ManşetTürkiye

‘301 canın katilleri adil cezalandırılırsa Türkiye’de yurttaşların kaderi değişecek’: Soma Katliamı’nın 3. yıl dönümü…

0

Yarın, Manisa’nın Soma ilçesinde yaşanan madenci katliamının 3. yıl dönümü. 301 işçinin hayatını kaybettiği, 162 işçinin yaralandığı katliama ilişkin 13 Nisan 2015’te başlayan yargı sürecinde sona gelindi. Soma’da hayatını kaybeden işçilerin ailelerinin avukatlarında Can Atalay, “Soma’da 301 canın katilleri, adil bir cezayla cezalandırılırlarsa, Türkiye’de emeğiyle geçinen yurttaşların gelecek yıllardaki kaderi değişecek” diyor.

Soma Katliamı’na ilişkin açılan davada beklenen savcılık mütalaası, Ocak ayından bu yana erteleniyor. Mahkeme heyeti, savcıdan 11 Temmuz’da karara ilişkin mütalaa vermesini istedi. Aileler ve avukatları ocak ayından beri ertelenen mütalaanın artık çıkmasını talep ediyor.

Kamu görevlileri yargılanmıyor

Bianet’ten Nilay Vardar, iki yıllık dava sürecinde yaşananları özetlediği haberinde şu bilgilere yer verdi:

İş cinayetinina ardından başlatılan adli süreçte, aralarında Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, Genel Müdür Ramazan Doğru ile İşletme Müdürü Akın Çelik’in de bulunduğu sekiz kişi tutuklandı. Savcının patron Alp Gürkan hakkında takipsizlik kararı verilmesi tepki çekti.

Eylül 2010’da Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Soma’daki madeni inceleyip olumlu rapor veren 2 müfettiş ile kamu çalışanlarına soruşturma izni vermedi.

Pek çok ihmal, önlenebilir bir kaza

Eylül 2014 tarihli bilirkişi raporunda iş cinayetinin pek çok ihmal ve kusurun bir araya gelmesi sonucu meydana geldiği ve kazanın önlenebilir olduğu, otopsi sonuçlarına göre ölümlerin büyük çoğunluğu CO kaynaklı COHb (Karboksihemoglobin) zehirlenmesi sonucunda meydana geldiği belirtildi.

4 Aralık 2014’te Meclis Soma Araştırma Komisyonu raporunu açıkladı. Raporda ihmale, denetim eksikliğine dikkat çekildi.

İddianameden

2 Mart 2015’te, iddianame Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi.

İddianamenin sonuç bölümünde şu noktalara dikkat çekildi:

* Soma linyit kömürünün kolay yanma özelliğine sahip olduğunun maden sektöründe çalışanlarca bilindiği,

* Bir önceki işletmeci Park Teknik’in ocak yangınlarının oluşturduğu risk nedeniyle taahhüt ettikleri miktarda üretim yapılamadığını belirtip ocağın işletmesini devrettiği,

* Ancak Soma Kömür İşletmeleri A.Ş.’nin önceki işletmecinin kurduğu teknik üretim alt yapısını kullanmaya devam edip yeniletmediği, işçi sayısında artışa gittiği, olay tarihi itibariyle 2017 yılı üretim miktarına ulaştığı,

* Sabit sensör cihazları ile seyyar ölçüm cihazlarının olaydan önce tespit ettiği CO (karbonmonoksit), O (oksijen) ve sıcaklık değerlerinin ocakta risk oluşturacak kömür yangınının başladığını ortaya koyduğu,

* İşçilerin kendilerine kadar ulaşan ocağın ısındığa, sıcaklık artışı ve havalandırmanın yetersiz olduğuna ilişkin yakınmaları,

* Farkına varılan yangın riskinin beyan yoluyla ocağın sevk ve idaresinden sorumlu olanlar arasında paylaşılarak değerlendirilip ona göre hareket edildiği.

Oluş şekli

Mahkemenin bilirkişi raporunda iş cinayetinin oluşu şu şekilde özetlenebilir; U3 ve kurve bölgesinin ezikli, kırıklı yapısının etkisine, eski üretim alanlarında biriken gazlar ve bu alanlarda meydana gelen göçük ve kaymalar eklendi, bu kaymaların elektrik kablosunda yarattığı ark, metan parlaması ile birleşerek yangına sebep oldu. Sorunlu olduğu tartışmasız olan havalandırma nedeni ile S panosundaki işçilerin tamamı (257 kişi) hayatını kaybetti.

6’sı tutuklu 46 sanık

İddianamede, tutuklu 8 kişi için, “Olası kastla öldürme” suçundan 301 kez 20-25 yıl, “Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama” suçundan 162 kez 2-6 yıl hapis cezası istendi.

Tutuksuz 38 sanık için de, “Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümü ile birlikte birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma” suçundan 2-15 yıl hapisle cezalandırılmaları istendi. Ancak bu kişilerden, 25’inin cezalarının, kusur durumundan dolayı 3’te 1 oranında artırılması talep edildi.

