Doğa MücadelesiManşet

Bakanlık İzmir Geçiş Projesi’ni savundu: Deniz suyu temizlenecek, ekosisteme kalıcı zararı yok

0

HDP İzmir Milletvekili Müslüm Doğan’ın İzmir Körfezi Tüp Geçişi Projesi ile ilgili Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan’ın yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesine yanıt geldi. Projenin depremsellik, yaratacağı çevresel sorunlar, maliyet, koruma altındaki Gediz Deltası ve kuş cennetine etkisi gibi riskleri ile ilgili 12 soruya Bakanlık Strateji Geliştirme Başkanlığı tarafından verilen yanıtta projenin çevresel etkilerinin olmayacağı, depremlerden etkilenmeyeceği ve her yönüyle kamu yararına bir proje olduğu ileri sürüldü.

Bakanlık ihtiyaç olacağını öngörüyormuş

Özer Akdemir’in Evrensel’de çıkan haberine göre, HDP milletvekili Müslüm Doğan’ın İzmir Körfez Geçişi (Otoyol ve Raylı Sistem Dahil) projesine verilen ÇED Raporu sonrası TMMOB İzmir İKK tarafından hazırlanan rapordaki eleştirileri baz alarak Bakanlığa yönelttiği sorulara bakanlıktan beş sayfalık yanıt geldi.

Projenin İzmir’in bütün ölçeklerdeki plan kademelerinin hiç birinde olmamasına rağmen kent planlarının önerisi olmayan bu projenin neden ısrarla yapılmak istendiğine dair soruya, 2009 İzmir Büyükşehir Belediyesi (İBB) tarafından onanan İzmir Ana Ulaşım Planında güncel ihtiyaç ve koşullar göz önüne yapılarak 2015 yılından itibaren revize çalışması başlatıldığı yanıtını verdi. Bakanlık Körfez Geçişi Projesinin hali hazırda revize edilen bu planda “bir ihtiyaç olarak değerlendirileceği ve Ulaşım Ana Planına entegre edileceği öngürülmektedir” görüşünü ileri sürdü.

“Ekonomik faydaları ekonomik maliyetinden büyük olan bir proje”

Proje ile ilgili hazırlanan fizibilite raporunda projenin yapılması ya da yapılmaması durumunda ortaya çıkacak fayda/maliyet oranlarının değerlendirildiği bir tablo sunan Bakanlık tablodaki değerlerle ilgili şu yorumlarda bulundu; “İzmir Körfez Geçişi Projesi ekonomik faydaları ekonomik maliyetinden büyük olan bir projedir. Kamu yararı göz önünde bulundurularak yapımı gerçekleştirilmesi planlanan projenin tüm ölçekteki imar planlarına işlenmesi için çalışmalar yürütülmektedir”.

Fayların geometrik konumunun araştırılması proje bölgesi sığ olduğu için yapılamamış

Türkiye’nin en riskli deprem bölgelerinden olan İzmir’de yapılması planlanan Körfez Tüp Geçiş projesiyle ile ilgili projenin zemin etüdü çalışmalarında çok kanallı derin sismik yansıma çalışmalarının ve fayların geometrik konumunun araştırmalarının neden yapılmadığı sorusuna verilen yanıtta, bu çalışma için gerekli olan teknelerin proje bölgesinin çok önemli bir bölümünün sığ olması nedeniyle çalıştırılamadığı itiraf edildi. Bakanlık gerekçeyle sığ draftlı tekneler kullanılarak tek kanallı sismik yansıma çalışmasının yapıldığı ve bu çalışma sonrası  proje kazı kesiti içerisinde herhangi bir fayın tespit edilemediği dile getirildi. Buna karşın Körfezin her iki yanında bulunan İzmir ve Bornova faylarının halen aktif faylar olduğunu da belirten Bakanlık, “Danışman firma tarafından arazi ve ofis çalışmaları sonucunda bu fayların proje geometrisi dışında ve karada kaldığı sonucuna ulaşılmıştır” dedi.

“Deniz suyu temizlenmesine olumlu etki yapacak”

Projenin konumu itibarıyla körfezin deniz suyu temizleme sürecine olumsuz etkide bulunacağı ve İzmir Körfezi’nin ufuk çizgisini yok edeceği iddiaları ile ilgili soruda da bakanlık hiçbir sorun olmayacağı yanıtını verdi. Yapılan ek önlem ve imalatlarla projenin körfez sirkülasyonuna olumsuz etki yapmasının engelleneceğini, hatta “bugünkünden %40 ve üzerinde oranda iyileştirilmiş olacağı”nı ileri süren Bakanlık, “deniz suyu temizlenmesine bilakis olumlu etki sağlayacağı öngörülmektedir” dedi.

Ufuk çizgisinin kaybolacağı eleştirilerine yanıt

Bakanlık, ufuk çizgisinin kaybolacağı eleştirilerine de şöyle yanıt verdi; “…batırma tüp tünel ve yapay adanın Körfez ufuk çizgisini olumsuz yönde etkilemesi fiziki kot ve yapıları itibariyle mümkün değildir…. ayaklı köprünün yüksekliği ise ufuk çizgisini olumsuz yönde etkilemeyecek şekilde mümkün olan en düşük seviyede tutulmuştur… Projenin körfezin ufuk çizgisini yok etmesi öngörüsü; projenin şehre uzaklığı, konumu ve kotralı itibariye mümkün değildir”.

Bataklıkları bekleyen tehlike

Projenin Gediz Deltası’nın sahip olduğu en iyi durumdaki kıyı bataklık ve çamur düzlükleri nasıl etkileyeceği sorusuna verilen yanıt ise bu bölgelerde önemli bir ekolojik tahribat yapılacağı izlenimini uyandırdı. Bakanlık bu çamurluk düzlük ve kıyı bataklıklarınının “körfezin akıntı rejimine olumsuz etkisi” olduğunu ileri sürerek, bir kısmının İBB tarafından körfez sirkülasyonu çalışmaları kapsamında planlanan “sirkülasyon kanalı nedeniyle taranacak unsurların olduğu”nu dile getirdi.

Gediz Deltası’nda üreyen 20 bin flamingo körfez geçişine 5 kilometre uzakta kalacakmış

Bu “taranması” planlanan bataklık ve çamur düzlüklerdeki canlı türlerinin ne olacağına dair soruyu yanıtsız bırakan Bakanlık flamingoların beslenme alanının körfez geçişine 5 kilometre uzakta olacağı için bir etkisinin olmayacağını ileri sürdü. Bakanlık projenin kuzey kesimdeki ekoloji üzerine herhangi olumsuz bir etki yapmaması için alınacak tedbirlere ÇED Raporunda yer verildiği, deniz börülcesine, balıkçılığa bir etkisinin olmayacağını iddia etti. Bakanlık bölgede sadece sığ kesimlerde “kasık çizmesi” ile midye toplayan seyyar satıcıların olduğunu ifade etti. Projenin “yap-işlet-devret” modeline göre ihale edilmesinin çalışmalarının sürdüğünü belirten Bakanlık ayrıca yapay adanın deniz ekosistemi üzerine kalıcı olumsuz bir etki yaratmasının mümkün olmadığını ileri sürdü.

 

(Evrensel)

You may also like

Comments

Comments are closed.