LGBTİ+Manşet

Hrant Dink Vakfı’nda ‘Gacı Gibi’ gösterimi ve söyleşisi

0

Mersin’deki trans seks işçilerinin mücadelesini anlatan ‘Gacı Gibi’ adlı belgeselin Hrant Dink Vakfı’nda gösterimi yapıldı.

Söyleşiye Gacı Gibi belgeselinde yer alan isimlerden Esmeray’(solda) ve belgeselin yönetmeni Serkan Çiftçi katıldı. Moderatörlüğü ise Kaos GL’den Yıldız Tar üstlendi

!f İstanbul Bağımsız Filmler Festivali ve KuirFest Ankara gibi festivallerde de gösterimi yapılan belgesel, 29 Mart’ta yönetmenin ve belgeselde rol alan Esmeray’ın (Berfin Kılıç) katılımıyla gerçekleşti.

Mersin’de yaşayan trans seks işçisi Deniz sokakta bir grup tarafından nefret saldırısına uğrayarak bıçaklanır. Kaçmaya çalışırken arabanın altında kalır ve bacağı kırılır.

‘Gacı Gibi’ belgeselinde Deniz’in iyileşme sürecinde aynı evi paylaştığı seks işçisi arkadaşlarıyla beraber yaşadıkları mücadele anlatılıyor. Samimi ve neşeli bir dil kullanılarak LGBTİ bireylerin gullüm anlayışı da belgeselde ön planda tutuluyor. Belgesel, bir yandan bize Deniz’in ve arkadaşlarının yaşadığı mücadeleyi gösteriyor. Diğer yandan da bizi Mersin’de LGBTİ örgütlenmesinin oluşumuna, hak mücadelelerine tanık ediyor.

Belgesel gösteriminin ardından Yıldız Tar moderatörlüğünde yönetmen Serkan Çiftçi ve belgeselde rol alan Esmeray (Berfin Kılıç) soruları cevapladı.

‘Gacı Gibi’ belgeselinde Trans seks işçisi Deniz’in aynı evi paylaştığı arkadaşlarıyla beraber yaşadıkları mücadele anlatılıyor

Adnan Menderes Üniversitesi’nde Anestezi bölümünü bitirdiğini ifade eden Berfin Kılıç zorunlu sebeplerden seks işçiliği yaptığını söyledi ve “Kendi mesleğimi yapmayı çok isterdim” dedi. Kılıç, çekimler sırasında çok zorluklar yaşadıklarını, aynı dönemde seks işçisi bir arkadaşının intihar ettiğini belirterek psikolojik açıdan çok yıprandıklarını belirtti.

Kalıplaşmış yargılara karşı güçlü bir silah: Neşe

Trans bireyleri gözlemlediğini belirten yönetmen Çiftçi bu gözlemlerin medyada, internette her yerde kalıplaşmış ön yargılarla yer aldığını söyledi: “Evlerine girebildiysem başka bir noktadan bakmam gerekiyordu. Geceleri kafalarına sopa yiyen insanları ertesi gün evlerinde neşeli göstermek önemliydi. İyimserliklerine, neşelerine hayranım.

Ben insanın neşesini yitirdiğinde insanlıktan çıktığına inanıyorum. Neşe onları hayatta tutuyor. İyimser bakış, neşe ve dayanışma onların hayatlarının odağındaydı. Trans bireyler medya tarafından stereotipleştirilmiş kalıplar içinde yer alıyor. Trans bir seks işçisini gördüğü zaman annesi çocuğunun elinden tutup kaçırıyor.  Çok sarsıcı ögeler de koyabilirdik, başka bir anlatım kurabilirdim. Gece hayatıyla çok ilgilenmedik, ama her şeye rağmen neşeli ve iyimser anlatımın transfobi meselesinde kalıplaşmış yargıları birazcık olsun yıkacağına inanıyorum.”

‘Belgeseli homofobikler de izlemeli’

!f İstanbul Bağımsız Filmler Festivali’ndeki gösterim sonrası yönetmen Çiftçi’nin yanına gelen transfobik bir izleyicinin yorumu belgeseldeki neşeli anlatımın amacı açısından önemli: “Ben homofobik bir bireyim, arkadaşımla başka bir film izlemek üzere randevulaştık, ekildim ve ben de yanlışlıkla bu filme bilet aldım, oturdum izledim. Ben homofobiğim ama bu belgeseli izledikten sonra kendimle ilgili bir şüpheye düştüm, ben niye homofobiğim ki? Sen beni rahatsız etmiş oldun.” diyerek yönetmene geri dönüşte bulunuyor. Serkan Çiftçi yalnızca LGBTİ bireylerin izlemesi gereken bir belgesel olmadığını, homofobik bireylerin de izlemesi gerektiğini vurguladı.

Yönetmen çekimleri 4 ayda tamamladıklarını, çok zorluklarla karşılaştıklarını belirtti. İlk önce dernekteki arkadaşlar ve seks işçileri tarafından dışlandıklarını, ön yargıyla karşılaştıklarını söyleyerek: “Çok sağlıklı ve doğru buluyorum böyle davranmalarını. Onları ikna etmek kolay olmadı.” dedi. Ancak onları doğru temsil edecek bir çalışma yapmaya ikna edebildiklerini ve her şeyden önce arkadaş olmayı başardıklarını söyledi.  Yönetmen LGBTİ örgütleri tarafından belgeselin sahiplenilmesinin kendisi için en önemli nokta olduğunu vurguladı.

Belgesel ekibinde yönetmen Serkan Çiftçi dışında yönetmen yardımcısı Servet Can Dönmez, kamera Özgür Sarıkaya, Çiğdem Eğin ve Serkan Çiftçi, kurgu Serkan Çiftçi, renk düzeltme Hasan Hüseyin Şahin, ses miksajı Emrah Cevher ve yürütücü yapımcısı Çiğdem Eğin de yer alıyor.

 

Haber ve Fotoğraflar: Zümre Deniz Denli

(Yeşil Gazete)

More in LGBTİ+

You may also like

Comments

Comments are closed.