ManşetTürkiye

Diyarbakır’da sağlık çalışanlarından ihraç kararına karşı eylem

0
Sağlık çalışanlarının hastane içindeki oturma eylemine polis görevlileri müdahale etmek istedi.

Diyarbakır’daki sağlık çalışanları, son Kanun Hükmüne Kararname ile ihraç edilen meslektaşları için hastanelerde basın açıklaması ve oturma eylemi yaptı. Geçen Cumartesi günü yayımlanan son Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile 38 kamu kuruluşundan 10 bini aşkın memur ihraç edildi.

BBC Türkçe’den Hatice Kamer’in haberine göre Sağlık Bakanlığı son KHK’da ihracın en fazla yaşandığı kamu kurumu oldu. Türkiye genelinde Sağlık Bakanlığı’nda 2 bin 774 sağlık çalışanının görevden ihraç edildiği belirtiliyor. İhraç edilenler arasında 750’ye yakın pratisyen hekim ve diş doktoru bulunuyor. Bu sağlık çalışanlarından 193’ü Diyarbakır’dan.

Dicle Üniversitesi’nde son KHK ile ‘FETÖ soruşturması’ kapsamında çoğu akademisyen 100 sağlıkçının görevden ihraç edildiği belirtildi. Geriye kalan 93 kişi Sağlık Bakanlığı’na bağlı Kamu Hastaneler Kurumu, İl Sağlık ve Halk Sağlığı Kurum çalışanları. Bu kurumlardan ihraç edilen 93 sağlıkçıdan 21’i hekim. Bu sağlık çalışanları arasında Sağlık Emekçileri Sendikası’na üye olanların sayısı 73.

‘İhraçların sayısı az olsa da, çok büyük aksaklıklar yaratacak’

Diyarbakır Tabip Odası Eş Başkanı Yakup Altaş, Dicle Üniversitesi dışında Diyarbakır’da sağlık kurumlarından 21 doktorun görevden alındığını söyledi.

Sağlık çalışanlarının hastane içindeki oturma eylemine polis görevlileri müdahale etmek istedi.

Sağlık çalışanlarının hastane içindeki oturma eylemine polis görevlileri müdahale etmek istedi.

Yakup Altaş, ‘görevden alınanların sayısının çok görünmemesine rağmen, bu gelişmenin büyük aksaklıklara neden olacağını’ vurguladı.

Altaş, şunları söyledi:

“Gazi Yaşargil Devlet Hastanesi’nde 5’i genel cerrah, 6 hekim görevden alındı. Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin tek Nevroloji ve Organ Nakli Koordinatörü görevden alındı. Silvan Devlet Hastanesi’nin tek çocuk doktoru görevden alındı. Çocuk doktoru olmayınca insanlar Diyarbakır’a gelecek. Ya da bir başka yerden hekim görevlendirilecek. O da başka aksaklıklara neden olacak. Lice’de 5 aile hekimi var, 3’ü görevden alınıyor. Alınan sayı çok görünmese de biz ihraç dalgasının devam edeceğini düşünüyoruz. Farklı Kanun Hükmünde Kararnameler’le yeni ihraçlar yapılacaktır” dedi.

Diyarbakır’daki sağlık çalışanları, bu gibi uygulamaların devamının gelmemesi ve meslektaşlarının görevlerinin iade edilmesi için, hastanelerin önünde basın açıklaması yaparak yaşanan aksaklıklara dikkat çekmeye çalışıyorlar.

Pazartesi görevden ihraç edilen sağlıkçılar için Araştırma Hastanesi önünde basın açıklaması yapılmış ancak açıklama polis müdahalesi ile sona ermişti.

Salı günü de yaklaşık 50 sağlıkçı, ellerinde ihraç edilen meslektaşlarının isimlerinin yazdığı kağıtlar tutarak, Diyarbakır Kadın Doğum Hastanesi içinde bir oturma eylemi yaptı.

Öğle mesaisi sırasında basın açıklaması yapmak isteyen sağlıkçılara polis görevlileri, “hastanenin içinin eylem alanı olmadığını” söyleyerek müdahale etmek istedi. Hastanenin içine giren polisler, açıklamanın ve kalabalığın işleyişe engel olduğunu söyledi.

Türk Tabipler Odası Merkez Konsey Üyesi Doktor Şeyhmus Gökalp, ihraç kararının 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı günü gerçekleştiğini hatırlatarak şöyle konuştu.

“Cumhuriyet’in kuruluş yıldönümünde, herhangi bir yargılama ve hukuksal süreç işletilmeden binlerce kamu emekçisi işten çıkartıldı. Atılanlardan bazıları hukuksal süreçlerden geçmiş ve beraat etmiş insanlardı. Cumhur demek halkın çıkarını ön plana çıkarmak demek ama Cumhuriyet’in yıldönümünde bunun tam tersi şeyler yaşandı. Birçok hastanede bazı bölümler doktorsuz ve hemşiresiz kaldı. Bu yönüyle sağlık hakkına erişim engellendi. Aramızda bazı arkadaşların suçu varsa da, yetki mahkemelerdedir. Bir yargı süreci işletilir, varsa eksiklikler yargı karar verilir. Ama herhangi bir yargı süreci yaşanmadan arkadaşlarım görevden atıldılar.”

‘KHK, kaliteli sağlık hakkına engel’

Doktor Şeyhmus Gökalp, mesleğinde “hastalara fedakarlık yapan, iyi hekimlik değerlerini ayakta tutan” arkadaşlarının ihraç edildiğini söyledi ve 675 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin “kaliteli sağlık hakkına engel olduğunu” ifade etti.

Güvenlik görevlilerine seslenen Gökalp, “OHAL de olsa, en temel hakların engellenemeyeceğini ifade etmek istiyoruz. Örgütlenmek ve sendikalaşmak temel haktır. Sendikalar kapatılıyor, üyeler ve temsilciler ihraç ediliyor” dedi ve ekledi: “Bu eylem, demokratik itiraz etme hakkımızdır”.

Sağlık Emekçileri Sendikası temsilcileri de, “Bize suç işlemişiz psikolojisiyle yöneliyorlar ama biz iş yerimizdeyiz. Biz haklıyız, anayasal haklarımız var. Biz 90’lı yıllarda sokaklarda, iş yerlerinde direnerek bugünlere geldik. Arkadaşlarımız suç işlemedi. Sonuç ne olursa olsun emeğimiz ve demokratik değerler için mücadele etmeye devam edeceğiz. Çünkü hem bizim, hem de bu ülkenin demokrasiye ihtiyacı var.”

BBC Türkçe, sağlık çalışanlarının ihraç edilmesinin sağlık hizmetlerine yansımasını ve günlük işleyişe etkisini sormak üzere Kamu Hastaneleri Genel Sekreterliği’nden görüş talebinde bulundu. Ancak konuyla ilgili açıklama yapma yetkileri olmadığını söyleyen yetkililer, görüşme talebimize olumsuz yanıt verdi.

Diyarbakır Valiliği yetkilileri de, soruşturmanın bakanlıklar tarafından yapıldığını, bu yüzden “açıklama yetkisinin bakanlıkta” olduğunu belirtti.

 

(BBC Türkçe)

More in Manşet

You may also like

Comments

Comments are closed.