Doğa MücadelesiManşet

Doğa savunucuları Maçka Parkı’ndan seslendi: Yaşam için #HAYIR

0

İstanbul ve Türkiye’den kent, çevre ve ekoloji hareketleri yıkım tehdidi altındaki Maçka Parkı’nda 26 Şubat Pazar günü bir araya gelerek anayasa referandumundaki tavırlarını açıkladılar.

Doğaya, kentlere yaşama Başkan olur mu? başlığıyla yapılan açıklamada Türkiye’de başkanlık rejiminin doğa ve kentler üzerindeki olumsuz etkileri vurgulandı.

Referandumla başkanlık geldiği takdirde tek bir kişinin ormanlar, denizler, kıyılar, tarih ve kültür üzerinde tek yetkili olacağını belirten yaşam savunucuları bu durumu eleştirerek referandumda hayır oyunu kullanacaklarını açıkladılar. Yaşamı savunanlar olarak özgürlük ve mutluluk, doğa ve kültür yok olmasın isteyen herkesi hayır demeye çağırdılar.

Yapılan basın açıklamasına 40’a yakın kent ve çevre örgütü temsilcileriyle çeşitli siyasi partilerden destekçiler katıldı.

Doğa Savunucularının Maçka Parkı’nda gerçekleştirdiği açıklamanın metni şu şekilde;

Doğaya, Kentlere, Yaşama Başkan mı Olur? #HAYIR!

Duyulsun sesimiz!

Yaşam savunucuları, asla yan yana gelemeyeceğimize inandırılmış kardeşlerimiz, doğa ve kent yıkımına, ekonomik çöküşe razı olmayan herkes duysun sesimizi!

Biz yaşamı savunuyoruz ve diyoruz ki, yaşama dair kararlar, o kişi kim olursa olsun, tek bir kişinin hükmüne ve yetkisine emanet edilemez. Güç düşkünlerinin zifiri karanlıklar yaratmasına imkan tanıyacak yetkilere, OHAL dayatmacılığının kalıcılaştırılmasına, memleketin tapusunun tek bir kişiye verilmesine #HAYIR diyoruz.

Çünkü;

Referandumla başkanlık gelirse; tek bir kişi, tüm Türkiye’nin temsil edildiği koca meclisten üstün olacak, doğaya ve kente darbe getiren Madde 80 gibi yasalar çıkarabilecek, birçok denetim mekanizmasından muaf olacak.

#HAYIR diyoruz. Çünkü;

Referandumla başkanlık gelirse, bu tek kişi, “Ormanı kes!” dediğinde ciğerlerimiz sökülecek, “Kıyılar benim!” dediğinde deniz kaybolacak, tarihi ve kültürel yapılar daha da hızla yok edilecek, rantın otelleri yükselecek, parklar kapanacak ve bu kişi istediği her yere nükleer santral yaptırabilecek.

#HAYIR diyoruz. Çünkü;

Güçbela ayakta kalmaya çalışan hukuk tek kişinin aracı haline gelecek; yürütmeyi durdurma, ÇED süreçleri, izin ve ruhsat gibi kavramlar yok olacak. Mahkemeler bu tek kişinin istediği gibi kayırdığı şirketlerin yararına çalışacak. Başkanlığın keyfiliği altında şimdiden başlayan Varlık Fonu gibi araçlarla halkın emeği şirketlere ve bu şirketlerin projelerine aktarılacak.

Biz yaşamı savunanlar, bu ağır koşullar karşısında, bir defa daha direnişin çağrısını, yaşamın şarkısını duyuyoruz.

#HAYIR, bu şarkı, kediyi köpeği korkutarak, dozer gibi ağaç sökerek, gelmiyor. Konu komşu kolunda, çoluk çocuk bir arada, şenlikle geliyor. Her mahallenin, her ormanın derininden; her bir karacanın beneğinden, her bir karıncanın su içişinden, sinema gişelerinden, parkların banklarından, kentlerden ve tüm yaşam alanlarımızdan, Gezi’nin nefesiyle geliyor: Ortak hafızamızın, ortak geleceğimizin sesidir bu! Bu ses ormanı, köyü, suyu, kıyıyı, parkı, ağacı bir tek kişinin iki dudağı arasına bırakmayanların sesidir.

Biz, yaşamı savunanlar, bu sesle özgürlük ve mutluluk isteyen, doğa ve kentler yok olmasın diyen herkesi #HAYIR demeye çağırıyoruz.

Yaşam icin, #HAYIR!

 

(Yeşil Gazete)

You may also like

Comments

Comments are closed.