25 Aralık 2015’te tutuklu sanıklardan maden mühendisleri Hilmi Kazık ve Yasin Kurnaz, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

Alp Gürkan da hakim karşısına çıktı

Ağustos 2016’da ikinci bilirkişi raporu hazırlandı. Bu raporda da “Yaşanan olayın faciaya dönüşmesi önlenebilirdi” vurgusu yapıldı.

Aralık 2016’da son bilirkişi raporundaki suçlamalardan dolayı, hakkında “bilinçli taksirle ölüme sebebiyet vermek” suçundan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılan patron Alp Gürkan ile şirket yöneticileri Hayri Kebapçılar, Mustafa Yiğit, Murat Bodur, Haluk Sevinç ilk kez hakim karşısına çıktı.

Sabotaj soruşturması

Şubat 2017’de, Manisa Cumhuriyet Başsavcılığı’nca iş cinayetiyle ilgili 2016 yılında sabotaj soruşturması başlatıldığı ortaya çıktı. Dava başladığından beri Can Gürkan başta olmak üzere pek çok sanık ve sanık avukatı savunmalarında sabotaj iddiasını dile getirmişti.

Nisan 2017’deki duruşmada da savcı Şükrü Akyıl’ın mütalaa vermemesi aileler ve avukatlar tarafından tepki çekti. Savcı Şükrü Akyıl, FETÖ tarafından madende sabotaj yapıldığı iddiası kapsamında Manisa Cumhuriyet Savcılığının yürüttüğü soruşturmayı gerekçe göstererek ek süre talep etti. Mahkeme Başkanı, bu talebi reddederek 11 Temmuz’da savcının mütalaa vermesini talep etti.

Davanın sanıkları

Cezalandırılmaları istenen sanıklardan tutuklu olan 6 kişi: Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Genel Müdürü Ramazan Doğru, Maden Mühendisi, İşletme Müdür Yardımcısı İsmail Adalı, İşletme Müdürü Akın Çelik, maden mühendisi Ertan Ersoy ve emniyet teknikeri Mehmet Ali Günay Çelik.

Tutuksuz yargılanan 45 sanık ise maden mühendisleri Alp Gürkan, Hayri Kebapçılar, Mustafa Yiğit, Murat Bodur, Haluk Sevinç, Yasin Kurnaz, Hilmi Kazık, Yalçın Erdoğan, Harun Güneş, Fuat Ünal Aydın, emniyet teknikerleri Ergün Yılmaz, Coşkun Derici, Necati Karadeniz ve Harun Yılmaz, Erdem Cambaz, Serkan Kocaman, Soner Günay, Ümit Şahin, Nazmicem Nesemioğulları, Hüseyin Alkan, Adem Ormanoğlu, Burhan Karabaş, Sertaç Büyükgüney, Nimetullah Uğurlu, Efkan Kurt, Mehmet Bayri, Sertan Günay, Batuhan Ünlüyol, Ozan Sezer, Erdoğan Cinoğlu, Halil Sarı, Serhat Dinç, Saltuk Alp Demir, Uğur Karabulut, Serdar Günay, Mehmet Uçgun, Ömer Değirmenci, Fahri Pançar, Olcay Erşin, Mehmet Avcı, Halil Burhan, Hüseyin Ergin, Hilmi Karakoç, Mehmet Erez ve Caner Uysal’dan oluşuyor.

Avukat Can Atalay

Yeşil Gazete’ye konuşan avukat Can Atalay, Adalet Bakanlığı’nın davayı uzatmak için elinden geleni yaptığını belirterek, “Dosyada kararın çıkmasını istemiyorlar.” diye konuştu. Atalay, “Soma’da 301 canın katilleri, adil bir cezayla cezalandırılırlarsa, Türkiye’de emeğiyle geçinen yurttaşların gelecek yıllardaki kaderi değişecek.” ifadelerini de kullandı.

Can Atalay’ın Soma Davası’na ilişkin görüşleri şöyle:

“Ailelerin kararlılığı ve mücadelesiyle, dava belli bir aşamaya geldiği an itibariyle, mahkemeyi tehdit etmeler, mahkeme heyetini baskı altına almaya çalışmalar arttı. Sanıklar, iktidarın kendilerini desteklediğini iddia ederek, duruşma salonunda mahkeme heyetini tehdit edip, baskı altına almaya çalışıyorlar.

“Tüm kamuoyunu şunu bilerek hareket etmesi gerekir: Soma’da 301 canın katilleri, adil bir cezayla cezalandırılırlarsa, Türkiye’de emeğiyle geçinen yurttaşların gelecek yıllardaki kaderi değişecek.

“Savcılık, Ocak ayındaki duruşmada mütalaayı verecekti, bir ihtiyaç molası verildi, o arada vazgeçti. Şubat’ta verecekti, vazgeçti. Nisan’da vermedi. Adalet Bakanlığı’nın Taşra Teşkilatı, davayı uzatmak için elinden gelen her şeyi yapıyor gibi gözüküyor. Dosyada kararın çıkmasını istemiyorlar.”

(Bianet, Yeşil Gazete)

More in Manşet

You may also like

Comments

Comments are closed.