Sadece, feminizme ne olduğundan onların haberi olmaz. Bu arada da feminist düşünce sistemi, gelişir ve yol alır. Yol alırken bir adım ileri üç adım geri bir çizgi izler ama ezber bozan girişimlere de öncülük ettiği olur. Örneğin İsveç’in fuhuş yasası bu girişimlerden bir tanesidir.

Yasa, ‘İsveç’ten yine bir ilk’ geleneğini bozmadan çıkarılıyor. Kısaca fuhuş yasası denilen İsveç Ceza Kanunu’ndaki bu madde, fuhuş sektöründeki satıcıyı değil müşteriyi cezalandırıyor. Bu düzenlemedeki tek taraflı cezalandırma önemlidir. Ancak, ceza maddesinin yasalaşma süreci de en az içeriği kadar önemlidir. Çünkü bu sürece öncülük eden feminist kadınlar, yasayı erkekler ile dayanışarak çıkarmışlardır.

Parlamenter kitle partilerinde aktif çalışan feminist kadınlar öncelikle feminizm ideolojisi tanımında birleşiyorlar. Feminizm, toplumsal karar süreçlerinde erkeğin asıl, kadının ise ikincil bıraktırıldığı erk mekanizmasını temel alan bir düşünce sistemidir. Bu tanımda anlaştıktan sonra sıra feministin tanımına geliyor. Feminist ise, bu erk mekanizmasının var olduğunu kabul edendir. Bu tanımda da anlaştıktan sonra teori ve pratik ilişkisi, o günlerin fuhuş sektörüne uygulanıyor.

AB parlamenteri Marianne Eriksson

Kadınlar, bu uygulamaya, fuhuş konulu yerel ve güncel olayları parti örgütlerinin gündemine aldırmakla başlıyorlar. Böylece, seçilen alana ilişkin parlamenter politikanın her düzeyinde farkındalık yaratılıyor. Örneğin AB parlamenteri Marianne Eriksson fuhuş konusunu, Avrupa Birliği (AB)’ne taşıyor. Eski adı Sol Parti Komunistler olan Sol Parti (Vänsterpartiet)’den AB parlamenteri seçilen Eriksson, katıldığı parlamento toplantısında, ’fuhuş yasaklanmalıdır’, diyor. Şaka yaptığını sanıyorlar. Bundan daha saçma bir şey duymadığını söyleyenler oluyor. Strazburg’daki bu politik yaklaşımın tersine İsveç Sosyal Demokrat Kadınlar Birliği (S-kvinnor) konuyu, gündemine alıyor.

Fuhuş yasa taslağı, parti önergesi biçiminde düzenleniyor. Önerge, Sosyal Demokrat İşçi Partisi (Socialdemokratiska Arbetarpartiet)  1987 yılı kongresine gönderiliyor. Parti yönetimi, genel kurul oylamasında önergeye hayır diyeceğini bildiriyor. Bu görüşü savunmak üzere, daha sonraki kadın dışişleri bakanları arasında yer alacak olan Laila Freivalds görevlendiriliyor. Freivalds’ın önerge aleyhine yaptığı kongre konuşması üzerine her kadın delegeden sonra bir erkek delege söz istiyor. Erkek delegeler, sırayla kürsüye gidip önerge lehinde konuşuyorlar. Kimi babalığını öne çıkarıyor; kimi demokrat olmanın önemini. Kimi de fuhuş endüstrisinin neden sadece kadınları değil; erkekleri de nasıl ilgilendirdiğini anlatıyor. Ancak, önerge lehinde konuşan erkek delegelerin hepsi, bu toplumsal sorunun çözümünde erkeklerin de sorumluluk alması gerektiğini vurguluyor.

Sosyal Demokrat Kadınlar Birliği (Socialdemokratiska Kvinnoförbundet)’nin kongre öncesi yaptığı örgütlenme, sonuç veriyor. Delege çoğunluğu yönetimin ‘hayır’ına, karşı çıkarak teklifi onaylıyor. Parti yönetiminin oylama kaybedişi, pek de alışılmış bir durum değil. Ama oluyor. Çünkü o günün feminist kadınları, kongre gündemindeki seçimlerden çok feminizmin gündemini partiye onaylatmaya odaklanıyorlar.

Önergenin kabul edildiği parti, aynı zamanda hükümet partisidir. Sol Parti ile Çevreci Yeşiller Partisinin destek verdiği sosyal demokrat azınlık hükümeti, önergeyi parlamentoya taşıyor. Meclis adalet komisyonu, önerge içeriği ile örtüşen bir yasa tasarısı hazırlıyor. Meclis tasarıyı oylayarak yasalaştırıyor. Böylece, 1999 yılında yürürlüğe giren fuhuş yasası, bugüne gelindiğinde ise, yeni bir aşamaya giriyor. Yurtiçinde verilen cezanın yurtdışında da verilmesi isteniyor. Sol Parti’nin başını çektiği bu ceza maddesi kapsamına ek önerisi, zaten sosyal demokratların da gündemlerinde yer alıyor.

Adalet Bakanı Morgan Johansson

Sosyal demokratların bu ek maddeyi yasalaştırma olanakları var.  Çevreci Yeşiller Partisi ile birlikte kurulan sosyal demokrat koalisyon hükümeti azınlıkta kaldığı için Sol Parti, dışardan destek veriyor. Yeşiller ile birlikte yürüyüp dışarıdan da destek alarak meclis çoğunluğunu sağlayan hükümet, öneriyi inceletiyor. İsveç vatandaşlarına yurtdışında da uygulanması planlanan ceza maddesi, Adalet Bakanı Morgan Johansson tarafından savunuluyor. Bu konuda yoğun bir çalışma yürüten Johansson diğer devletlerin de benzer yasalar çıkarmasını öneriyor. Neden olarak da, bu yasaların dünyadaki insan ve seks köleliği ticaretini azaltacağını gösteriyor.  Ancak, ilk ceza maddesine karşı çıkan İsveç sağ kanat partileri, bu ek önerisine de ‘hayır’ diyorlar.

Sağ kanadın muhalefeti, sol kanat partilerini pek etkilemiyor. Sol kanat, fuhuş yasasının uygulamadaki olumlu sonuçlarına dikkat çekiyor. Olumlu sonuç alındığı için diğer kuzey ülkeleri ile birlikte Kanada ve Fransa da İsveç’i örnek alarak fuhuş yasaları çıkarıyorlar. Ayrıca, AB Cinslerarası Eşitlik Komisyonu’nun 2014 yılı raporunda İsveç modeli örnek olarak gösteriliyor. Sol kanattaki bu kararlılığı, Sosyal Demokrat Kadınlar Birliği Başkanlığı ve Cinslerarası Eşitlik Bakanlığı yapmış olan eski parlamenter Margareta Winberg, şöyle açıklıyor:  …Yasa çıkarmadaki tek amaç, ceza vermek değildir. Yasaların cezalandırma ile birlikte caydırıcılık amacı da vardır. Fuhuş yasasının caydırıcı özelliği, bu alandaki toplumsal değer yargısını etkiler ve değiştirir. Önemli olan da budur…

 

Sermin Özürküt

İsveç Sol Parti eski Milletvekili

İsveç Sol Parti MYK eski Üyesi

 

You may also like

Comments

Comments are closed.