Doğa MücadelesiManşet

Socar termik santralinin ÇED izni Danıştay’dan döndü

0

Danıştay 14. Dairesi, Aliağa yakınlarında yapımı planlanan Socar termik santraline verilen ÇED izninin iptali ile ilgili EGEÇEP’in açtığı davayı reddeden İzmir 3. İdare Mahkemesi’nin kararını bozdu.

Danıştay 14. Dairesi, Socar termik santraliyle ilgili yerel mahkemenin kararında bir dizi eksiklik olduğu sonucuna vararak yeni bir bilirkişi raporu ile birlikte davanın yeniden görülmesine hükmetti.

Bilirkişi raporu yetersiz bulundu

Konuyla ilgili bir açıklama yapan EGEÇEP Eş Sözcüsü Ali Osman Karababa, EGEÇEP olarak petrokok yakacak olan termik santrale karşı açılan davanın yargılamada yapılan pek çok hatanın yanı sıra uzman ve objektif olmayan bilirkişilerden alınan rapor sonucu reddedildiğini hatırlattı. Bu kararın temyize götürüldüğünü ifade eden Karababa, Danıştayın geçtiğimiz günlerde yerel mahkemenin kararını bozduğunu belirtti.

Karababa, Danıştay’ın kararında özetle bilirkişi raporunda, tasarım modellemelerinde kullanılması gereken meteoroloji istasyonu verileri, denizden su alma ve bu suyun deşarjı sonrasında oluşacak sıcaklık artışının deniz canlıları yaşamı üzerinde etkisinin yeterince irdelenmediğine dikkat çektiğini bunun aynı sıra, nihai ÇED raporundaki flora-fauna çalışmalarının irdelenmediği, projenin denize ve duyarlı yörelere, tarım ve orman alanlarına, su kaynaklarına ve proje alanının yakınında bulunduğu ileri sürülen Arkeolojik sit alanına etkilerinin ve alınacak önlemlerin yeterliliğinin değerlendirilmediği gibi eksikliklere dikkat çektiğini dile getirdi.

Yeni bilirkişi, yeni keşif, yeni rapor istendi

Danıştay’ın, bilirkişi raporunun bu haliyle hükme esas alınabilecek nitelikte olmadığı sonucuna vardığını aktaran Karababa şunları dile getirdi:

“Danıştay, seçilecek bilirkişiler arasında bir çevre mühendisinin bulunması, diğer bilirkişilerin ise projenin ve bulunduğu çevrenin özelliklerine göre ve nihai ÇED raporunu hazırlayan kişilerin uzmanlık alanları da dikkate alınmak suretiyle seçilmesi gerekmektedir’ dedi. Aynı zamanda termik santrale verilen ÇED Olumlu kararının, alanın niteliğine, tarım alanları, su kaynakları, denize ve duyarlı yörelere etkisinin belirlenebilmesi için birisi çevre mühendisi olmak üzere, kimya mühendisi, orman mühendisi, meteoroloji mühendisi, jeoloji mühendisi, arkeolog, flora-fauna uzmanı ve hidrobiyolog gibi uzmanlardan oluşturulacak yeni bir bilirkişi heyeti ile keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiğine hükmetti. Aliağa’yı ve bölgemizi yaşanmaz hale getirecek termik santrallere ve diğer kirletici yatırımlara karşı meşru yollardan mücadeleye devam ediyoruz.”

Bilirkişi değil sanki Kalkınma Bakanı!

Socar termik santrali projesine verilen ÇED iznine karşı açılan davayı yürüten EGEÇEP Hukuk komisyonu üyesi Av. Arif Ali Cangı, bilirkişileri ÇED Raporunda ortaya konan bilgilerin doğruluğunu yerinde yaptıkları gözlem, analiz ve incelemelerle doğrulamak yerine ÇED’deki verilerin prosedüre uygun olup olmadığını, çelişki bulunup bulunmadığını incelediği dile getirmişti.

Cangı, “Kağıt üzerindeki hesaplamaların doğru olup olmadığınım araştırmak için keşfe de gerek yok üstelik” dediği bilirkişileri, “termik santrallerin ve diğer sanayi kuruluşlarının bölgede yaratacağı kümülatif etkilerin belirlenebilmesinin gerekli olduğunu kabul etmekle birlikte bunun için 3-5 yıllık bir çalışma yapılması gerektiğini, bu süre içinde ülkedeki kalkınma hedefleri için yapılacak yatırımlar engelleneceğini, onun da telafisi güç toplumsal maliyetleri olacağını ileri sürüyorlar. Sanki kendilerini kalkınmadan sorumlu kişi olarak görmüşler” diye eleştirmişti.

Socar termik santralinin yapılacağı bölgenin özel proje alanı ilan edilmesine karşı dava açan İzmir Büyükşehir belediyesi bir süre sonra davasından vazgeçmişti. İBB’nin bu kararı yaşam savunucularının yoğun tepkisine neden olmuştu.

(Evrensel)

You may also like

Comments

Comments are closed.