Hafta SonuManşet

E eşittir emceğküp’e karşı #MarchForScience – Ömer Akpınar

0
"Kansere çare bulmaya çalışıyoruz, lanet olsun [çeviri geleneğine sadık kalarak :)]" - "Bilimsel okur-yazarlığa politika oluşturmada ihtiyacımız var."

22 Nisan Dünya Günü’nde, dünyanın 600’den farklı noktasında bilim insanları #MarchForScience yani #BilimYürüyüşü için sokağa çıktı. Eylemcilerin başlıca derdi, Trump’ın iklim ve bilim politikalarına karşı sessiz kalmamak, bilimsel araştırmalarda başı çeken bir ülkede iklim değişikliğini “hurafe”, bilimsel araştırma fonlarını ise “israf” olarak niteleyen bir yönetime tepkilerini göstermekti.

“Kansere çare bulmaya çalışıyoruz, lanet olsun [çeviri geleneğine sadık kalarak :)]” – “Bilimsel okur-yazarlığa politika oluşturmada ihtiyacımız var.”

Beyaz Saray’ın yeni bütçe önerisi, bilimsel fonlarda 7 milyar dolarlık bir kesintiye yol açarak tıp araştırmalarını destekleyen Ulusal Sağlık Enstitülerini özellikle vuruyor. Ancak bununla kalmıyor: Hava durumu tahminlerinden su altı araştırmaları ve kıyı koruma çalışmalarına kadar yeryüzünü ve tüm canlıları etkileyen koşulları daha iyi anlamamızı sağlayan bilim emekçilerinin maddi imkânlarını daraltıyor.

“Ne istiyoruuuz? Bilim temelli politikalar! Ne zaman istiyoruuuz? Peer review [akran ya da hakem denetimi diyollar] yapıldıktan sonra”

“Bilimin olmadığı bir dünyada, hemşireler de olmaz.” – “Buralar ısınmaya başladı.” – “Anama saygıda kusur etme.”

Karar vericilerin gerçeklere dayanan politikalar üretmesi, demokrasiyi güçlü kılan unsurlardan. Akademik bağımsızlık ve özgürlüğe vurulan darbelerin de ötesinde keyfî politikalardan, şaibeli referandum sonuçlarından, genel olarak ben-yaptım-oldu yaklaşımından ne yazık ki fazlasıyla aşina olduğumuz bir akıl fikir düşmanlığı protesto edildi yani #MarchForScience #BilimYürüyüşü’nde.

“Bilimsel yöntem işe yarıyor.” – “İklim değil, sistem değişmeli.”

Einstein’ın dil çıkardığı Trump’ı eğitim ve akıl dizginleyebilir.

Bilim insanları derken, laboratuvarlarda gecesi gündüzü olmadan çalışan, sınırlı fonlardan pay kapabilmek için kendini durmadan ispat etmek zorunda bırakılan, bilimsel hakem değerlendirmeleri karşısında “bence böyle yaw” deme gibi bir lüksü olmayan insanlardan bahsediyoruz.

“E eşittir emceğküp = Alternatif gerçek”

Moleküler Biyoloji ve Genetik eğitimi almış ama laboratuvar önlüğünü bir kenara bırakmış biri olarak, dünyanın önde gelen bilim merkezlerinde çalışan arkadaşlarımın, Türkiyeli bilim insanlarının bazı paylaşımlarını sizlerle buluşturmak istedim. Çünkü aklımıza hakaret etmeyen bir dünyada yaşamayı hepimiz hak ediyoruz.

“Dünya Günü’nüz kutlu olsun! Bilim, muhalafet partisi değildir. #MarchForScience #BilimYürüyüşü de politikaları değil, gerçekleri savunmaktadır.”

Sağ öndeki mavi montlu küçük kız, bugün bilim sayesinde burdaydı. Ona, 4 yaşındayken çok yüksek riskli, 4. seviyede nöroblastoma teşhisi konuyor. Klinik deneyler için seçiliyor ve iki kez kök hücre nakli yapılıyor. Tedaviden bir sene sonra, kanserden kurtuluyor ve bugün bilim için yürüyüşte konuşma yapanlardan biriydi. Diyeceğim o ki, geleceğiniz için bilimi destekleyin!

New York’tan Yıldız:

“Bilim ile günlük hayat ne ayrılabilir, ne de ayrılmalıdır – Rosalind Franklin.” – “Bilim bu, işe yarar, bitches!”

Heidelberg’den Veli:

Frankfurt’tan Nesli Ece:

“Sessizlik değil, bilim.”

Bilim insanlarının dünya çapında eylemler örgütlemesine yol açan politik gelişmelere dair daha fazla bilgi sahibi olmak isterseniz, Endişeli Bilim İnsanları Birliği Başkanı Kenneth Kimmell’ın kaleme aldığı Guardian makalesini İngilizce aslından ya da benim çevirimden okuyabilirsiniz: Bilim insanlarının Trump’a direnme gerekçesi: Gerçeklerle savaşmasından usandık artık!

Ömer Akpınar’ın “kocaya kaçtıktan” sonraki hayatını, yurtdışında yaşayan Türkiyelilerin deneyimlerini topladığı Gurbet Veri Bankası’nı ve çevirilerini Ev Geyi blogundan ve Twitter’da @ev_geyi üzerinden takip edebilirsiniz.

Bu yazı evgeyi.blogspot.com.tr/ den alınmıştır

 

Ömer Akpınar

More in Hafta Sonu

You may also like

Comments

Comments are closed.