ManşetTarım-Gıda

‘Havama, suyuma, zeytinime dokunma’: Zeytini bitirecek tasarı TBMM’de

0

Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği, zeytinlik alanlarının imara açılmasına neden olacak torba yasa teklifine tepki gösterdi.

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde bugün görüşülen Sanayinin Geliştirilmesi ve Üretimin Desteklenmesi Amacıyla Bazı Kanun ve KHK’larda Değişiklik Yapan Kanun Tasarısı, zeytinlik alanlarının imara açılmasına neden olacak.

Tasarıya göre, dekar başına 15 zeytin ağacı bulunmayan yerler zeytinlik kapsamından çıkarılacak. Türkiye’deki 170 milyonu aşkın zeytin ağacının 100 milyonu, dekarda 10 ağaç prensibine göre dikildiği düşünüldüğünde, zeytinliklerin neredeyse tamamı, madencilik, inşaat, enerji gibi alanlarda faaliyet gösteren şirketlerin tehdidiyle karşılaşacak.

Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği, yaptığı basın açıklamasıyla tasarıya karşı çıkarak, “Havama, suyuma, zeytinime dokunma” dedi.

Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği’nden yapılan açıklama şöyle:

“Hükümet 17 Mayıs 2017 tarihinde “Sanayinin Geliştirilmesi ve Üretimin Desteklenmesi Amacıyla Bazı Kanun ve KHK’larda Değişiklik Yapan Kanun Tasarısı”nı TBMM Başkanlığına sunmuştur.

“Basında “Üretim Reformu Paketi” adıyla yer alan torba yasa, bir dizi kanun değişikliğinin yanı sıra, 3573 sayılı Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanun’da da değişiklik öngörmektedir. Kanun Tasarısının gerekçesinde Zeytincilik Kanununun 20’inci maddesinin değiştirilme gerekçesi olarak, zeytincilik faaliyetleri ile sanayi yatırım alanlarının çakışması halinde hem zeytin sahalarının zarar görmemesi hem de sanayi yatırımlarının ekonomik bakımdan değerlendirilmesine imkân tanınması olarak belirtilmektedir. Oysa, bilindiği gibi, zeytinciliğin geleceği açısından kaygı ile karşılanan bu Kanun Tasarısının benzerleri, bundan önce 6 defa gündeme gelmiş, ancak Mecliste reddedilmişti.

Bir dekarda 15 ağaç yoksa, o saha zeytinlik sayılmayacak

“Kanun Tasarısının 2’inci maddesinde zeytinlik alanlar daraltılmakta, bir dekar alanda en az on beş kültür çeşidi veya yabani zeytin bitkisi bulunmuyorsa o yer “Zeytinlik saha” sayılmamaktadır.

“Ülkemizde zeytinlikler küçük ve dağınıktır. Bu hüküm ile zeytinliklerin en az yüzde yetmişinin zeytinlik vasfından çıkarılabileceği tahmin edilmektedir.

Alternatif alan bulunmaz ise zeytinlikler ranta açılacak

“Mevcut Zeytincilik Kanunu’un 20’inci maddesinin 1’inci fıkrasında; “Zeytinlik sahaları içinde ve bu sahalara en az 3 kilometre mesafede zeytinyağı fabrikası hariç zeytinliklerin … gelişmesine mani olacak kimyevi atık bırakan, toz ve duman çıkaran tesis yapılamaz ve işletilemez.” Hükmü yer almaktadır.

“TBMM Başkanlığına sunulan Kanun Tasarısında ise bu hüküm, “Zeytinlik sahaları içinde ve bu sahalara en az 3 kilometre mesafede, zeytinliklerin bitkisel gelişimini ve çoğalmalarını engelleyecek kimyasal atık oluşturacak tesis yapılamaz ve işletilemez. Ancak alternatif alan bulunmaması ve kurulun uygun görmesi şartıyla bakanlıklarca kamu yararı kararı alınmış yatırımlar için zeytinlik sahalarında yatırım yapılmasına Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından izin verilebilir. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı bu yetkisini gerektiğinde valiliklere devredebilir.” olarak değiştirilmek isteniyor. Bu hüküm ile zeytinlikler kamu yararı bahanesi ile madencilere, termikçilere, RES, HES, duble yol yatırımcılarına açılacaktır.

Zeytinlik alanların akıbetine kamu ağırlıklı 9 kişilik kurul karar verecek

“Kanun Tasarısı ile zeytinlik sahaların bulunduğu illerde valinin başkanlığında Zeytinlik Sahaları Koruma Kurulu oluşturuluyor.

“Kamu ağırlıklı olarak kurulacak bu kurulda Sivil Toplum Örgütleri ve demokratik kitle örgütleri yer almıyor. Zeytinliklerin akibeti yatırım ağırlıklı Bakanlıkların kararlarına bırakılıyor.

Yatırım(!) söz konusu olunca akan sular duruyor

“3573 sayılı Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanun’un 20’inci maddesinin 2’inci fıkrasına göre; “Zeytincilik sahaları daraltılamaz. Bu sahalardaki zeytin ağaçlarının sökülmesi Tarım ve Köyişleri Bakanlığının fenni gerekçeye dayalı iznine tabidir. Bu iznin verilmesinde, Tarım ve Köyişleri Bakanlığına bağlı araştırma enstitülerinin ve mahallinde varsa ziraat odasının uygun görüşü alınır. Bu hâlde dahi kesin zaruret görülmeyen zeytin ağacı kesilemez ve sökülemez. İzinsiz kesenler veya sökenlere ağaç başına altmış Türk Lirası idarî para cezası verilir.”

“Kanun Tasarısında ise “Birinci fıkra uyarınca izin verilen yatırımlara ait sahalar hariç zeytinlik sahalar daraltılamaz” deniliyor. Yani yatırımlar söz konusu ise zeytinlik alanlar istenildiği kadar daraltılabilir, ranta kurban edilebilir deniliyor.

“Hem ülkemiz, hem de Çanakkale ve Balıkesir bölgemiz için oldukça önemli olan zeytin, üretimi, sanayi yatırımlarını kolaylaştırma bahanesiyle bu yasa tasarısıyla bir kez daha ranta, talana kurban edilmek isteniyor. Bölge halkı, zeytin üreticileri, sivil toplum örgütleri ve sektör örgütleri mevcut 3573 sayılı Zeytin Kanunu’nun değiştirilmesini istemiyor. Her taraftan tepkiler geliyor.

Kısa sürede 20 bin imza toplandı

“Derneğimiz, Zeytincilik Kanunu geçtiğimiz dönem 6. Kez değiştirilmek istendiğinde imza kampanyası başlatmış ve kısa sürede 20.000 ıslak imza toplamıştı. Söz konusu değişikliğin geri çekilmesi nedeniyle imzalar Meclis’e iletilmemişti. Benzer içerikteki bu kanun değişikliği tasarısı nedeniyle, toplanılan imzalar bugün Meclis’e, Sanayi Komisyonuna teslim edilecektir.

“Ülkemizin zeytinliklerinin ölüm fermanı olan “Sanayinin Geliştirilmesi ve Üretimin Desteklenmesi Amacıyla Bazı Kanun ve KHK’larda Değişiklik Yapan Kanun Tasarısı”nın geri çekilmesini ve bir daha gündeme getirilmemesini talep ediyoruz.

HAVAMA, SUYUMA, ZEYTİNİME DOKUNMA!”

KAZDAĞI DOĞAL VE KÜLTÜREL VARLIKLARI KORUMA DERNEĞİ”

(Yeşil Gazete)

More in Manşet

You may also like

Comments

Comments are closed.