Doğa MücadelesiManşet

Amed Ekoloji Platformu’ndan ortak ses: Hevsel Bahçelerine Dokunma!

0
Bassın açıklamasını Mezopotamya Ekoloji Hareketi'nden Feyziye Sümer okudu

Diyarbakır’daki tüm ekoloji aktivistleri ve sivil toplum kuruluşları Hevsel Bahçeleri’nde devam eden ekolojik tahribata dur demek için biraraya geldi. Bugün (17 Mart Cuma) 12:30’da Mimarlar Odası Diyarbakır Şubesi’nde gerçekleşen basın toplantısında, “Hevsel Bahçlerine dokunma!” isyanı yükseldi.

Basın açıklamasını Mezopotamya Ekoloji Hareketi’nden Feyziye Sümer okudu

Ekoloji Derneği, KESK Diyarbakır Bileşenleri ( TÜMBELSEN, EĞİTİMSEN 1.2. nolu, SES, BES, BTS,), TMMOB Diyarbakır Mimarlar Odası, TMMOB Diyarbakır Şehir Plancıları Odası, TMMOB Diyarbakır Maden Müh. Odası, TMMOB Diyarbakır İnşaat Müh. Odası, TMMOB Diyarbakır Elektrik Müh. Odası, TMMOB Diyarbakır Kimya Müh. Odası, TMMOB Diyarbakır Ziraat Müh. Odası, TMMOB Diyarbakır Harita Müh. Odası, Diyarbakır Tabipler Odası, DİSK Genel İş 1-2 Nolu, Mezopotamya Ekoloji Hareketi ve Ağaçlandırma Derneği bileşenlerinden meydana gelen Amed Ekoloji Platformu adına yapılan basın toplantısında açıklamayı Mezopotamya Ekoloji Hareketi Amed Ekoloji Meclisi’nden Feyziye Sümer okudu.

Amed’in (Diyarbakır) Dicle Nehri ve Hevsel Bahçeleri ile birlikte var olduğunu aktaran ekolojistler, “Tüm ekolojistleri, çevrecileri, duyarlı çevreleri hevsel bahçelerine sahip çıkmaya ve mücadele ağını örmeye davet ediyoruz” dediler.

Amed Ekoloji Platformu’nun basın açıklamasının tam metni şu şekilde:

“Hevsel Bahçelerine Dokunma!

Hevsel Bahçeleri yaklaşık 7 bin yıldır Amed’in vazgeçilmez bir parçasıdır. Bu kent adeta o bahçeler ve Dicle nehri üzerinden var olmuştur. Bu anlamda Amed’in ruhu Dicle Nehri ve Hevsel Bahçeleridir.

AKP, OHAL rejimini de fırsat bilerek Hevsel Bahçelerini yapılaşmaya açmak istemektedir. Nasıl ki Taksim istanbul’un direnişçi ruhunu temsil ettiği için uzun zamandır iktidarın hedefindeyse; Hevsel’de Amed’in kültürünü, kimliğini ifade ettiği için yıllardır AKP’nin talan ve yok etme politikalarının tehdidi altındadır. Yaklaşık on yıldır çeşitli bahanelerle bu alan yapılaşmaya açılmak istenmektedir. 2011’de şimdilerde Fetö’den tutuklu bulunan Dicle üniversitesi rektörü tarafından binlerce ağaç kesilerek alan yapılaşmaya açılmak istenmişti. Bu girişim kentin tüm dinamiklerinin duyarlılık göstermesiyle “Hevsel direnişi” adı altında geri püskürtülmüştü. Bugün Hevsel’i betona gömme planı tekrar gündeme getirilmiştir.  Ağaçlar kesilmek istenmekte, yerine betonarme yapılar, asfalt yollar yapılmak istenmektedir. Görüyoruz ki rant, doğayı ve kimliği yok etme, tekleştirme betona gömme söz konusu olunca darbeci zihniyet planları devam etmektedir.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığının Dicle Vadisini   Özel Proje Alanı olarak belirlediği alan yalnızca surların dibinde kurulan Hevsel Bahçeleri değil. Hevsel bahçeleri, kapsam olarak,  Ben u sen vadisinden başlayarak, Silvan Köprüsüne kadar uzanan alanı ifade etmektedir. Zaten doğayla bütünleşmiş olan bu alana, “doğasını bozmadan” “yeşili arttırarak” bir proje yapmak istediklerini söylüyorlar.

Basın açıklamasının ardından söz alan gazeteci Naci Sapan, Hevsel Bahçeleri’nde dünden bugüne yaşanan süreci özetleyerek Hevsel’in ranta açılması konusunun gündeme geldiği her zaman mücadele edilerek korunduğunu kaydetti

Ancak biz biliyoruz ki! yapılmak istenen yıkım için bu sadece bir başlangıç olacak. Yaklaşık 50 yıldır o bölgede Sur eteklerinde yerleşmiş, doğayla bütünleşmiş, dayanışma ruhuyla ayakta kalan mahalleleri, sokakları yok pahasına, zorla boşaltıp, yıkacaklar ve sonrasında oralara yandaşları için Dicle Nehri Manzaralı Villaları dikmeyi planlayacaklar. Bu mekânların refahı için otoparklar, göletler, sadece parası olanların gidebileceği restoranlar vb. yapılarla bu doğal alanı yok edecekler. Bu planlarına Dicle vadisini tüketene kadar devam etmek istediklerini biliyoruz. Yapılmak istenenler, toplumsal olarak çok ciddi bir kırılma getirecek, kenti, kendi doğasından, kadim bahçesinden koparacak; dicle vadisine özgü canlı hayatı da bitirecektir. 184 canlı türüne ev sahipliği yapan, endemik türleri barındıran Hevsel Bahçeleri göz göre göre yok olacaktır.

Aynı zamanda Diyarbakır surları, hevsel bahçeleri ve dicle vadisi UNESCO tarafından dünya mirası listesine kabul edilmiştir. Bu kararın altında mevcut hükümetinde imzası bulunmaktadır. Yapılmak istenen müdahaleler UNESCO kriterlerine aykırılık teşkil etmektedir. Bu anlamda hükümeti dürüst olmaya altına imza attığı sözleşmelere uymaya, Hevsel Bahçelerinin katili olacak projeden bir an önce vazgeçmeye davet ediyoruz.

Tüm ekolojistleri, çevrecileri, duyarlı çevreleri hevsel bahçelerine sahip çıkmaya ve mücadele ağını örmeye davet ediyoruz.

Amed Ekoloji Platformu”

 

(Yeşil Gazete)

 

You may also like

Comments

Comments are closed.