Hafta SonuKültür-SanatManşet

Kamamber’in armağan gişesi hala açık! – Şirvan Akan

0

“A ah! Tank! Tank mı?… Hmm, tank… yeşil. Kamuflaj yeşili. Yeşil, tank, tüfek… tank-tüfek mi? Sokakta tank-tüfek var ve benim hiçbir anlamım yok! Ne kadar naifim, tanrılar beni bildikleri gibi yapsınlar! İnandığım dünyayı şimdi ve burada kuracakmışım! Benim dünyadan haberim yok ki daha. Neye yararım ben? Ben erkek arkadaşıma kahvaltı hazırlayayım. Bugün sarı tabaklarla yeşil örtüyü sereceğim. Kamuflaj yeşili değil ama, su yeşili. Yarın da bej örtüyle mavi bardaklar. Poşet örlgrey çayla işlenmiş sucuklar. Başka? Takı yapabilirim. Erkek arkadaşıma bileklik öreyim. Medmeks filminden sonra “hayatta kalma” bileklikleri moda oldu. Halimize çok uygun. Issız bir adaya göçersek bilekliği çözüp çadır kurabiliriz…”

Geçtiğimiz yaz, iç dünyam bu haldeydi. Yazıp yönettiğim oyun “Kamamber” sezon boyunca kapalı gişe oynamış, Direklerarası Özgün Yeni Oyun ödülünü almıştı.

52

Kamamber’in 4 oyuncusu (soldan sağa): Selin Zafertepe, Burcu Halaçoğlu, Nilay Erdönmez ve Defne Koldaş

Oyunun seyirciyle buluşma şekli olan armağan ekonomisi tiyatro alanında Türkiye’de bir ilkti ve böyle bir işin getirebileceği kadar ses getirmişti. Böyle bir iş derken, topluluğumuzun seçimlerinden bahsediyorum. “Selebritilerimiz” yok; ama oyuncularımız kendi alanlarında en iyiler arasında. Piyasanın kurallarından ziyade kendi kurallarımızı yaratmakla meşgulüz, o yüzden ortaya çok tuhaf şeyler çıkıyor. Sezonun ortasında prömiyer, son oyunda gala yapmak gibi. Her kararımızı konsensüsle almak gibi. Para verdiğimiz, halkla ilişkilerci, reklamcı, bilet kesici üçüncü taraflar olmaması gibi. Sponsor almamak gibi. Desteğimizi, kendimizi bir parçası hissettiğimiz topluluktan, yani seyircilerden almak gibi! Yani yaza kadar iç dünyam coşmuş vaziyetteydi, umut ve şükran dolu hissediyordum. Sonra yeşil, tank, tüfek oldu. Sofra kurup kaldırma hevesim tükendikten ve evdeki geri dönüştürülebilir bütün takı-giysi projelerim bittikten sonra, cılız cılız başka sesler duymaya başladım içimde.

54

“Yeşil, tank, tüfek. Aman da zavallı ben, naif ben, aman da ah bana vahlar bana. Amma acıdım kendime. Neymiş, gerçeklikle bağlantım yokmuş… Bir dakika, gerçeklikle bağlantım mı yokmuş? Hangi gerçeklik? Kimin gerçekliği? Bu gerçekliği ben mi yarattım? Bu benim gerçekliğim mi? Yani şu memleketin gerçekleri denilen şeyi ben mi yarattım? Valla yemin ederim, kırk yıl düşünsem “tank” gibi bir şey tasarlayamam ki ben! Ömrümü versem, herkes uysun diye bir dizi kanun yazmak istemem misal. Asla ama asla, tüm gücümü gözünün içine bakma hakkım bile olmayan, tanımadığım birisine devredip, hayatımla ilgili tüm kararları onun almasına izin vermezdim ki ben? Bu memleketin gerçeği, kimin gerçeği? Ve gerçekten, hayattan kopuk olan ben miyim? Üzgünüm beyler! Kamuflajlarınızla, tanklarınızla, tüfeklerinizle, asık suratlı, gizlili saklılı parlamentolarınızla, suç yaratan yasalarınız, suçu devam ettiren adalet sisteminizle, kibriniz ve şiddetinizle hayattan uzak olan sizsiniz, ben değilim!

53

Kamamber ve armağan çemberi devam ediyor. Bir şeyleri yıkar gibi değil de, kurar gibi. Bir şeylere karşı gibi değil de, bir şeylerden yana gibi. Hayatı kutlar gibi, kalpten paylaşır gibi, kalp kalbe dokunur gibi. Çünkü ben bu topraklarda doğduysam, bu toprakların gerçekliklerinden biri de benim. Değil miyim? Bilmem ki… Sizin gerçekliğiniz hangisi? 2016’nın son çemberi, yılın en uzun gecesinin Kamamber’i 21 Aralık’ta, Maya Sahnesinde. Birlikte kendi gerçekliğimizi yaratmak için.

Sevgiyle,

Şirvan

 

“kamamber” | tek perdelik arabesktease

yazan – yöneten: şirvan akan
beste: gözde berberoğlu özen
ışık tasarım: murat bakır
yönetmen yardımcıları: hazal bakan, hazer zülfikaroğlu
fotoğraf: onur özen

oynayanlar:
burcu halaçoğlu
defne koldaş
nilay erdönmez
selin zafertepe

biletler armağan ekonomisiyle!
rezervasyon için: karakabare.blogspot.com.tr
iletişim: 0543 792 39 40

55

 

 

Şirvan Akan

More in Hafta Sonu

You may also like

Comments

Comments are closed.