EnerjiManşet

“Hibakuşalar Olmasın” sergisi Kırklareli’nde

0
Gazetemizin iklim ve enerji haberleri editörü Pınar Demircan da, "Hibakuşalar Olmasın" sergisinin Kırklareli'ye gelmesi kapsamında bir sunum gerçekleştirdi

TMMOB Kırklareli Ziraat Mühendisleri Odası  ve Kırklareli Kent Konseyi Gençlik Meclisi ev sahipliğini yaptığı Nükleersiz org tarafından düzenlenen “Hibakuşa’lar Olmasın” Sergisi açıldı.

Yeşilyurt Gazete’den Kadir Sinici’nin haberine göre 30 Eylül 2017 Cumartesi günü saat 18.00’da açılan sergiye; Kırklareli Kent Konseyi Başkanı Seyfi Meriç, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Kırklareli Ziraat Mühendisleri Odası  Erol Özkan olmak üzere çok sayıda davetli katıldı.

Açılan sergi öncesi, Nükleersiz.org adına Yeşil Gazete İklim ve Enerji haberleri editörü Pınar Demircan bir sunum yaptı. “Hibakuşa’lar Olmasın”  Sergisi’nin  amacını açıklayarak daha iyi anlaşılması için bir sunum yapan Demircan, nükleer zincir içerisinde maruz kalınan radyasyonun yol açtığı ekolojik felaketlere ve kalıcı hastalıklara dikkat çekerek, uranyum madenlerinin, nükleer silahlanmanın, nükleer santrallerin ve nükleer atıkların geri dönülmez sorunlar yarattığını örnekleriyle anlattı.

Gazetemizin iklim ve enerji haberleri editörü Pınar Demircan da, “Hibakuşalar Olmasın” sergisinin Kırklareli’ye gelmesi kapsamında bir sunum gerçekleştirdi

Demircan sunumunda şunları söyledi; “Nükleer enerji üretimi, ABD’nin Hiroşima ve Nagasaki’ye attığı atom bombalarının ardından, nükleer silahlanma konusunda ilerleme kaydetmek için başlatılmıştır. Dönemin ABD Başkanı tarafından “yıkıcı bir enerjiyi yapıcı bir enerjiye dönüştürme” vaadiyle 1953 yılında tanıtılan Barış için Atom girişimi ile ilk adım atılmıştır. Aynı süreçte1970’lere kadar süren nükleer denizaltı, atmosferik ve yeraltı nükleer testlerine de başlanmıştır.  1970’lerden sonra ise nükleer santral kurulumunda artış olmuştur.

Sonuçları açısından Hiroşima ve Nagasaki’ye atılan atom bombalarının veya izleyen yıllarda yapılan nükleer testlerin etkilerinin insanlar üzerindeki etkisi radyasyona maruziyet olmuştur.Dünyada 2000 nükleer bomba denemesi yapılmış, bu denemelerde milyonlarca insan radyasyona maruz kalmış, hayatını kaybetmiş, o radrasyonun etkileri ekolojik dengeyi bozduğu gibi, günümüze kadar da etkileşim sürmüş ve insanlar hastalanarak hayatlarını kaybetmeye devam etmektedir.  Uranyum sadece atom bombası yapımı için değil, tankların ve zırhlı araçların yapımında ve yok edilmesinde de kullanılmaktadır. Benzer şekilde nükleer bombaların ham maddesi olan uranyum madeninin çıkarılmasında, nükleer santrallerin patlamasında tecrübe ettiğimiz şey etrafa yayılan radyasyonun, radyoatif kirliliğin etkileridir.

Yeşil Gazete’ye Kırklareli’nden gönderdiği yazılarla içerik katkısı sağlayan Göksal Çidem ile Pınar Demircan

Radyasyona maruziyet şüphesiz sadece insan yaşamını etkilemiyor tüm bir yaşamın yok oluşundan bahsediyoruz. Örneğin Çernobil, felaketin meydana geldiği an itibariyle girilmesi yasak olan bir bölgedir, yani aslında ülke toprak da kaybediyor.

Hibakuşa

Radyasyona maruziyette insanlar için kullanılan bir terim var, Hiroşima’ya atılan atom bombasından sonra radyoaktif  etkilere maruz kalan insanlara “Hibakuşa” deniyor. Japonca kelime anlamıyla atom bombasının patlamasından etkilenen aslında sadece insanlar değil, ekolojik sistem de etkilenmekte. Dolayısıyla Nükleer santrallerin arkasında nükleer silahlanma yatıyor. Derdimiz enerji olsa bu , başka şekilde çok daha ekonomik hatta yerli, milli ve sınırsız enerji kaynaklarıyla  üretilebilir. Türkiye’de yapılması düşünülen 3 nükleer santral olduğunu düşünürsek, nükleer santralin ne olduğunun konuşulmaması ve tartışılmaması kabul edilemez. Tüm bunlara ilaveten nükleer santraller için “tuvaletsz ev”benzetmesi yapılmaktadır. Nükleer santrallerin en büyük sorunu atıklardır. Türkiye’de bu santrallerin atıklarının nasıl saklanacağı ile ilgili bir proje yoktur. Rusya Akkuyu’da Türkiye ile yaptığı nükleer enerji anlaşmasında 3. dünya ülkelerinden nükleer atık almayacağını bildirerek, yapılacak olan nükleer santralin zararlı atıklarına karışmayacağı Rus yasalarında yazmaktadır. Akkuyu’da nükleer atıklar için yer planı yoktur. Bu atıkların ne olacağı bilinmemektedir.”

Panel sonrasında, panel katılımcıları ve dinleyiciler hep birlikte “Hibakuşa’lar Olmasın” isimli sergiyi gezdi. Türkiye’de ve Dünyada radyasyon mağduru olarak sağlıklarını yitiren kişilere adanan sergi, salona gelenler tarafından dikkatlice incelendi.

 

(Yeşilyurt Gazete)

More in Enerji

You may also like

Comments

Comments are closed.