Doğa MücadelesiManşet

Mersin’de balık çiftliği isyanı: GDO’lu ve yağlı besinler denizleri kirletiyor!

0

Mersin sahillerine balık çiftliği kurulması için 2008 yılında başlatılan ancak tepkiler nedeniyle başarısız olan proje yeniden gündemde. Polat Denizcilik Şirketi’nin Silifke’deki Dana Adası mevkiinde kurmak istediği balık çiftliği projesi uygun bulundu ve ÇED süreci başlatıldı.

Balık çiftlikleri çevreye ve ekosisteme ciddi zararlar veriyor. Balıkları beslemek için verilen GDO’lu ve yağlı besinler denizleri kirletiyor. Çiftlik balıklarının dışkıları ve hastalık taşıyan balıklar deniz hayatının yok olmasına sebep oluyor. Alg nüfusunun da artmasına sebep olan dışkılar sudaki oksijen oranını düşürüyor ve tüm bu nedenlerle su, yaşamı destekleyemez hale geliyor.

2008 yılında ne olmuştu?

Pınar Eşkin’in Ekolojist’te yer alan haberine göre, Türkiye’nin sahip olduğu 321 kilometre ile en uzun kıyı şeridine sahip kenti olan Mersin’de, yeni yönetmelik çerçevesinde balık çiftlikleri kurulması konusunda 70 firma, 1 milyar dolarlık yatırım için Mersin’e doğru yola koyuldu. Bunun üzerine  sivil toplum kuruluşları bir araya gelerek önemli bir mücadele sergiledi.

Mersin Barosu, ‘yatırımlar çevreyi kirletecek’ gerekçesi ile konuyu 13 ayrı dava ile idare mahkemelerine taşıdı. Bir yıl süren tüm davalar kaybedildi. Ardından konu Danıştay’a taşındı ve yatırımlara yönelik yürütmeyi durdurma kararı çıktı. Bu karar ile Mersin, balık çiftlikleri yatırımlarından kurtuldu.

Ancak bu 10 yıllık süre içerisinde firmalar, adeta cennetten bir köşe olan bakir Mersin koylarında balık çiftlikleri kurmak için girişimlerde bulunmayı ihmal etmedi. Kentteki sivil toplum kuruluşlar ve duyarlı vatandaşların bilinçli yaklaşımı ile bu girişimlerin pek çoğu bertaraf edilse de birkaç firma Ankara’dan onay almayı başardı.

Polat Denizcilik şirketinin projesi uygun bulundu

Bu firmalar arasında, Mersin’e 100 kilometre uzaklıktaki Silifke ilçesi Akdere Mahallesi Dana Adası mevkiinde balık çiftliği yapmak isteyen Polatlar Deniz Ürünleri Pet. Tur. Nak. Buz san. ve Tic. Ltd. Şti. Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne başvuru yaptı. Ağ kafeslerde; çipura-levrek yetiştiriciliği yapmak isteyen şirketin, Mersin Valiliği’ne sunduğu proje dosyası incelendi ve proje Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliği’nin 17. maddesi gereğince uygun bulundu. Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) süreci 7 Ağustos 2017 tarihi itibariyle başlatıldı.

Mersin halkı tepkili

Yaşanan bu gelişmeye Mersin’lilerin tepkisi gecikmedi. Konunun gündeme gelmesi ile birlikte sosyal medyada ve Mersin Valiliği başta olmak üzere yetkili makamlara sitem ve tepkilerini dile getiren Mersin halkı, 2008’de yürütülen mücadeleyi hatırlatarak, kentin bakir sahillerinin balık çiftliklerine heba edilmemesini istedi.

Dana Adası’nın karşısında yer alan ve kurulacak balık çiftliğine en yakın konumda bulunan Mavikent Konutları’nın Yöneticisi Hayati Yılmaz, Mersin il Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü ile yapmış oldukları görüşmeler sonrasında Dana Adası’nın güneydoğusuna 40.000 kapasiteli bir balık çiftliği kurulacağını öğrendiklerini iletti.

Özellikle Tisan koyunun kirlilik açısından ciddi tehlike altında olduğunu belirten Hayati Yılmaz, Dana Adası’nın dünyanın en eski tersanesi olduğunu, bölgede 274 adet çekek yeri tespit edildiğini ve 1. derece sit alanı olması nedeniyle bölgenin korunması gerektiğini kaydetti.

Hayati Yılmaz, tüm bu nedenlerle bölgenin ÇED’e tabi olamayacağını ileterek, Konya Üniversitesi öğretim görevlilerinin konu hakkında İl Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü’ne rapor vereceğini belirtti. Ayrıca bölgede balık çiftliği kurulabilmesi için kamu kuruluşları ve yerel halktan izin almanın gerektiğini de kaydetti. Konu ile ilgili Mersin Valiliği’ne dilekçe verdiklerini, bunun yanı sıra yürütmeyi durdurma kararı alınması için dava açılacağını bildirdi. Hayati Yılmaz, duyarlı vatandaşları Mersin Valiliği ve Mersin Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne dilekçe vermeye davet etti.

Dana Adası, dünyada arkeolojik olarak kanıtlanabilen en büyük tersane

Selçuk Üniversitesi Sualtı Arkeolojisi Bölümü araştırmacıları, 2015 yılında Silifke Müzesi ile Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın talebiyle Mersin kıyılarındaki dalışa yasak sahaların revizyonu amacıyla su altı çalışmalarına başladı. Silifke kıyılarındaki arkeolojik eserlerin tespiti amacıyla başlayan çalışma sırasında çeşitli arkeolojik batıkların tespiti yapıldı.

Dünyada ilk kez bulunan, eski çağda savaş gemilerinin silahı olan demir bir mahmuz 35 metre derinlikte bulundu. Ardından kıyıdan yaklaşık 2 kilometre açıkta bulunan Dana Adası’nın çevresinde çalışmalarını sürdüren ekip adanın üzerinde 274 adet çekek yeri belirledi.

Dana Adası’nın dünyada arkeolojik olarak kanıtlanabilen en büyük tersane olduğunu belirten araştırmacılar, bu tersanenin, M.Ö. 1200’de Geç Tunç Çağı’nda Kilikyalılar tarafından kullanıldığını düşündüklerini belirtiyor.

Yapıların bir ada üzerinde bulunması; adanın arkeolojik-doğal sit alanı olması, özel mülkiyet bulunmaması ve herhangi bir yapılaşmanın olmaması nedeniyle insan etkili bir bozulma bulunmuyor. Yalnızca doğal etkilerle zarar görmüş alan, dünyada muhtemelen in-situ özelliklerini koruyan çok nadir tersaneler arasında.

 

(Ekolojist)

You may also like

Comments

Comments are closed.