EnerjiGünün ManşetiManşet

[Nükleer Alaturka Hikayeleri] Dünyanın en güvenli nükleer santrali!

0
Zwentendorf Nükleer Santrali

Yeşil Gazete ekibi olarak Uluslararası Bozcaada Ekolojik Belgesel Festivali’ni (BIFED) 11 – 15 Ekim tarihleri arasında yerinde takip ettiğimizi daha önceki haberlerde dile getirmiştik. BIFED bize Türkiye ve Dünya’dan ekoloji hareketinin içindeki insanlarla birebir görüşme imkanı da sağladı. Bu insanlardan birisi de Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyesi ve belgesel yönetmeni Can Candan idi.

3 Saat” ve “Benim Çocuğum” belgeselleri ile tanıdığım ve belgesellerini çok sevdiğim Can abi (orada ona bu şekilde hitap ettim sürekli) ile halen çekim aşamasında olan yeni belgeseli “Nükleer Alaturka“ya dair konuştuk.

Editör arkadaşım Merve Damcı ile birlikte gerçekleştirdiğimiz görüşme öncesinde Can abiden 10 dakikasını rica etmiştik ama laf lafı açtı ve 2 saate yakın süren görüşmede ben 9 sayfa not alırken, Merve ise 3 sayfa konu başlığı çıkardı.

Bu nedenle röportajı tek bir seferde sizinle paylaşmak yerine değindiğimiz her konuyu ayrı bir içerikle size ulaştırmaya karar verdik. Can abi, “Nükleer Alaturka”yı tarif ederken bize, “Kolye gibi bir belgesel var aklımda. Orda geçen her bir hikaye kolyenin tek ve birbirinden farklı taşları olacak. Belgesel tamamlandığında kolye de tamamlanmış olacak” demişti. Bu fikrin ilhamı ile haberi de bu yönde kurguladık.

***

1 – Dünyanın en güvenli nükleer santrali!

Laf lafı açıyor. Can Candan bize Nükleer Alaturka’nın tüm hikayesini, off the record bilgiler dahil aktarıyor. 1 saati geçmiş, 1,5 saate doğru yol almışken soruyorum kendisine

Yeşil Gazete: Peki, nükleer santrali gerçekten durdurabilir miyiz? O gücümüz var mı?

Can Candan: Belgeselin çekim yerlerinden birisi de Avusturya. 1978’de Avusturya ilk nükleer santralini inşa etti. İnşaatı da tamamladı. Viyana’nın güneyindeki bir köye, Zwentendorf’a inşa ettiler santrali.

Herşeyi ile hazır bir halde nükleer santral düşünün. Zwentendorf Nükleer Santrali öyleydi işte. Nükleer çubuklarını bile içine koydular. Tek yapmaları gereken çalıştırmaktı artık. Düğmelerinden, etiketlerine, sandalyesinden çalışma odalarına her şeyi ile tam teşekkülü bir nükleer santral idi.

Zwentendorf Nükleer Santrali

Ama işte tam o anda halk hareketi başladı. “İstemiyoruz. Nükleer ile yaşam tehlikesini istemiyoruz” dediler. Hükümet şaşkındı tabi. O kadar zaman inşaatı devam ederken bir tepki yoktu çünkü. O, en son anda halkın tepkisi başlamıştı. Haftalar süren protesto eylemleri yaptılar.

En güvenlisi çünkü faaliyete hiç geçmedi

Ve sonuç olarak Avusturya referanduma gitti. Referandum sorusu ise netti, “Nükleer santral istiyor musunuz?“.

Avusturyalılar çok büyük bir oranda hayır yanıtını verdiler bu soruya. Avusturya Parlamentosu’ndan çok geçmeden, “Bu ülke hiçbir zaman nükleer üretmeyecek” kararı çıktı.

Can Candan ile Nükleer Alaturka’yı BIFED’in iki gösterim mekanından biri olan Halk Eğitim Merkezi’nin hemen yanındaki sosyal tesiste konuştuk

Şimdi, 1978 yılından bugüne Avusturya’nın güneyindeki Zwentendorf köyünde dünyanın en güvenli nükleer santrali bulunuyor. Santral o gün çalışmaya başlayacağı anda nasıl ise şimdide o halde duruyor yerli yerinde. Dünyanın en güvenlisi çünkü çalışmıyor. Gezegeni, canlı sağlığını, atmosferi tehdit etmiyor.

İçinde nükleer santral geçen tüm filmler de orada çekiliyor. Bu yönü ile ülke ekonomisine katkısı da yadsınmaz düzeyde Zwentendorf’un.

Çalışmadığı için dünyanın en güvenli nükleer santralinde Greenpeace tarafından düzenlenen “Nuclear Power Goes Solar” konseri

Greenpeace de 2009 yılında Zwentendorf’ta çok büyük bir konser düzenledi. Konserin sloganı da, “Nuclear power goes solar” (Nükleer enerjiden güneşe enerjisine doğru) idi.

Japonya’da 2011 yılında gerçekleşen Fukuşima Nükleer Santral kazasının ardından ise Zwentendorf bir güneş enerjisi tesisi oldu.

Sorunun yanıtını verebildim sanırım. Elbette durdurabiliriz. Tek yapmamız gereken, “Biz nükleer santral istemiyoruz” demek.

***

100 bin nükleer karşıtından bir paket sigara parası

Nükleer Alaturka belgeselinde yer alacak tüm hikayelere sırasıyla yer verme niyetimiz var. Ama siz bir an önce belgesel tamamlansında öyle izleyelim diyorsunuz muhtemelen haklı olarak.

Onun için de bir yol yöntem var elbet.

Nükleer Alaturka’nın ikinci kitlesel fonlama kampanyası devam ediyor. Can Candan’ın bize aktardığı şekli ile söylersek, “Az çok demeden siz de katkıda bulunun. Türkiye’de 100bin nükleer karşıtı her halükarda vardır. Bu 100bin nükleer karşıtı alacağı bir sigara parasını Nükleer Alaturka için bağışlasa belgeselin tüm masrafları çıkmış olur”

Belgesele destek vermek için sizi şöyle bu linke alalım

Güneş, Rüzgar bize yeter.

 

Röportaj: Alper Tolga Akkuş, Merve Damcı

(Yeşil Gazete)

 

 

More in Enerji

You may also like

Comments

Comments are closed.