EnerjiManşet

Akkuyu nükler santrali bilirkişi raporuna itiraz edildi

0

Akkuyu Nükleer Güç Santrali (NGS) alanında gerçekleştirilen bilirkişi incelemesinin raporuna itiraz edildi.

Evrensel’den Özer Akdemir’in haberine göre Akkuyu’da yapılmak istenen Nükleer Güç Santrali (NGS) alanında gerçekleştirilen bilirkişi incelemesinin raporuna itiraz edildi. Türk Barolar Birliği (TBB) tarafından Danıştay 14. Dairesi’ne gönderilen itiraz dilekçesinde bilirkişi raporunun “bilim açısından irdeleme ve değerlendirmeden uzak, Akkuyu NGS ile ilgili alınan siyasi karara göre düzenlenmiş bir belge” olduğu dile getirildi. TBB’nin itiraz dilekçesinde, “bilimsellikten ve objektiflikten uzak kendi içinde çelişkili ve tutarlı olmayan bilgi ve değerlendirmeler içeren bu rapor hükme esas alınamaz” denildi.

Mersin Akkuyu’da yapılmak istenen nükleer santrale karşı açılan 13 davadan birisi olan TBB’nin itiraz dilekçesinde, dava konusu aynı olsa da davacıları farklı farklı olan 13 ayrı dosya için tek bilirkişi raporu düzenlenmesinin idari yargılama usulüne aykırı olduğu dile getirildi. Ayrıca tüm davaların Danıştay 14. Dairesinde toplanmasının da “doğal hâkim ilkesinin ihlali” olarak değerlendirildi.

Bilirkişilerin hazırladığı raporda görevleri ve uzmanlıkları arasında olmamasına rağmen hukuki değerlendirmeler yaptıklarına dikkat çekilen itiraz dilekçesinde bilirkişilerin mahkemenin yerine geçerek hukuki görüş bildirdikleri ve bunun da yasalara aykırı olduğu kaydedildi.

BB’nin Akkuyu NGS bilirkişi raporna yönelik ana başlıklar halinde şu itirazlar dile getirildi;

* Rapor; ÇED’i denetleme, soruları yanıtlama yerine tavsiyeler içermektedir. Bu haliyle rapor tarafsız ve objektif değildir, Akkuyu NGS lehine danışmanlık hizmeti ürünü görünümündedir.

* Bilirkişi Raporunda bilimsel bir yaklaşım yerine, görev alanının dışına taşan ÇED Raporuna ilişkin olumlu kanaat bildiren bir uslup kullanılmıştır.

* Bilirkişi heyetinin nükleer santral inşa eden şirketlerin kurduğu bir kuruluş olan World Nuclear Association’a ait internet sitesi ve Wikipedia gibi güvenilir olmayan kaynaklar üzerinde değerlendirme yapması tarafsızlık ve yetkinliklerine gölge düşürmüştür

TBB itiraz dilekçesinde doğuracağı sonuçlar itibariyle Akdeniz Havzasında çok önemli çevresel etkiler yaratacak olan NGS’ye verilen ÇED olumlu belgesinin yürütülmesinin durdurulmasının yanı sıra, içinde iklimbilimcinin de yer alacağı yeni bir heyet oluşturularak  yeniden keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılması istendi.

* Dünyadaki Nükleer Santrallerin Genel Durumu bölümünde bilirkişiler, adeta nükleer santral güzellemesi yapmışlar, şimdiye kadar yaşanan nükleer kazaları hafife almışlardır.

* Raporda nükleer enerjiden vazgeçen ülkelerden hiç bahsedilmemesi bilirkişilerin objektifliğini ortadan kaldırıyor. Mayıs 2016 itibariyle dünyada 444 nükleer santralın devrede olduğu yazılı, bilirkişiler 2011 yılında Fukuşima’da meydana gelen nükleer sonrası ülkedeki 54 reaktörün kapatıldığından habersiz rapor düzenlemişler. Yine raporda nükleer enerjinin geleceğine dair verilen rakamlar da yanıltıcıdır.

* Akkuyu NGS projesi Nihai ÇED raporunda, Akkuyu Entegre projesi kapsamına dahil olan projelerin bir kısmı değerlendirilmemiştir.

* Bilirkişi raporunda üzeri kapatılmaya -geçiştirilmeye çalışılan  iklim değişikliğinden kaynaklanan riskler çed mevuzatına göre değerlendirilmesi zorunlu olup , nükleer santral kıyı alanında deniz seviyesinin kalıcı olarak  yükselmesi riski milyonlarca insanın geleceğini tehdit etmektedir.

* 15 kişilik akademisyen bilirkişi heyetinin “tsunami ile iklim değişikliği kaynaklı deniz seviyesinin yükselmesi”ni birbirine karıştırmış olması heyetin milyonlarca insanın hayatını tehdit eden bu projeyi değerlendirme yeterliliği olmadığını da göstermiştir.

* Raporda, aktif fay konusu çok yüzeysel ele alınmıştır. Örneğin, çok sayıda araştırmacı tarafından aktif olduğu belirlenen Ecemiş fayına hiç değinilmemiştir.

* Raporun bu bölümünde ÇED Raporunda yazılanlar aktarılmakla yetinilmiş, bunların bilimsel denetimi yapılmamıştır. Sonunda da ”…kullanılmış radyoaktif atıkları tamamen bertaraf edebilecek bir teknoloji dünyada henüz mevcut değildir…” itirafında bulunulmuştur.  Bunun Akkuyu NGS projesi için ne anlama geldiği değerlendirilmemiştir.

* Projenin en önemli çevresel etkisi olacak radyoaktif atıkların bertarafı konusunun hiçbir bilimsel değerlendirme olmayan iki sayfalık bölümle geçiştirilmesi raporun yetersizliğinin bir başka göstergesidir.

* Bilirkişi raporunda yer alan “Dünya’da kurulmuş olan tüm NGS’lerin etrafında yer alan tarım alanlarına, su ürünlerine, hayvancılığa ve turizme doğrudan veya dolaylı hiçbir şekilde etkisinin olmayacağını beklemek doğru değildir.” ifadesi her şeyi açıklayıcı nitelikte olmuştur.

Bu bölümün geri kalanında yapılan bütün değerlendirmeler bu bağlamda anlamsız kalmaktadır.

* ÇED Raporundaki birçok eksikliğe, çalışmaların yetersiz olmasına ve çelişkili ifadelere bolca yer vermiş, Nesli kritik derecede tehdit altında olan Akdeniz Foku ve deniz çayırlarının projeden etkileneceğine dikkat çekilmiştir.

* NGS projesinin inşaatının Beşparmak Adası’ndaki Akdeniz Foku üreme mağarası ve çevresi için tehdit oluşturacağı tespitinden sonra o ÇED Raporuna olumlu görüş bildirmek bilimsellikle tarafsızlıkla nasıl bağdaşır?

TBB itiraz dilekçesinde doğuracağı sonuçlar itibariyle Akdeniz Havzasında çok önemli çevresel etkiler yaratacak olan NGS’ye verilen ÇED olumlu belgesinin yürütülmesinin durdurulmasının yanı sıra, içinde iklimbilimcinin de yer alacağı yeni bir heyet oluşturularak  yeniden keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılması istendi.

 

(Evrensel)

More in Enerji

You may also like

Comments

Comments are closed.